Yazar "Bahtiyar, Başak" seçeneğine göre listele
Listeleniyor 1 - 8 / 8
Sayfa Başına Sonuç
Sıralama seçenekleri
Yayın The association between metacognition and social anxiety: moderator role of coping strategies(Maltepe Üniversitesi, 2018) Bahtiyar, Başak; Gençöz, TülinObjective: The aim of the current study was to investigate the moderator role of coping styles (i.e., problem-focused coping, emotion-focused coping, and indirect coping) between metacognition and social anxiety related problems. Method: The study was conducted with 435 nonclinical participants (267 females and 168 males) those range of age was between 18 and 35. Results: The results of the study revealed that metacognition was positively correlated with both social anxiety and social avoidance. Furthermore, moderation models indicated significant results for the moderator roles of emotion-focused coping and indirect coping styles. However, problemfocused coping did not indicate any significant moderator role, though it had significant main effects on both social anxiety and social avoidance. Conclusion: The current study provided a comprehensive framework by investigating the moderator role of coping styles between metacognition and social anxiety. Implications and limitations were also discussed.Yayın The association between metacognitions and worry: the mediator role of experiential avoidance strategies(The Journal of Psychology, 2022) Yıldırım, Jülide Ceren; Bahtiyar, BaşakAlthough experiential avoidance is emphasized as an underlying factor for persevering worry, limited empirical attempt exists to integrate this concept with cognitive models explaining pathological worry. Therefore, the current study aims to investigate the mediator role of different experiential avoidance strategies in the relationship between metacognitions and worry-related symptoms. The study was conducted with a community sample consisting of 563 volunteer participants (405 females, 158 males) whose ages ranged between 18 and 40 (M=25.56, SD=4.72). Online data collection of self-report measures including demographic information form, Metacognitions Questionnaire-30, Multidimensional Experiential Avoidance Questionnaire, and Penn State Worry Questionnaire was applied. The results of the hierarchical regression analysis revealed that experiential avoidance predicted worry beyond metacognition. In addition, particular avoidant strategies, aversion/avoidance, procrastination, distraction, and distress endurance explained the associations between positive and negative metacognitive beliefs and worry. Current findings point to different avoidant strategies that might play a role in the intensification and maintenance of worry and suggest the benefits of incorporating acceptance and commitment-based interventions with metacognitive therapy for better therapeutic outcomes.Yayın The association between perceived parenting and adulthood anxiety: The mediator roles of emotion regulation, shame and anger(Springer, 2023) Bahtiyar, Başak; Gencoz, TulinAlthough the role of parenting on offspring's anxiety has burgeoned attention in the literature, a limited number of researches have taken into consideration maternal and paternal influence separately. Besides, the need for knowledge about the mechanisms