Yazar "Özdemir, Esra" seçeneğine göre listele
Listeleniyor 1 - 2 / 2
Sayfa Başına Sonuç
Sıralama seçenekleri
Yayın Çocuk ve gençlerde risperidon tedavisine bağlı serum lipit profili(2011) Karaman, Mehmet Gökşin; Kala, Serhat; Erdoğan, Ayten; Özdemir, Esra; Ankaralı, Handan; Yurteri, Nihal; Karaman Elmacı, FigenAmaç: Atipik antipsikotiklerin (AAP), AAP-ilişkili kilo artışı ile sonuçlanabilen metabolik bozukluğa neden olabile-ceği bildirilmiştir. Bu çalışmanın amacı risperidon ile tedavi edilen çocuk ve gençlerde trigliserit, kolesterol ve ağır-lık değişimlerini saptamak ve değerlendirmektir. Yöntem: Herhangi bir psikiyatrik bozukluk nedeniyle risperidon kullanan 80 hasta çalışmaya alınmıştır. Açlık total düşük dansiteli lipoprotein kolesterol (LDL-K), yüksek dansiteli lipoprotein kolesterol (HDL-K), total kolesterol (TK) ve trigliserit (TG) düzeyleri başlangıçta ve 12 aylık tedavi sonrası ölçülmüştür. Sonuçlar: Başlangıçtaki ortalama TG, TK, HDL-K ve LDL-K düzeyleri ile on iki aylık ortalama TG, TK, HDL-K ve LDL-K düzeyleri arasında anlamlı fark bulunmamıştır (sırasıyla p=0.341, p=0.135, p=0.414, p=0.411, p=0.707). Başlangıç ve 12. ay verileri yaş gruplarına göre karşılaştırıldığında yaş, cinsiyet, risperidon dozu ve serum TG, TK, LDL-K veya HDL-K düzeylerindeki değişimler açısından anlamlı bir ilişki saptanmamıştır. Tartışma: Bu çalışmada çocuk ve ergenlerde dislipidemi ve bir yıllık risperidon tedavisi arasında anlamlı bir ilişki saptanmamıştır. Literatürde gençlerde ve çocuklarda atipik antipsikotik tedavi sonrası lipid profili değişiklikleri ile ilgili çalışmalar sınırlı olduğundan, daha büyük örneklemlerde kontrollü çalışmalar yürütülerek varsa dislipidemi sıklığı ve risk etkenleri ortaya konulmalıdır.Yayın Okul yöneticilerinin denetim odaklarına göre tükenmişlik düzeyleri / Burnout levels of school administrators in relation to locus of control(Maltepe Üniversitesi, Sosyal Bilimler Enstitüsü, 2009) Özdemir, Esra; Kirazoğlu, CemBu çalışmanın amacı okul yöneticilerinde tükenmişlik sendromunu oluşturan “Duygusal Tükenme”, ”Duyarsızlaşma”, “Kişisel Başarıda Düşme Hissi” alt boyutları ile “Denetim Odağı” arasındaki ilişkiyi incelemektir. Ayrıca Kişisel Bilgi Formunda yer alan değişkenlerin denetim odağı üzerinde anlamlı bir farklılığa sebep olup olmadığı araştırılmıştır. Bu araştırma betimsel yöntemle yapılmış bir alan taraması niteliğindedir. Araştırma evrenini 2008–2009 öğretim yılında İstanbul ili Maltepe ilçesi resmi ilköğretim ve ortaöğretim okullarında çalışan 177 okul yöneticisi oluşturmaktadır. Evren üzerinde çalışılmış ve 150 yöneticiden geri bildirim alınmıştır. Okul yöneticilerine araştırmacı tarafından geliştirilen “Kişisel Bilgi Formu”, Maslach (1981) tarafından geliştirilen ve Çam(1992) tarafından Türkçe’ye uyarlaması yapılan “Maslach Tükenmişlik Envanteri”, Rotter tarafından geliştirilen ve Dağ (1991) tarafından Türkçe’ye uyarlanan “ Rotter