Yazar "Uysal, Ayten" seçeneğine göre listele
Listeleniyor 1 - 4 / 4
Sayfa Başına Sonuç
Sıralama seçenekleri
Yayın Comparing the effects of structural and natural language use during direct instruction with children with mental retardation(1998) Kırcaali İftar, Gönül; Birkan, Bünyamin; Uysal, Aytent: Effects of structural and natural language use during direct instruction in teaching color and shape concepts to children with moderate mental retardation were compared using an adapted alternating treatments design. Subjects of the study were eight children with mental retardation receiving individual instruction in a preschool program in Turkey. Four of the subjects were taught color concepts and four of them were taught shape concepts. The results indicated that natural language use was as effective as or more effective than structural language use in teaching color and shape concepts. According to these results, teachers of children with mental retardation might be encouraged to modify the type of verbal interactions they use during direct instruction.Yayın Using a constant delay to teach leisure skills to children with devopmental disabilities(2001) Tekin İftar, Elif; Kırcaali İftar, Gönül; Birkan, Bünyamin; Uysal, Ayten; Yıldırım, Serhat; Kurt, OnurThe effectiveness of 4-s constant delay procedure to teach leisure skills to seven children with delopmental disabilities was examined with multipie probe desing across behaviors and replicated across subjects. Results showed that the orocedure was effective on teaching all children with developmental disabilities to perform leisure skills. Furthermore, these skills were maintained with at least 90% of accuracy over a four-week period. The generalized effects of the procedure werw also positive. Training generalized from the trainer to another teacher with at least 77% of accuracy.Yayın Zihin özürlü bir öğrenciye sabit bekleme süreli öğretimle toplama ve çıkarma öğretimi(Anadolu Üniversitesi, 2008) Kırcaali İftar, Gönül; Ergenekon, Yasemin; Uysal, AytenZihin özürlü öğrencileri, bağımsız yaşama hazırlamak için işlevsel akademik becerilerin öğretilmesi gereklidir. İşlevsel akademik beceriler, günlük yaşam etkinliklerini yerine getirirken kullanılan becerilerdir. Temel matematik (para, zaman, işlem yapma) ve okuma-yazma becerileri her çocuk için işlevsel akademik becerilerdir. Alanyazın, sabit bekleme süreli öğretim yönteminin, bazı tek basamaklı matematik becerilerinin öğretiminde olduğu gibi, zincirleme matematik becerilerinin öğretiminde de etkili şekilde kullanılabileceğine ilişkin fikir vermektedir. Bu araştırmada, sabit bekleme süreli öğretim yönteminin, hafif düzeyde zihin özürlü bir öğrencinin eldeli toplama ve onluk bozarak çıkarma becerilerini edinimi üzerindeki etkilerini değerlendirmek amaçlanmıştır. Araştırmada, temel toplama ve çıkarma becerilerinin öğretiminde sabit bekleme süreli öğretim yönteminin etkililiğini sınamak amacıyla, tek denekli araştırma yöntemlerinden davranışlar arası çoklu başlama modeli kullanılmıştır. Araştırma sonunda, deneğin kendisine sabit bekleme süreli öğretim yöntemi kullanılarak öğretilen toplama ve çıkarma becerilerine ilişkin beceri basamaklarını edindiği ve sürdürdüğü belirlenmiştir. Araştırma verileri, toplama ve çıkarma işlemlerinin sonuçlarına dayalı olarak değil, beceri analizinde yer alan basamakların doğru olarak yerine getirilmesine dayalı olarak toplanmıştır. İleri araştırmalarda farklı matematik becerilerinin öğretiminde sabit bekleme süreli öğretimin etkililiği sınanabilir. Ayrıca, matematik becerilerinin öğretiminde sabit bekleme süreli öğretimin etkililiğinin yanı sıra verimliliği de, diğer yanlışsız öğretim yöntemlerine kıyasla irdelenebilir.Yayın Zihin özürlü öğrencilere özel eğitim danışmanlığı aracılığıyla uygulanan resimli fişlerle okuma-yazma öğretiminin etkililiği(Ankara Üniversitesi, 1999) Kırcaali İftar, Gönül; Uysal, AytenÖzel eğitimin ilk ortaya çıktığı dönemlerde, özel gereksinimli öğrencilerin eğitimleri yatılı ya da gündüzlü özel eğitim okullarında yürütülmekteydi. Sonraları, normal okullar içinde özel sınıflar açıldı. Ancak giderek, özel gereksinimli öğrencilerin normal yaşıtlarından ayrılarak özel eğitim ortamlarına yerleştirilmeleri sorgulanmaya başlandı. Bu sorgulamanın temelinde yatan pek çok varsayım vardı. Bu varsayımdan belli başlıları şunlardır (a) Özel gereksinimli öğrencileri normal yaşıtlarından ayırmak insan haklarına aykırıdır. (b) Ayrı eğitim ortamlarında sağlanan özel eğitim hizmetleri, özel gereksinimli öğrencilerin normal toplum yaşamına uyum sağlamalarını zorlaştırmaktadır. (c) Genel eğitim ile özel eğitim arasında, sanıldığı kadar büyük bir fark yoktur; etkili öğretim yöntemlerinin büyük bir çoğunluğu, tüm öğrencilerde işe yaramaktadır. (d) Bazı özel gereksinimli öğrencilerin eğitim gereksinimleri normal eğitim ortamlarına kıyasla daha iyi karşılanabilmektedir.