Yazar "Çelik, Öner" seçeneğine göre listele
Listeleniyor 1 - 12 / 12
Sayfa Başına Sonuç
Sıralama seçenekleri
Yayın Association between Serum Vitamin D Levels and Subclinical Coronary Atherosclerosis and Plaque Morphology in Young Adults(Excerpta Medica Inc-Elsevier Science Inc, 2014) Çelik, Öner; Akin, F.; Erturk, M.; Yalçın, A.; Atasoy, M.; Aktürk, F.; Ayca, B.[Abstract Not Available]Yayın Burkitt lenfoma benzeri nodüler diffüz atipik lenfoid infiltrasyon: Olgu sunumu(2013) Boyacı, Zerrin; Yener, Arzu Neşe; Ateşpare, Altay; Çelik, Öner; Vural, ÇetinBurkitt lenfoma (BL) hızlı çoğalan ve sıklıkla ekstranodal lokalizasyonda ortaya çıkan B hücreli bir lenfoma türüdür. Bazen lösemi benzeri infiltrasyon yaparak ortaya çıkar. Lenf nodu tutulumu seyrektir. Oldukça yüksek mitotik indekse sahiptir. Apopitotik hücrelerin fazla olması ve makrofajlar tarafından fagositozu sonucu yıldızlı gökyüzü manzarası oluşur. Çok hızlı büyüyen tümör olmasına rağmen yoğun tedavi ile tam kür sağlanabilmektedir. Yirmi altı yaşında kadın hasta boyunda şişlik şikayeti ile kliniğimize başvurdu. Hastaya ince iğne aspirasyon biyopsisi yapıldı. Kitle Atipik Burkitt Lenfoma ön tanısı aldı. Kitleye eksizyonel biyopsi yapılması kararlaştırıldı. Bu yazıda ileri düzey hematopatolojik inceleme sonucunda Burkitt lenfoma benzeri nodüler-diffüz karakterde atipik lenfoid infiltrasyon tanısı alan nadir görülen bir olguyu sunuyoruz. Onkolojik tedavi almamasına rağmen hastanın 1 yıllık takiplerinde nüks görülmedi.Yayın Burkitt Lymphoma Like Nodular Diffuse Atypical Lymphoid Infiltration: A Case Report(Aves, 2013) Çelik, Öner; Atespare, Altay; Boyaci, Zerrin; Yener, Nese; Vural, ÇetinBurkitt's lymphoma is a type of B-cell lymphoma that grows rapidly and it usually localizes extranodally. Sometimes it occurs as leukemia-like infiltration. Lymph node involvement is rare. It has very high mitotic index. Starry sky view occurs as a result of phagocytosis of overproduced apoptotic cells by macrophages. Although it is a very fast growing tumor, cure can be achieved with intensive therapy. A twenty-six-year-old female patient presented to our clinic with a complaint of swelling in the neck. Fine needle aspiration biopsy was performed. Pre-diagnosis of the mass was atypical Burkitt's lymphoma. We agreed to perform excisional biopsy. In this paper we are presenting a rare case of 'Burkitt's lymphoma-like atypical diffuse lymphoid nodular-infiltration', finally diagnosed as a result of advanced hemato-pathologic analysis. Despite no oncological treatment, no recurrence occured in 1 year period of follow up.Yayın Burun tamponunun hayatı tehdit eden bir komplikasyonu(2012) Çelebi, Şaban; Tepe Karaca, Çiğdem; Çelik, ÖnerSeptum cerrahisi kulak burun boğaz pratiğinde sık uygulanan bir prosedürdür. Bu cerrahi sonrasında kanama, septal hematom, enfeksiyon, apse oluşumu, sineşi, septal perforasyon gibi komplikasyonlar görülebilmektedir. Bunların bir kısmını engellemek amacıyla çeşitli materyallerden yapılmış burun içi tamponlar kullanılmaktadır. Bu tamponların bir kısmı yabancı cisim hissi oluşturarak hastalarda ağrı ve rahatsızlık oluşturmaktadır. Bu yazıda nazal tamponun çıkarılması esnasında hastanın tamponu aspire etmesi ile sonuçlanan hayatı tehdit eden bir komplikasyonu sunuyoruz.Yayın Fonksiyonel endoskopik sinüs cerrahisi sonuçlarımız(2010) Külekçi, Mehmet; Garça, Mehmet Fatih; Çelik, Öner; Gültekin, ErdoğanAmaç: Kliniğimizde kronik rinosinüzal hastalıktanısı konmuş 100 hastaya, uygulanan fonksiyonelendoskopik sinüs cerrahisi sonuçlarımızı literatürsonuçları ile kıyaslamak.Gereç ve yöntem: Kronik rekürren sünizit (n=36 ),alerjik-non alerjik nazal polipozis (n=24), ortakonka