Uyar, O. Murat2024-07-122024-07-1220172548-06932564-7156https://search.trdizin.gov.tr/yayin/detay/274446https://hdl.handle.net/20.500.12415/9854Travmatik koroid neovaskülarizasyonu (KNV) patogenezinde özellikle künt travmalar sonucu gelişen koroid rüptürleri önemli rol oynamaktadır. Angioid streaks (AS) gibi Bruch membranı (BM) daha kırılgan olgularda KNV gelişimi daha fazla görülmektedir. Yaşa bağlı yaş tip makula dejenerasyonundan (YBMD) çeşitli farkları olmasına rağmen tanı yöntemleri ve günümüze kadar uygulanan tedavileri benzerlik göstermektedir. Rüptürün yeri ve büyüklüğüne göre değişmekle birlikte, travma olgularının görece daha genç oluşu, eşlik eden kronik hastalıkların azlığı, KNV'lerin küçüklüğü, subfoveal yerleşimin daha az oluşu, RPE düzeyindeki çeşitli rejeneratif mekanizmalar nedeniyle prognoz daha iyidir. Tedavide son on yıla kadar termal lazer, fotodinamik tedavi, besleyici damarın fotokoagülasyonu ve koroidal neovasküler membran (KNVM) eksizyonu uygulanmışken günümüzde intravitreal antiVGEFler ile daha iyi ve uzun süreli cevap alınmaktadır. Ancak AS olgularında daha sık enjeksiyonlar gerekebilmektedir.İyatrojenik KNV'ler ise çoğunlukla termal lazerlerin yüksek doz ve düşük spot çapında uygulanmaları sonucu ve daha nadir olarak da çeşitli oküler cerrahilere bağlı olarak bildirilmiştir. Ülkemizde başta iş ve trafik kazaları olmak üzere travma nedenlerine karşı alınacak önlemler büyük önem taşımaktadır. Özellikle lazer ve makula cerrahileri başta olmak üzere branş uzmanlık eğitimi ile dikkat ve özenin üst düzeyde olması da iyatrojenik KNV riskini azaltacaktır. Çeşitli faktörler, moleküller ve gen transferleri ile yapılmakta olan deneysel hayvan çalışmaları da patogenez ve tedavi açısından umut vericidirtrinfo:eu-repo/semantics/openAccessTravmatik ve İyatrojenik Koroid NeovaskülarizasyonlarıReview Article33543302744461