Arşiv logosu
  • Türkçe
  • English
  • Giriş
    Yeni kullanıcı mısınız? Kayıt için tıklayın. Şifrenizi mi unuttunuz?
Arşiv logosu
  • Koleksiyonlar
  • Sistem İçeriği
  • Araştırmacılar
  • Projeler
  • Birimler
  • Analiz
  • Türkçe
  • English
  • Giriş
    Yeni kullanıcı mısınız? Kayıt için tıklayın. Şifrenizi mi unuttunuz?
  1. Ana Sayfa
  2. Yazara Göre Listele

Yazar "Aksar, Yusuf" seçeneğine göre listele

Listeleniyor 1 - 16 / 16
Sayfa Başına Sonuç
Sıralama seçenekleri
  • Küçük Resim Yok
    Yayın
    Birleşmiş Milletler Palmer (Mavi Marmara) raporu ve uluslararası hukuk
    (2012) Aksar, Yusuf
    31 Mayıs 2010 tarihinde, İsrail askerlerinin Mavi Marmara başta olmak üzere, Filistin’in Gazze topraklarına insani yardım götürmeyi ve Gazze’ye uygulanan ablukaya dünya kamuoyunun dikkatini çekmeyi hedefl eyen konvoya açık denizde gerçekleştirdikleri saldırı ve neticesinde sivil insanların öldürülmesi ve yaralanması olayı uluslararası toplumu derinden etkilemiştir. Olayın her yönünün incelenmesi düşüncesiyle, Birleşmiş Milletler İnsan Hakları Konseyi bir Araştırma Komisyonu (fact-fi nding mission) kurarken, Birleşmiş Milletler Genel Sekreteri de ayrı bir Soruşturma Komisyonu (Panel of Inquiry) oluşturmuştur. Palmer Raporu olarak da bilinen Mavi Marmara olayına ilişkin eski Yeni Zelanda Başbakanı Geoff rey Palmer başkanlığında oluşturulan Birleşmiş Milletler Soruşturma Komisyonu tarafından hazırlanan rapor, Temmuz 2011’de kamuoyuna açıklanmıştır. Raporun en çarpıcı bulgusu 4. sayfasında olup şu şekildedir; “deniz ablukası Gazze’den silah girişini önlemek için konulan bir hukuki güvenlik önlemidir ve uygulanması uluslararası hukuk kurallarına uygundur. Özellikle, Raporda, İsrail’in Gazze’ye uyguladığı deniz ablukasının ve İsrail askerlerinin yardım konvoyuna müdahalesinin, meşru müdafaa kapsamında uluslararası hukuka uygun olduğu sonucuna varılmış olması, uluslararası alanda büyük tartışmalara sebep olmuştur. Bu çalışmanın amacı, Raporun ulaştığı sonuçların, uluslararası hukukta kuvvet kullanma, meşru müdafaa, deniz hukuku (özellikle deniz ablukası) ve devletin sorumluluğuna yönelik kurallar ile ne kadar uyum içerisinde olduğunu tartışmaktır. Bu sebeple, ilk olarak olayın gelişimi ve Birleşmiş Milletlerin tepkisi kısaca ele alınacak, sonra, İsrail’in uyguladığı deniz ablukası ve hukuka uygunluğu tartışılacaktır. Çalışma, tarafl ar arasındaki krize muhtemel çözüm önerileri ile sonuçlandırılacaktır.
  • Küçük Resim Yok
    Yayın
    The Concept of individual criminal responsibility in International Humanitarian Law and Arab-Israeli Conflict in 2002
    (The Review of International Affairs, 2002) Aksar, Yusuf
    The international community has been witnessing the killing of innocent civilian people, destruction of public and private property, arbitrary arrest and detention, attacking of medical units and personnel etc. in the recent and ongoing Palestinian-Israeli conflict. There is no doubt that such acts clearly constitute a violation of international humanitarian and human rights law. Unfortunately, the international community has not been able to bring those responsible to justice. This article examines the rules of international humanitarian and human rights law by establishing the individual criminal responsibility of Israeli officials with regard to the possible crimes committed in the West Bank and Gaza Strip. A discussion of possibilities for UN action follows.