pnömatizasyonu (n=32), maksiller retansiyonkisti (n=8) tanıları alan 56’sı erkek (%56), 44’ükadın (%44) 100 hasta, çalışmaya dâhil edildi.Hastaların % 65’ine çift taraflı %35’ine tek taraflıfonksiyonel endoskopik sinüs cerrahisi uygulandı.Yaş ortalaması 39 ve postoperatif takip 3 -21 ayortalama (ortalama 12 ay) idi. Hastaların yaşı,preoperatif subjektif şikâyetleri, hastanın alerjik- nonalerjik grupta bulunması, anestezi şekli,preoperatif bilgisayarlı tomografi bulguları,uygulanan endoskopik cerrahi şekli, operasyonunkomplikasyonları, postoperatif subjektif şikâyetlerive postoperatif endoskopik bulgular parametreolarak kullanıldı.Bulgular: Başarı oranları kontrol endoskopikmuayene ve şikâyetlere göre değerlendirildi. Yüzhastanın 68’inde (%68) tam iyileşme, 24’ünde kısmiiyileşme, 8’inde ise sonuçların başarısız olduğugörüldü.Sonuç: Fonksiyonel endoskopik sinüs cerrahisi,kronik ya da tekrarlayan sinüzitlerin tedavisindedoğrutanısağlanması,klasikcerrahiyegörecerrahi esnasında görüntü üstünlüğü, yüksek başarıoranı, daha az travmatik olması, postoperatiftakibin daha güvenilir yapılabilmesi sebebiyletercih edilmesi gereken cerrahi yöntemdir.Yayın Nazal polipozis ve sinüzitin eşlik ettiği nadir görülen intranazal aktinomikozis(Maltepe Üniversitesi, 2011) Çiftçi, Zafer; Çakır, Damla Nihan; Işık, Aklime; Çelik, Öner; Gültekin, ErdoğanAktinomikozun sadece nazal kavite ile sınırlı olduğu durumlar nadirdir. Bu vaka sunumunda, intranazal aktinomikoz, kronik rinosinüzit ve tek taraflı nazal polipozis izlenen 37 yaşında kadın hasta bildirilmektedir. Hastanın paranazal sinus bilgisayarlı tomografisinde (BT) sol maksiller sinüste ve etmoid sinüslerde havalanma kaybı izlenmiştir. Hastanın sol nazal pasajının tamamen poliplerle oblitere olduğu ve poliplerin içerisinde yüksek metalik dansitesi olan bir obje olduğu izlenmiştir. Yüksek metalik dansitesi olan objenin boyutları 0.5 cm x 0.5 cm olarak ölçülmüştür. Hastaya nazal polipektomi ve fonksiyonel endoskopik sinus cerrahisi yapılmıştır. Yüksek dansiteye sahip objenin, nazal poliplerle orta konka arasında sıkışmış bir kalsifiye materyal yumağı olduğu anlaşılmıştır. Kalsifiye materyal ve polipler histopatolojik inceleme sonucu tanısı ‘izole intranazal aktinomikoz' olarak saptanmıştır. Hastalığın bu formu oldukça nadirdir. Bu vaka sunumunda, literatürün ışığı altında, hastalığın etyopatogenezi, tanısal yaklaşımlar ve tedavi modalitelerini tartışarak, aktinomikozun çok nadir görülen bir klinik prezentasyonunu bildirmeyi amaçladık.Yayın Periyodik ateş, aftöz stomatit, farenjit ve servikal adenit (PFAPA) sendromlu bir olgu: tonsillektominin tedavideki etkinliği(Maltepe Üniversitesi, 2009) Çelik, Öner; Boyacı, Zerrin; Koca, M. Öncel; Kara, HakanPeriyodik ateş, aftöz stomatit, farenjit ve servikal adenit ( PFAPA) sendromu etyolojisi bilinmeyen tekrarlayan yüksek ateş, aftöz stomatit, farenjit ve servikallenfadenit ile karekterize kronik bir hastalıktır. Tekrarlayan yüksek ateş, boyunda şişlik, boğaz ağrısı ve ağız içinde yaralar çıkması şikâyetiyle başvuran 3,5 yaşında erkek hastaya PFAPA sendromu tanısı konuldu. Steroid tedavisi ardından şikâyetleri nüks eden hastaya tonsillektomi uygulandı. PFAPA semptomları tam olarak kayboldu.Yayın Peryodik ateş, aftöz stomatit, farenjit ve servikal adenit (pfapa) sendromlu bir olgu: tonsillektominin tedavideki etkinliği(Maltepe Üniversitesi, 2010) Çelik, Öner; Boyacı, Zerrin; Koca, Öncel; Kara, HakanAmaç: Periyodik ateş, aftöz stomatit, farenjit ve servikal adenit ( PFAPA) sendromu etyolojisi bilinmeyen tekrarlayan yüksek ateş, aftöz stomatit, farenjit ve servikal lenfadenit ile karekterize kronik bir hastalıktır. Tekrarlayan yüksek ateş, boyunda şişlik, boğaz