involved in the continuity of this relationship remains. Therefore, the present study aimed to explore the relationship between perceived parenting practices and trait anxiety during adulthood through difficulty in emotion regulation (ER), shame, and anger. The study was carried out with a community sample comprised of 544 adults (408 females and 136 males) aged between 18 and 50 (M = 26.52, SD = 7.30). Data was collected through the online administration of self-report measures including Short EMBU-Own Memories of Upbringing, Test of Self-Conscious Affect-3, Trait Anger Scale, Difficulties in Emotion Regulation Scale, State-Trait Anxiety Inventory-Trait Form. The results of the hierarchical regression analysis revealed that only paternal rejection and maternal overprotection were the predictors of adult anxiety. In addition, difficulty in ER, shame, and anger all had significant mediator roles in these associations. Current findings highlight the different maternal and paternal parenting that might play a role in the origin of offspring's anxiety and provide an emotional model that might explain the endurance of this impact during adulthood.Yayın Çok Boyutlu Yaşantısal Kaçınma Ölçeği’nin Türkçe uyarlaması ve psikometrik özellikleri(2020) Bahtiyar, Başak; Yıldırım, Jülide CerenBu çalışmada, çeşitli yaşantısal kaçınma stratejilerini değerlendirmeye imkân sunan Çok BoyutluYaşantısal Kaçınma Ölçeği’nin Türkçe uyarlamasının yapılması ve klinik olmayan bir örneklemdepsikometrik özelliklerinin incelenmesi amaçlanmıştır. Çalışma, yaşları 18 ve 40 arasında değişen 407yetişkin gönüllü katılımcıyla (281 kadın, 126 erkek) yürütülmüştür. Araştırmada, katılımcılara ÇokBoyutlu Yaşantısal Kaçınma Ölçeği, Kabul ve Eylem Ölçeği-II, Bilişsel Duygusal Bilinçli FarkındalıkÖlçeği-Revize, Pozitif ve Negatif Duygu Ölçeği ile Psikolojik İyi Oluş Ölçeği uygulanmıştır. Açımlayıcıfaktör analizi bulgularına göre, Türkçe ölçek 59 maddeden ve 5 alt boyuttan (Kaçınma, DikkatDağıtma ve Baskılama, Sıkıntıya Dayanıklılık, Erteleme ve Bastırma ve İnkâr) oluşmaktadır. Ölçeğintümü ve alt boyutları, iyi düzeyde güvenirlik değerlerine sahiptir. Geçerlik analizlerine ilişkin sonuçlarda,Türkçe form ile yaşantısal kaçınma ve esneksizlik, bilinçli farkındalık, psikolojik iyi oluş, olumluve olumsuz duygu arasında beklenen yönde anlamlı ilişkiler elde edilmiştir. Ayrıca, farklı yaşantısalkaçınma stratejilerinin psikolojik iyi oluş üzerinde, alanyazında yaşantısal kaçınmayı tek boyutta değerlendirmekiçin kullanılan ölçeğin ve farkındalığın ötesinde yordayıcı rolünün olduğu belirlenmiştir.Çalışmanın bulguları, Türkçe Çok Boyutlu Yaşantısal Kaçınma Ölçeği’nin yaşantısal kaçınmanınfarklı formlarını değerlendirmek için kullanılabilecek geçerli ve güvenilir bir ölçüm aracı olduğunaişaret etmektedir.Yayın Obsesif kompulsif bozukluk belirtileri, tiksinme duyarlılığı ve zihinsel kirlenmenin cinsel doyumla ilişkisi(2019) Yılmaz, Buruç; Bahtiyar, BaşakObsesif Kompulsif Bozukluk (OKB) belirtileri tanı almayan bireyler arasında da yaygın olarak görülmekte ve yaşam kalitesini olumsuz yönde etkilemektedir. Yaşam kalitesinin önemli bileşenlerinden biri olan cinselliğin OKB ile ilişkisi ise alanyazında arka planda kalmıştır. Sınırlı çalışmalar, OKB’de cinsel doyum ve işleve yönelik