  • Küçük Resim Yok
    Yayın
    IMPLEMENTING INTERNATIONAL ECONOMIC LAW THROUGH DISPUTE SETTLEMENT MECHANISMS
    (E J BRILL, 2011) Aksar, Yusuf; Aksar, Y
    …
  • Küçük Resim Yok
    Yayın
    Implementing International Economic Law Through Dispute Settlement Mechanisms PREFACE AND ACKNOWLEDGEMENTS
    (E J BRILL, 2011) Aksar, Yusuf; Aksar, Y
    …
  • Küçük Resim Yok
    Yayın
    INTERNATIONAL ECONOMIC LAW
    (E J BRILL, 2011) Aksar, Yusuf; Aksar, Y
    …
  • Küçük Resim Yok
    Yayın
    Nuremberg’den günümüze uluslararası ceza yargısı ve Uluslararası Ceza Mahkemesi’ne
    (Legal Yayıncılık, 2004) Aksar, Yusuf
    Uluslararası toplum, yirminci yüzyılda I. ve II. Dünya Savaşlarına, birçok iç savaşa ve bunun sonucunda da milyonlarca insanın ölümüne tanık olmuştur. Özellikle II. Dünya Savaşı’ndan sonra, uluslararası nitelikte olan savaşların sayısında kayda değer bir azalma görülmesine rağmen, iç savaşların sayısında büyük bir artış görülmüştür. Bu gerçekliğe paralel olarak, iç savaş ve diktatör rejimleri insanlığı çok derinden etkileyen “hayal bile edilemeyecek katliamlar” yapmış ve milyonlarca insan hayatını kaybetmiştir. İkinci Dünya Savaşı’ndan 1996 yılına kadar geçen süre içerisinde, 220 iç savaş ve diktatör rejimlerinin ölümüne sebebiyet verdiği insan sayısı 86 milyonu aşmıştır.1 Özellikle yirminci yüzyılın sonlarına doğru, uluslararası toplum belki de tarihte görmediği iki büyük insanlık trajedisiyle karşılaşmıştır. Bunlardan bir tanesi Avrupa’nın ortasında eski Yugoslavya’nın dağılması sırasında, diğeri de Afrika’nın ortasında bulunan Ruanda’da gerçekleşmiştir. Bu iki bölgede insanlar soykırıma, işkenceye, bir savaş aracı olarak tecavüz ve cinsel şiddet suçlarına, etnik temizlemeye, sivillerin kötü muameleye tutulmasına, şahsi, tarihi ve kültürel varlıkların yok edilmesine, sivil halkın zorla ülkelerinden uzaklaştırılmalarına, okullara, hastanelere ve pazar yerlerine yöneltilen silahlı eylemlere maruz kalmışlardır. Bunun sonucu olarak, 1991-94 yılları arasında eski Yugoslavya’da 250.000 kişi ölmüş, 2 milyondan fazla kişi de ülkesinden uzaklaştırılmıştır.2 Yine benzer şekilde, Ruanda’da çıkan iç savaşta 6 Nisan 1994 tarihinden 18 Temmuz 1994 tarihine kadar geçen çok kısa bir süre zarfında 500.000’den fazla masum insan hayatını kaybetmiştir.
  • Küçük Resim Yok
    Yayın
    TOWARDS GLOBAL DISPUTE SETTLEMENT MECHANISMS IN INTERNATIONAL ECONOMIC LAW
    (E J BRILL, 2011) Aksar, Yusuf; Aksar, Y
    …
  • Küçük Resim Yok
    Yayın
    The Transfer of Slobodan Milosevic to The International Criminal Tribunal for the Former Yugoslavia (the ICTY) and the turning point in international humanitarian law
    (Ankara Üniversitesi, 2002) Aksar, Yusuf
    The international community has witnessed many human rights violations which have also constituted violations of international humanitarian law throughout the tvventieth century. As of the end of World War II, the number of conflicts of an international nature declined and the number of internal conflicts has increased. in compliance with this fact, internal conflicts and tyrannical regimes made millions of people the victims of unimaginable atrocities that deeply shock the conscience of humanity. From World War II through 1996, the number of people killed reached as many as 86 million people in 220 non-international armed conflicts, including the acts of tyrannical regimes as well.' Until the last decade of the twentieth century, there have been only few prosecutions of responsible persons either at the international or national level and the practice of impunity was common to bring an end to the ongoing conflicts." in the last decade of the tvventieth century, the large scale of killings, rape and other forms of sexual violence, "ethnic cleansing", genocide and other types of crimes committed in the territories of the former Yugoslavia and in Rwanda impelled the international community to bring those responsible of such crimes to justice. On this ground, the UN Security Council established "the International Criminal Tribunal for the Prosecııtion of Persons Responsible for Serious Violations of International Humanitarian Law Committed in the Territory of the Former Yugoslavia since 1991" (hereinafter the International Criminal Tribunal for the Former Yugoslavia: the ICTY)3 and "the International Criminal Tribunal for the Prosecution of Persons Responsible for the Serious Violations of International Humanitarian Law Committed in the Territory of Rwanda and Rwandan Citizens Responsible for Genocide and Other Such Violations Committed in the Territory of Neighbouring States, between 1 January and 31 December 1994" (hereinafter the International Criminal Tribunal for Rwanda: the ICTR)4 aeting under Chapter VII of the UN Charter in 1993 and in 1994 respeetively.
