Maltepe Üniversitesi Kurumsal Akademik Arşivi

DSpace@Maltepe, Maltepe Üniversitesi tarafından doğrudan ve dolaylı olarak yayınlanan; kitap, makale, tez, bildiri, rapor, araştırma verisi gibi tüm akademik kaynakları uluslararası standartlarda dijital ortamda depolar, Üniversitenin akademik performansını izlemeye aracılık eder, kaynakları uzun süreli saklar ve telif haklarına uygun olarak Açık Erişime sunar.




 

Güncel Gönderiler

Yayın
Pediatri hemşirelerinin ağrıya ilişkin geleneksel inanç ve uygulamaları / Tradıtıonal belıefs and practıces of pedıatrıc nurses about paın
(T.C. Maltepe Üniversitesi, 2009) Beytut, Dilek; Karayağız Muslu, Gonca; Başbakkal, Zümrüt; Bal Yılmaz, Hatice
Amaç: Bu çalışma pediatri hemşirelerinin ağrıya ilişkin geleneksel inanç ve uygulamalarını belirlemek amacı ile tanımlayıcı olarak yapılmıştır. Yöntem: Veriler araştırmacılar tarafından literatür doğrultusunda geliştirilen anket formu kullanılarak toplanmıştır. Anket formu sosyodemografik özellikleri ve hemşirelerin Ağrıya İlişkin Geleneksel İnanışlar ve Uygulamalarını tanımlayıcı niteliktedir. Toplam 103 hemşire çalışmaya gönüllü olarak katılmıştır. Veriler sayı ve yüzde olarak değerlendirilmiştir. Bulgular: Hemşirelerin %37’sinin kültürümüzde yeri olan nazarın ağrıya neden olduğuna inandıkları ve nazar değmemesi için %54,0’ünün dua okuduğu/okuttuğu, %10,8’inin nazar boncuğu taktığı, %5,4’ünün hem dua okuyup hem de nazar boncuğu taktığı saptanmıştır. Ancak hemşirelerin %29,8’i nazara inanmalarına karşın herhangi bir uygulamada bulunmadıklarını ifade etmişlerdir. Sonuç: Sonuç olarak, araştırmaya katılan hemşirelerin çocuk hastada ağrıya yaklaşım konusunda çeşitli kültürel tutum ve inançları olduğu saptanmış, ancak bu tutum ve inançlarının profesyonel mesleki tutumlarını etkilemediği bulunmuştur.
Yayın
Anne adaylarının fetal sağlığı değerlendiren testlere yaklaşımının kalitatif incelenmesi / Qualitative review of pregnant approach to fetal health evaluation tests
(T.C. Maltepe Üniversitesi, 2009) Coşkuner Potur, Dilek; Yiğit, Feride; Çıtak Bilgin, Nevin
Giriş: Yapılan çalışmalar, anne adaylarının gebeliğe ilişkin yeterli bilgileri olduğunda ve profesyonel bakım aldıklarında olumlu, mutlu ve sağlıklı bir gebelik geçirdiklerini göstermektedir. Bu çalışma, fetal sağlığın değerlendirilmesinde gebelere yapılan testlerin öncesinde ve sonrasında, gebelerin yaşadığı duygu durumlarının kalitatif olarak belirlenmesi amacıyla tanımlayıcı olarak planlanmıştır. Gereç ve Yöntem: Çalışma 28 Kasım 2005- 15 Ocak 2006 tarihleri arasında İstanbul ilindeki 400 yatak kapasitesine sahip 5 devlet hastanesinde yapılmıştır. Araştırmanın evrenini 32 haftalık ve üzeri gebe kadınlar oluşturmuştur. Olasılıksız örneklem yöntemi ile belirlenen hastanelerde; çalışmaya katılmayı kabul eden toplam 37 gebe örnekleme alınmıştır. Yüz yüze kişi bildirimine bağlı anket yöntemi uygulanmıştır. Elde edilen veriler SPSS For Windows 11.0 programı ile aritmetik ortalama, yüzdelik ile değerlendirilmiştir. Gebe kadınların düşünceleri ise kalitatif olarak verilmiştir. Bulgular: Çalışmamıza katılan gebelerin %48.6'sının 25-31 yaş grubunda, yarıdan fazlasının (%56.8) ilkokul mezunu olduğu ve % 70.3'ünün çalışmadığı, gebelerin %45.9'unun ilk, %51.4'ünün 23 gebelikleri olduğu ve büyük çoğunluğunun (%86.5) gebeliklerini istediğ i belirlenmiştir. Fetal sağl ığı değerlendirmek için yapılan tüm testlerin annelerin bazıları için endişe kaynağı olduğu saptanmıştır. Annelerin kontrollere genellikle birileri ile gittiği belirlenmiştir. Sonuç: Sonuç olarak gebe kadının bilinmezlikten doğan endişelerinin olduğu, özellikle fetal sağlığı değerlendirmek için yapılan testlerden endişelendikleri ve bu endişeleri giderebilecek kişilerden biri olan hemşireler hakkında genelde olumsuz düşüncelere sahip oldukları belirlenmiştir.