sorunların daha fazla olduğunu ortaya koymakla birlikte, bu ilişkinin niteliğine yönelik bilgi ihtiyacı devam etmektedir. Bu çalışmada, hem farklı OKB belirtilerinin, hem de OKB için yatkınlık oluşturabilen tiksinme duyarlılığı ve zihinsel kirlenmenin, cinsel doyumla ilişkisinin değerlendirilmesi amaçlanmıştır. Çalışmanın örneklemi, aktif bir cinsel yaşamı bulunan, 18-45 yaş aralığında 453 gönüllü katılımcıdan (253 kadın, 200 erkek) oluşmaktadır. Araştırmanın verisi Padua Envanteri-Washington Eyalet Üniversitesi Revizyonu (PE-WEÜR), Golombok-Rust Cinsel Doyum Ölçeği (GRCDÖ), Vancouver Obsesif Kompulsif Envanteri-Zihinsel Kirlenme Ölçeği (VOKE-ZK), Tiksinme Ölçeği Revize Edilmiş Form (TÖ-R) kullanılarak elde edilmiştir. Sonuçlara göre, zihinsel kirlenme ile zarar vermeye yönelik obsesyonel düşünce ve dürtüler, hem kadın hem de erkeklerde cinsel doyumun azalmasıyla anlamlı olarak ilişkilidir. Ayrıca, kadınlarda tiksinme duyarlılığının da cinsel doyumun azalmasında rol oynadığı gözlenmiştir. Kadın ve erkeklerde, OKB ile ilgili belirtilerin cinsel doyumla ilişkisinde ortak ve farklı özelliklere işaret eden bu sonuçların, cinsel yaşam kalitesinin korunmasıyla ilgili yapılabilecek gelecek çalışmalara ve klinik uygulamalara katkı sağlayabileceği düşünülmektedir.Yayın Öz tiksinme ölçeği - revize formu: Türkçe uyarlama, geçerlilik ve güvenilirlik çalışması(ANP Publishing, 2019) Bahtiyar, Başak; Yıldırım, AsiyeGİRİŞ ve AMAÇ: : Öz tiksinme, bireyin kendine ait fiziksel ya da davranışsal bir özelliğine veya genel olarak bütün benliğine yönelik tiksinti duyması olarak tanımlanmaktadır. Güncel çalışmalarda, başta depresyon olmak üzere birçok duygusal ve davranışsal probleme açıklık getirme potansiyeli vurgulanmaktadır. Bu çalışmada ise benliğe yönelik tiksinmeyi öz bildirime dayalı olarak değerlendirmeye olanak sağlayan Öz Tiksinme Ölçeği-Revize Formu’nun Türkçe’ye uyarlanması ve psikometrik özelliklerinin incelenmesi amaçlanmıştır. YÖNTEM ve GEREÇLER: Araştırma, yaşları 18 ile 29 arasında değişen 310’u kadın, 72’si erkek toplam 382 gönüllü lisans öğrencisiyle yürütülmüştür. Çalışmada öz tiksinme ölçümünün yanı sıra, Beck Depresyon Ölçeği, Pozitif Negatif Duygu Ölçeği, Psikolojik İyi Oluş Ölçeği, Rosenberg Benlik Saygısı Ölçeği ve Tiksinme Ölçeği-Revize Edilmiş Formu uygulanmıştır. BULGULAR: Açımlayıcı Faktör Analizi sonucunda, ölçeğin orijinaliyle tutarlı olarak, öz tiksinmeye ilişkin davranış odaklı ve fiziksel görünüm odaklı iki alt boyut elde edilmiştir. Güvenirlik analizi sonuçları da hem ölçeğin genelinin hem de alt boyutlarının yüksek iç tutarlığa ve tekrar test güvenirliğine sahip olduğunu göstermiştir. Ölçeğin, ilgili diğer ölçeklerle beklenen yönde anlamlı ilişkiler göstermesi de geçerlik özelliklerini desteklemiştir. Bununla birlikte, öz tiksinmenin genel tiksinme hassasiyetinden bağımsız olduğu da bulgular arasında yer almıştır. TARTIŞMA ve SONUÇ: Özetle, çalışma sonuçları Öz Tiksinme Ölçeği-Revize Formu’nun Türkçe uyarlamasının geçerli ve güvenilir özellikleri uygun bir ölçüm aracı olduğunu ortaya koymuştur.Yayın Üst-Duygu Ölçeği’nin Türkçeye Uyarlanması ve Psikometrik Özelliklerinin İncelenmesi(2022) Yardımcı, Adalet; Bahtiyar, BaşakÜst-duygular, bireyin birincil duygusuna yönelik gösterdiği duygusal tepkileri içermektedir. Üst-Duygu Ölçeği (Meta-Emotion Scale), üst-duygusal tepki ve deneyimleri değerlendirmek için kullanılan öz bildirime dayalı bir ölçüm aracıdır. Bu çalışmada ölçeğin Türkçe uyarlamasının yapılması ve psikometrik özelliklerinin incelenmesi amaçlanmıştır. Bu amaçla çalışma, yaşları 18 ile 50 arasında değişen (Ort.