Savaştan günümüze Türkiye’nin Suriye politikası: değişim ve devamlılık 2011-2022

Küçük Resim Yok

Tarih

2023

Dergi Başlığı

Dergi ISSN

Cilt Başlığı

Yayıncı

T.C. Maltepe Üniversitesi Lisansüstü Eğitim Enstitüsü

Erişim Hakkı

info:eu-repo/semantics/openAccess

Araştırma projeleri

Organizasyon Birimleri

Dergi sayısı

Özet

Türkiye Suriye ilişkileri, 1946 yılında Suriye’nin bağımsızlığını kazanmasından 20 Ekim 1998 tarihli Adana Mutabakatına kadar üç problem etrafında şekillenmiştir. Bunlar; Hatay (İskenderun) sorunu, sınırı aşan sulan sular sorunu ve terör (PKK) sorunudur. İki ülke özellikle terör konusunda savaşın eşeğine gelmiştir. Türkiye’nin 8 Ekim 1998 tarihinde Suriye’ye savaş ilan etmesi sonrasında Suriye yönetimi konunun ciddiyetini anlamış, 9 Ekim’de terör örgütü PKK’nın Suriye topraklarındaki varlığını sonlandırmış ve terör örgütü lideri Abdullah Öcalan’ı da sınır dışı etmiştir. Bu gelişme iki ülke arasındaki en hassas olan sorunu ortadan kaldırmıştır. Ve bunun sonucunda Türkiye-Suriye, 20 Ekim 1998 tarihli Adana Mutabakatı ile teröre karşı ortak mücadele içine girmiştir. Bu anlaşma sonrası ilişkiler, önce karşılıklı olarak iyileştirilmeye başlanmış ve süreç çok yönlü işbirliği içinde olmaya evrilmiştir. Özellikle ekonomik zemine oturtulan iyi ilişkiler dönemi 2011 yılı Suriye iç savaşına kadar devam edebilmiştir. Esad yönetiminin, reform talepli protestolara orantısız güç kullanımıyla karşılık vermesi ve Türkiye’nin barışı sağlama yönündeki girişimlerinin sonuçsuz kalması üzerine Türkiye, Suriye politikasında değişime gitmiş ve Esad yönetiminin gitmesi gerektiğini savunmuştur. Bu sebeple, iki ülke ilişkileri tamamen kopmuş ve iyi ilişkilerin yerini karşılıklı ithamlar ve söylemler almıştır. Sonuç olarak ilişkilerde uzlaşmadan ve diplomasiden uzak yeni bir dönemin içine girilmiştir. Özellikle Türkiye’nin uzlaşmama tavrı 2022 yılına kadar sürmüştür. İstihbarat düzeyinde görüşmeler 2021 yılında başlamış, lider düzeyinde uzlaşmacı tavır 2022 yılının aralık ayında ortaya koyulmuştur. Türkiye Cumhuriyeti Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan’ın Suriye ile uzlaşmaya dair olumlu söylemleri görüşmenin yakın zamanda olacağı ihtimalini güçlendirmektedir. Bu doğrultuda Türkiye-Suriye ilişkilerini üç döneme ayırmak ve dördüncü dönemin de içine girileceği olasılığının yüksek olduğunu söylemek mümkündür. Bu çalışmada, birinci dönem; İskenderun (Hatay) sorunu, su sorunu, terör sorunu, ikinci dönem; 1998 Adana Mutabakatı ile başlayan 2011 yılı Suriye iç savaşına kadar süren işbirliği içinde iyi ilişkiler dönemi, üçüncü dönem; 2011 yılı Suriye iç savaşı 2022 yılı arasındaki tüm gelişmeler, ve sonuç bölümünde ilişkilerde olasılığı yüksek dördüncü dönemde Türkiye-Suriye normalleşmesinin avantajları anlatılacaktır.
Turkey-Syria relations have been shaped around three problems from the independence of Syria in 1946 to the Adana Agreement of October 20, 1998. These; The Hatay (İskenderun) problem is the problem of irrigated waters that cross the border and the problem of terrorism (PKK). The two countries have come to the brink of war, especially in the field of terrorism. After Turkey declared war on Syria on October 8, 1998, the Syrian administration understood the seriousness of the issue, ended the presence of the terrorist organization PKK in Syrian territory on October 9 and expelled the leader of the terrorist organization, Abdullah Öcalan. This development has eliminated the most sensitive problem between the two countries. As a result, Turkey-Syria entered into a joint struggle against terrorism with the Adana Agreement dated October 20, 1998. After this agreement, relations first began to be mutually improved and the process evolved into multifaceted cooperation. Especially the period of good relations based on the economy could continue until the Syrian civil war in 2011. After the Assad administration responded to the protests demanding reforms with the disproportionate use of force and Turkey's attempts to achieve peace failed, Turkey changed its Syria policy and argued that the Assad regime should go. For this reason, the relations between the two countries have been completely severed and good relations have been replaced by mutual accusations and discourses. As a result, a new era has been entered in relations away from reconciliation and diplomacy. In particular, Turkey's attitude of non-reconciliation continued until 2022. Intelligence-level talks began in 2021, and a conciliatory stance at the leader level was demonstrated in December 2022. Turkish President Recep Tayyip Erdogan's positive rhetoric on reconciliation with Syria strengthens the possibility that the meeting will take place soon. In this direction, it is possible to divide Turkey-Syria relations into three periods and to say that there is a high probability that the fourth period will be entered. In this study, the first semester; Iskenderun (Hatay) problem, water problem, terror problem, second period; The third period of good relations in cooperation, which started with the Adana Agreement in 1998 and lasted until the Syrian civil war in 2011; All the developments between the Syrian civil war of 2011 and the year 2022, and in the conclusion section, the advantages of Turkey-Syria normalization in the fourth period of the relations, which are highly probable, will be explained.

Açıklama

Anahtar Kelimeler

Türkiye-Suriye ilişkileri, IŞİD faktörü, PYD/YPG faktörü, ABD, Rusya, Adana mutabakatı, Turkey-Syria relations, ISIS Factor, PYD/YPG factor, USA, Russia, Adana agreement

Kaynak

WoS Q Değeri

Scopus Q Değeri

Cilt

Sayı

Künye

Şeker, S. (2023). Savaştan günümüze Türkiye’nin Suriye politikası: değişim ve devamlılık 2011-2022 Turkey's Syria policy from the war to the present: Change and continuity 2011-2022. (Yayımlanmamış Yüksek Lisans Tezi). Maltepe Üniversitesi, Lisansüstü Eğitim Enstitüsü, İstanbul.