İç-Dış Denetim Odağı Ölçeği” uygulanmıştır. Okul yöneticilerinin verdiği cevaplar doğrultusunda SPSS 15 programı kullanılarak problem cümlesi içerisinde yer alan değişkenlerin frekans ve yüzde değerleri bulunmuştur. Ayrıca Denetim Odağı puanlarının, kişisel bilgi formunda yer alan değişkenlere göre değişkenlik gösterip göstermediği varyans analizi (ANOVA) ve ilişkisiz t-Testi ile ölçülmeye çalışılmıştır. Denetim odağının tükenmişliğin alt boyutlarına göre değişkenlik gösterip göstermediği parametrik olmayan testlerden Mann Whitney U-Testi ve Kruskal Wallis H-Testi yapılarak ölçülmeye çalışılmıştır. Tükenmişliğin alt boyut puanlarının, kişisel bilgi formunda yer alan değişkenlere göre değişkenlik gösterip göstermediği parametrik olmayan testlerden Mann Whitney U-Testi ve Kruskal Wallis H-Testi yapılarak ölçülmeye çalışılmıştır. Tüm istatistiksel analizler 0,05 anlamlılık derecesi göz önünde bulundurularak yapılmıştır. Yapılan araştırmada okul yöneticilerinin denetim odağı ile; yaşı, cinsiyeti, unvanı ve kıdemi arasında anlamlı bir ilişki bulunmuş, buna karşılık medeni durumu, öğrenim durumu, mezun oldukları alan ve çalıştıkları kurum arasında ise anlamlı bir ilişki olmadığı görülmüştür. 45 yaş ve üstündeki yöneticilerin diğerlerine göre, erkek yöneticilerin kadın yöneticilere göre, müdürlerin müdür yardımcılarına göre, 22 yıl ve üstü kıdeme sahip olan yöneticilerin diğerlerine göre daha içten denetimli oldukları tespit edilmiştir. Okul yöneticilerinin tükenmişliğin alt boyutlarından duyarsızlaşma ile; yaşı, unvanı ve kıdemi arasında anlamlı ilişki bulunmuş, diğer demografik değişkenlerle ilişki bulunamamıştır. Duygusal tükenme alt boyutunda sadece unvan ile anlamlı bir ilişki bulunmuş, düşük kişisel başarı hissi boyutunda ise sadece çalışılan kurum ile anlamlı ilişki bulunmuştur. Bu durumda okul yöneticilerinden müdür yardımcılarının müdürlere göre daha fazla duygusal tükenme ve duyarsızlaşma yaşadıkları görülmektedir. Yaşları 44 ve altında olanlar ile mesleki kıdemleri 21 yıl ve altında olanlar diğer meslektaşlarına göre daha fazla duyarsızlaşma yaşamaktadır. Çalışılan kurum dikkate alındığında da ortaöğretimde çalışan yöneticilerin ilköğretimde çalışan yöneticilere göre daha fazla düşük kişisel başarı hissi yaşadıkları tespit edilmiştir. Denetim odağı ile tükenmişliğin alt boyutlarından duyarsızlaşma ve kişisel başarıda düşme hissi arasında anlamlı bir ilişki olduğu fakat duygusal tükenme alt boyutu arasında anlamlı ilişki olmadığı görülmüştür. Bu ilişkinin ne düzeyde olduğu ise korelasyon ve Mann Whitney U-Testi ile belirlenmiştir. Sonuç olarak dıştan denetimliliğin, tükenmişlik sendromunun yaşanmasına yönelik daha fazla risk oluşturan bir kişilik özelliği olduğu tespit edilmiştir. Araştırmada elde edilen bulguların eğitim kurumu yöneticilerine katkıda bulunacağı, yöneticilerin yaşadıkları tükenmişlik sendromunu aşmalarını sağlayacağı umulmaktadır.