aşrısı ve ağız içinde yaralar çıkması şikâyetiyle başvuran 3,5 yaşında erkek hastaya PFAPA sendromu tanısı konuldu. Steroid tedavisi ardından şikâyetleri nüks eden hastaya tonsillektomi uygulandı. PFAPA semptomları tam olarak kayboldu.Yayın A Rare Complication FollowingAdenotonsillectomy: Grisel’s Syndrome(2018) Çelik, Öner; Altıntopra, Niyazi; Keskin, Furkan; Altıntoprak, Kübra MurzoğluThe nontraumatic subluxation of the atlantoaxial joint, also called Grisel’s syndrome, is a rarely seen phenomenon in the pediatric population after nasopharyngeal inflammation or otolaryngological surgery. The patients are usually between 5 and 12 years old, and there is no gender difference in occurrence. Grisel’s syndrome should be considered in patients who have painful torticollis after an upper airway infection or otolaryngological surgery. The most important factor affecting the prognosis is early diagnosis and treatment. Early diagnosis not only allows for conservative treatment, but it also prevents permanent neck deformity and the development of severe neurological deficit and morbidity due to extensive surgical pro-cedures. Otolaryngologists should be aware of this rare, but potentially serious, condition.Yayın Sadece sütürleme yöntemi ile elde ettiğimiz otoplasti sonuçlarımız(2011) Karaca Tepe, Çiğdem; Çelik, Öner; Çelebi, ŞabanAMAÇ: İnsan kulağı estetik fasiyal ünitelerin önemli bir parçasını oluşturur. Kepçe kulağı düzeltici ve komplikasyon oranlarını azaltıcı çok sayıda teknik bildirilmiştir. Amacımız tek başına sütür otoplasti tekniği ile elde etiğimiz sonuçları ve tecrübelerimizi paylaşmaktır. YÖNTEMLER: Mustarde tekniği ve konkomastoid sütür tekniği ile tedavi edilmiş olan 17 hastanın 33 kepçe kulağı çalışmaya dahil edildi. Genel anestezi altında, herhangi bir kartilaj insizyonu, eksizyonu, abrazyon veya skorlama yapılmadan antiheliks oluşturulup konkomastoid sütür atıldı ve aurikülanın fazla gelen cilt kısmı çıkarıldı. Ameliyat sonrası sıkı baskılı sargı uygulandı. BULGULAR: Majör komplikasyon olarak bir hastada hematom (%3.3), bir başka hastada asimetri (%3.3) gelişti. Hasta memnuniyeti %100 olarak saptandı. SONUÇ: Sadece sütürleme yöntemleri ile yapılan otoplasti basit ve kolay uygulanabilir bir yöntemdir. Abrazyon, insizyon ve/veya tüp oluşturma gibi tekniklere alternatif olarak kullanılabilir.Yayın Sfenokoanal polip: olgu sunumu(Maltepe Üniversitesi, 2013) Çelik, Öner; Boyacı, Zerrin; Ateşpare, Altay; Kara, Hakan; Koca, ÖncelSfenokoanal polipler, koanal poliplerin küçük bir bölümünü oluşturur. Çok nadir görülmektedir. Ayırıcı tanıda endoskopik muayene ve paranazal sinüs bilgisayarlı tomografisi (PBT) kullanılır. Otuz yaşında nazal ekspiryum sırasında gelişen tek taraflı burun tıkanıklığı şikayetiyle kliniğimize başvuran erkek hastaya sfenokoanal polip tanısı konuldu. Endoskopik sinüs cerrahisi ile polip eksize edildi. Bir yıllık takiplerinde nüks gelişmedi. Bu yazıda sfenokoanal poliplerin tanı ve tedavisi tartışıldı.Yayın Tiroglossal duktus kisti primer papiller karsinom(Maltepe Üniversitesi, 2014) Kara, Hakan; Ateşpare, Altay; Boyacı, Zeynep; Çelik, Öner; Yener, Neşe; Koca, ÖncelEn sık görülen konjenital boyun kitlelerinden biri olan tiroglossal duktus kisti, vakaların %1-2 sinde maligniteye dönüşebilir. Nadir görülen bu olgularda en sık saptanmış olan malign patoloji papiller karsinomdır. Tanı çoğunlukla spesimenin patolojik incelemesi sonucunda konur. Tedaviyi planlamak için malignitenin primer olup olmadığı sorgulanmalıdır. Bu yazıda tiroglossal duktus kisti nedeni ile ameliyat edilen ve spesmenin patolojik incelemesi sonucunda tiroglossal duktus kistinden gelişen papiller karsinom tanısı konulan hasta sunulmuştur.