Yayın
Omurilik yaralanması ve kendilik kavramında değişim / Alteration of self-concept following spinal cord ınjury
(T.C. Maltepe Üniversitesi, 2010) Kaya, Hatice; Küçük, Leyla; Kaya, Nurten
Omurilik yaralanması, çoğu zaman yaşam biçiminde değişimi gündeme getiren bireysel olduğu kadar toplumsal öneme de sahip bir sağlık sorunudur. Yaralanma sonucu his, hareket, refleks kaybı, bağırsak ve mesane boşaltımını kontrol edememe gibi sorunların yanı sıra, bireyin beden imajı, kimlik, öz-güveni, rollerindeki değişim sonucu kendilik kavramında da değişim söz konusu olur. Günümüzde sağlık bakım sistemindeki gelişmeler sonucu omurilik yaralanması olan bireyler normal yaşamlarına daha kısa sürede dönebilmektedirler. Burada önemli olan sağlık ekibi üyelerinin yaşamın değerliliğini göz önünde bulundurmalarıdır. Bireyin normal yaşamına dönmesine yardımcı olurken, kendilik kavramındaki değişimin ve etkilerinin göz önünde bulundurulması anahtar kelime olabilir.
Yayın
Akran zorbalığını önlemede okul hemşiresinin rolü / Role of school nurse in peer bullying prevention
(T.C. Maltepe Üniversitesi, 2009) Arslan, Sevda; Savaşer, Sevim
Zorbalık tüm insanları; yaşına, cinsiyetine, etnik kökenine, dini inancına veya sosyoekonomik durumuna bağlı olmaksızın, her ortamda, bir veya birden çok zamanda etkileyebilen ve dünyanın her yerinde yaygın olarak görülen bir sorundur. Tüm dünya ülkelerini ilgilendiren zorbalığın okullarda yaygınlaşması çocukların ve gençlerin fiziksel ve psikososyal sağlığını tehdit etmektedir. Zorbalığın öğrenciler için ciddi bir travma olduğu, etkileri okul dönemi ile sınırlı kalmayıp yaşam boyu sürdüğünden toplum sağlığını da olumsuz etkilediği kabul edilmektedir. Akran zorbalığı öğrenciler yanında aileleri, öğretmenleri ve okul yöneticilerini de olumsuz etkiler. Bu nedenle zorbalık, okulda görevli hekim, okul hemşiresi, psikolog gibi sağlık profesyonellerinin ilgilenmesi gereken bir konudur. Bu makalede okulda akran zorbalığını önlemede okul hemşiresinin rolü üzerinde durulmuştur.
Yayın
Aile içi şiddete uğrayan kadınlara yönelik hemşirelik hizmetlerinde “değişim modelinin” kullanılması / Usage of the “change model” for women who exposed to domestic violence in nursing services
(T.C. Maltepe Üniversitesi, 2009) Yaman Efe, Şengül
Aile içi şiddet acilen tanılanması ve müdahale edilmesi gereken bir sağlık sorunudur. Hemşireler her alanda aile içi şiddeti tanılama, değerlendirme, kadına danışmanlık yapma ve gerekli yerlere yönlendirme açısından anahtar pozisyondadır. Ülkemizde hemşirelerin aile içi şiddete maruz kalan kadınlara nasıl müdahale etmeleri gerektiği konusunda herhangi bir prosedür veya model bulunmamaktadır. Bireylerin yaşamlarında sorun oluşturan davranışları değiştirmelerine yol göstermek amacıyla 1982 yılında Prochaska ve DiClemente tarafından oluşturulmuş olan “Değişim Modeli”nin aile içi şiddete maruz kalan kadınlarda yaşamlarını değiştirmeleri için kullanabileceği belirtilmiştir. Bu makalede, hemşirelerin aile içi şiddete maruz kalan kadınlara yönelik müdahalelerinde değişim modelinin kullanımı ele alınmıştır.