Alp, JülideOnur, Aliye CerenAlp, JülideOnur, Aliye Ceren2024-07-122024-07-122020Alp, J. ve Onur, A. C. (2023). Giriş yazısı. J. Alp ve A.C. Onur (Ed.), İstanbul'da Mekansal ve Sosyal Ayrışmanın Haritalanması içinde (ss.1-10).978-605-2124-36-9https://hdl.handle.net/20.500.12415/3087Mekansal ayrışma en yalın tabiriyle, bir toplumu oluşturan farklı sosyal-ekonomik sınıfların çeşitli nedenlerle birbirlerinden ayrılması sürecidir. Mekânsal ayrışma, mekânsal ve sosyal açıdan farklılaşan ve birbirinden zaman içinde kopan toplumların iletişimi en düşük seviyeye çekmesi olarak da tanımlanabilir. Kavram çoğu zaman sosyal ayrışma kavramı ile birlikte ele alınmakta olup, bu kavramlara dair pek çok farklı görüş bulunmaktadır. Harvey (2002) mekânsal farklılaşmanın, toplumsal farklılaşma ve sınıflar arası ilişkilerin sürekli olarak yeniden üretilerek sürdürüldüğü bir süreçte araç olarak nitelendirilebileceğini; bunun, toplumsal ilişkilerin temelinde var olan bir sorun olarak tanımlamaktadır. Toplumsal yapı ve mekânsal ayrışma arasındaki ilişki bir neden-sonuç ilişkisinden öte, etkileşimli, birbirini sürekli olarak değiştirip, dönüştürüp, destekleyen bir iletişime dayandığından bahsedilmektedir (Marmasan, 2014). Işık ve Pınarcıoğlu mekansal ayrışmayı “…ekonomik, sosyo-ekonomik, kültürel ya da etnik temellerde tanımlanabilecek bir grubun kendi iradesiyle ya da kendi iradesi dışında mekanda bir araya gelmesi” olarak tanımlamakta; insanların kendi istekleriyle gönüllü olarak toplumdan ayrışmalarının söz konusu olduğu gibi, toplumsal dışlanma yoluyla ve gönülsüz bir araya gelme zorunluluğu sonucunda da mekansal ayrışmanın oluşabileceğine dikkat çekmektedirler. Mekansal ayrışma süreci insanların kendilerine benzer özellik gösteren insanlarla belli bir zaman ve mekanda bir arada yaşamalarının ortak sonuçlarıyla ilgilidir.” (Bektaş ve Yücel, 2013) Sosyal ayrışma ise Andersen (2004) tarafından “gruplar arasında artan sosyal ve kültürel farklılıklara yol açan, etnik ya da sosyal olarak farklı grupların mekansal ayrımlaşması” olarak tanımlanmaktadır. Sosyal ve mekansal ayrışmanın, refah devletinin çözülmesi sürecine bağlı olarak doğrudan ve dolaylı, gelirlerdeki uçurumun artması ile keskinleştiği belirtilmektedir (Firidin, 2006).trinfo:eu-repo/semantics/openAccessGiriş yazısıBook Part101