= 28.49, S =6.95) 293 gönüllü katılımcı (179 kadın, 114 erkek) ile yürütülmüştür. Araştırmanın verisi demografik bilgi formunun yanı sıra, Üst-Duygu Ölçeği, Bilişsel ve Duygusal Bilinçli Farkındalık Ölçeği – Revize Formu (BDBFÖ-R), Kabullenme ve Eylem Ölçeği-II (KEÖ-II), Psikolojik İyi Oluş Ölçeği (PİO) kullanılarak elde edilmiştir. Açımlayıcı faktör analizi sonuçlarına göre 26 madde içeren Türkçe form, Olumlu Üst-Duygular ve Olumsuz-Üst Duygular olmak üzere 2 boyutlu bir yapı sergilemektedir. Ölçek boyutları iyi düzeyde iç tutarlık özelliğine sahiptir. Geçerlik analizlerinde olumlu ve olumsuz üst- duygular ile bilinçli farkındalık, psikolojik esneklik ve psikolojik iyi olma arasında beklenen yönde ilişkiler gözlenmiştir. Ayrıca Olumlu Üst-Duygular boyutunun psikoloji iyi olmayı, esneklik ve farkındalığın ötesinde açıklayabildiği belirlenmiştir. Çalışma sonuçları Üst-Duygu Ölçeği Türkçe formun duygulara yönelik olumlu ve olumsuz duygusal tepkileri değerlendirmek için kullanılabilecek geçerli ve güvenilir bir ölçüm aracı olduğuna işaret etmektedir.Yayın Yale-Brown Obsesyon Kompulsiyon Ölçeği-Türkçe Öz Bildirim Formu: Güvenirlik ve geçerlik çalışması(2021) Koçoğlu, Filiz; Bahtiyar, BaşakObsesif Kompulsif Bozukluk (OKB) ile ilişkili belirtilerin şiddetini değerlendiren Yale-Brown Obsesyon Kompulsiyon Ölçeği (YBOKÖ) hem klinik uygulamalarda hem de bilimsel çalışmalarda yaygın olarak kullanılmaktadır. Ölçeğin yarı yapılandırılmış görüşme formatı için bir uygulayıcının gerekli olması ve uygulamanın zaman alması gibi kısıtlılıklar göz önünde bulundurularak, öz bildirim formu geliştirilmiştir. Bu çalışmada, YBOKÖ-Öz Bildirim Türkçe formunun hem OKB tanısı almış bireylerde hem de klinik olmayan örneklemde psikometrik özelliklerinin incelenmesi amaçlanmıştır. Araştırmanın örneklemini yaşları 18 ile 58 arasında değişen (Ort. = 28.33, SS = 7.57), OKB tanısına sahip 117 kişi ve herhangi bir tanısı olmayan 150 kişi olmak üzere toplam 267 yetişkin katılımcı oluşturmaktadır. Çalışmada tüm katılımcılar demografik bilgi formunun yanı sıra YBOKÖ-Öz Bildirim Formunu doldurmuşlardır. Ayrıca YBOKÖ-Uzman Değerlendirmesi bir kısım katılımcıya (n = 56) yarı yapılandırılmış bir görüşme ile uygulanmıştır. Açımlayıcı faktör analizi sonucunda YBOKÖ-Öz Bildirim Formunun, OKB’nin şiddetini değerlendiren tek faktörlü bir yapıya sahip olduğu gözlenmiştir. Ölçeğin iç tutarlılık düzeyinin klinik grup, kontrol grubu ve tüm örneklem için çok yüksek olduğu bulunmuştur. Ayrıca, öz bildirim formunun uzman değerlendirmesi ile yüksek korelasyona sahip olduğu gözlenmiş; klinik örneklemle klinik olmayan örneklemi ayırabilme özelliği de desteklenmiştir. Mevcut çalışma sonuçları, YBOKÖ-Öz Bildirim Formunun klinik ve klinik olmayan bireylerde OKB belirtilerini değerlendirmek için kullanılabilecek özelliklere sahip olduğunu ortaya koymuştur. Uygulama ve puanlama kolaylığına sahip bu ölçeğin, uzman değerlendirmesi kadar iyi psikometrik özelliklere sahip olduğu belirlenmişt