İnsan haklarının temellendirilmesinde ve korunmasında aklın rolü: Locke ve Kant

Küçük Resim Yok

Tarih

2021

Dergi Başlığı

Dergi ISSN

Cilt Başlığı

Yayıncı

Maltepe Üniversitesi, Lisansüstü Eğitim Enstitüsü

Erişim Hakkı

Attribution-NonCommercial-NoDerivs 3.0 United States
info:eu-repo/semantics/openAccess

Araştırma projeleri

Organizasyon Birimleri

Dergi sayısı

Özet

İnsanı insan yapan şeyin ne olduğu hakkında en yaygın kanı, insanın akıl sahibi bir varlık oluşudur. İnsan hakları kavramının ne anlama geldiği hakkında çok farklı düşünceler olmakla birlikte, insan hakları üzerinde en çok birleşilen nokta, insan haklarının insanın sırf insan olduğundan dolayı sahip olduğu haklar olmasıdır. Akıl sahibi olmayı insan için ayırt edici bir özellik olarak görmek, aynı zamanda felsefenin insan kavrayışına uygun düşmektedir. Felsefî düşüncenin bir başarısı olan insan hakları fikri de temelini bu kavrayışta, yani akıl sahibi olan insanda bulur. Bu çalışmada, insan haklarının temellendirilmesi ve korunmasında aklın kendi başına yeterli olup olmadığı sorusu ele alınmaktadır. Bunun için, insan hakları fikrinin gelişiminde önemli rol oynayan iki filozof olan Locke ve Kant’ın insan doğasıyla ilgisinde akıl, değer ve özgürlük görüşleri karşılaştırmalı olarak incelenmektedir. Bu çalışmanın amacı, iki filozofun akıl görüşlerinin insan hakları fikrini kavramlaştırmada, temellendirmede ve insan haklarını korumada yeterli olup olmadığını anlamaktır. Bu amaçla, çalışmanın birinci bölümünde her iki filozofun akıl görüşleri ele alınmakta ve akıl görüşlerinin farklılıkları ortaya konmaktadır. Bundan sonra, filozofların değer görüşleri Kuçuradi’nin değer görüşü ve Özcan’ın kişi ve birey arasında yaptığı ayrımdan yararlanarak incelenmekte ve böylece Locke ve Kant’ın akıl görüşlerindeki farkların değer anlayışlarına etkisi açığa çıkarılmaktadır. Çalışmanın ikinci bölümünde, Locke ve Kant’ın insan haklarının temeline yerleştirdikleri insan görüşlerinin insan hakları anlayışlarını nasıl şekillendirdiği konu edinilmekte, bunun için de filozofların, insan haklarının temeline yerleştirdikleri insan görüşleri aydınlatılmaktadır. Böylece, bu filozofların, insan haklarının ne olduğuna, niçin var olduğuna ve insan haklarını korumada aklın rolüne ilişkin düşünceleri ortaya konmaktadır. Sonuç olarak, insan haklarının sırf akla dayanarak temellendirilemeyeceği ve sınırları tam ve doğru çizilmiş bir insan hakları kavramına bu şekilde ulaşılamayacağı gibi, bu filozofların akıl görüşlerine dayanarak insan haklarının korunamayacağı düşünülmektedir. Buna karşılık, insan haklarının temellendirilmesi ve korunmasına ilişkin Locke ve Kant’ta saptadığımız problemleri Kuçuradi’nin insan hakları anlayışına ve bu anlayışın temelinde yer alan etik ve insan görüşüne dayanarak çözülebileceği düşünülmekte ve bu düşünce nedenleriyle birlikte ortaya konmaktadır.
The most common belief associated with what makes humans human is that they are beings of reason. Although there are very different thoughts about what the concept of human rights means, the most agreed point on human rights is that human rights are rights that human beings have just because they are humans. At the same time, it is appropriate for the philosophical understanding of the human being to see reason as a distinctive feature of this being. The idea of human rights, which is an achievement of philosophical thought, also finds its foundation at this understanding, that is, the human being as a rational being. This study aims to examine whether reason is sufficient on its own for the foundation and protection of human rights. To achieve this aim, two prominent philosophers’, Locke and Kant’s, views of reason, value and freedom are compared in their connection with human nature. For this aim the study tries to determine whether the views of these philosophers on reason are sufficient for the foundation and conceptualization of human rights notion and the protection of human rights. The first part of this study focuses on both philosophers’ views on reason and shows the differences between them. Furthermore, Locke and Kant’s views on value are studied in connection with Kuçuradi’s view on values and Özcan’s distinction between person and individual. Thus, the impact of the difference between Locke’s and Kant’s views of reason on their value conception are revealed. The second part of this study examines how Locke’s and Kant’s views on the human being shape their human rights approaches and for this reason their views on the human being are clarified. In this connection, their thoughts regarding the meaning of human rights, the reason for their existence, and the role of reason in the protection of human rights are also presented. As a result, it is thought that human rights cannot be founded on reason and that reason is not sufficient for shaping an adequate human rights concept. Besides, it is concluded that it would not be possible to protect human rights by depending on these philosophers’ views on reason. Moreover, it is understood that the philosophers’ views on reason do not help much to the protection of human rights. Yet, the problems, which we discovered, concerning Locke’s and Kant’s views on the foundation and protection of human rights, can be solved. They can be solved by Kuçuradi’s view of human rights and her views on ethics and the human being, which constitute the basis of this view. We attempted to justify this claim.

Açıklama

Anahtar Kelimeler

İnsan hakları, İnsan onuru, Akıl, Değer, İnsanın değeri, Human rights, Human dignity, Reason, Value, Value of the human being

Kaynak

WoS Q Değeri

Scopus Q Değeri

Cilt

Sayı

Künye

Haşar, A. (2021). İnsan haklarının temellendirilmesinde ve korunmasında aklın rolü: Locke ve Kant / The role of reason in the foundation and protection of human rights: Locke and Kant (Yayımlanmamış Yüksek Lisans Tezi). Maltepe Üniversitesi, Lisansüstü Eğitim Enstitüsü, İstanbul.