  • Küçük Resim Yok
    Yayın
    Uluslararası Adalet Divanı’nın Belçika tutuklama kararı davası (Belgian arrest warrant case) (14 Şubat 2002) ve uluslararası ceza hukuku
    (Ankara Üniversitesi, 2003) Aksar, Yusuf
    Bakanlığı görevine gelmeden önce 1998 yılında, 1949 tarihli Cenevre Sözleşmeleri2 ve buna Ek Protokollerin3 ağır ihlali ve insanlığa karşı işlenilen suçlardan dolayı sorumlu olduğu gerekçesiyle yargılama girişiminde bulunmuştur, Belçika Mahkemesi'ne göre, Yerodia 1998 yılında Kinshasa'daki Tutsi kökenli bireylerin öldürülmesini açıkça özendirmek, diğer bir ifadeyle teşvik etmek, dolayısıyla da yukarıda adı geçen suçlardan sorumludur. Kongo, Uluslararası Adalet Divanı'na yaptığı başvurusunda, YerodicCnm yabancı bir devletin Dışişleri Bakanı olduğunu, dolayısıyla Belçika Mahkemelerinde yargı dokunulmazlığının bulunduğunu ve tutuklama kararının uluslararası hukukun bu ilkesini ihlal ettiğini, ayrıca Birleşmiş Milletler üyesi devletlerin egemenliklerinin eşit olduğu prensibinden hareketle bir devletin başka bir devlet üzerinde yargı yetkisinin olamayacağını iddia etmiştir. Buna karşılık Belçika, uluslararası hukuk kurallarının ihlal edildiğini, söz konusu suçlardan dolayı Belçika yasalarının Belçika Mahkemelerine yetki verdiğini4 ve yargı dokunulmazlığı ilkesinin bu suçları kapsamayacağını iddia etmiştir.
  • Küçük Resim Yok
    Yayın
    Uluslararası bir suç kategorisi olarak soykırım suçu ve diğer uluslararası suçlardan farklı yönleri
    (Maltepe Üniversitesi, 2014) Aksar, Yusuf
    Soykırım, barış veya silahlı çatışma sırasında -her ne zaman işlenmiş olursa olsun- uluslararası antlaşmalar ve uluslararası örf-adet kuralları çerçevesinde evrensel olarak yasaklanmış bir uluslararası suç kategorisidir. Soykırım suçunun bağımsız bir uluslararası suç kategorisi olarak belirtilmesinin sebebi, soykırım suçuna vücut veren unsurlar ve gerçekleşme şartlarının diğer uluslararası suç türlerinden (savaş suçları ve insanlığa karşı işlenen suçlardan) tamamen farklı olmasıdır. Bu çalışmada soykırım suçunun, diğer uluslararası suçlardan bağımsız bir uluslararası suç kategorisi veya grubu olarak gelişimi ve onlardan farklı yönleri irdelenecektir.
  • Küçük Resim Yok
    Yayın
    Uluslararası Ceza Mahkemesi ve Amerika Birleşik Devletleri
    (Ankara Üniversitesi, 2003) Aksar, Yusuf
    17 Temmuz 1998 tarihinde Uluslararası Ceza Mahkemesi Statüsü, uluslararası toplumun büyük bir desteğiyle kabul edilmiş ve 1 Temmuz 2002 tarihi itibariyle de Uluslararası Ceza Mahkemesi faaliyetine başlamıştır. ABD, Statüyü 31 Aralık 2000 tarihinde, Bili Clinton Yönetimi döneminde imzalamış, ancak sonradan göreve gelen Bush Yönetimi 6 Mayıs 2002 tarihinde diplomatik bir manevrayla ABD Hükümeti'nin imzasını geri çekmiştir. Daha sonra ise, ABD kendi vatandaşlarının Uluslararası Ceza Mahkemesi yargı yetkisinin dışında tutulmasını sağlamak için bir takım faaliyet ve girişimlerde bulunmuştur. Bunların başında, Birleşmiş Milletler Güvenlik Konseyi'nden 1422 sayılı karar çıkartılarak, ABD vatandaşı barış gücü askerleri ve personelinin geçici olarak yargı kapsamı dışında tutulmasının sağlanması ve ABD vatandaşlarının Uluslararası Ceza Mahkemesi'ne iade/teslim edilmesinin önlenmesine hizmet eden ve "dokunulmazlık antlaşmaları veya madde 98 antlaşmaları" olarak da adlandırılan iki taraflı uluslararası antlaşmaları yapmaya başlaması gelir. Bu makalenin amacı, ABD'nin izlemiş olduğu tutum ve politikaların uluslararası ve insan haklan hukuku bakımından geçerliliğini tartışmaktır. Bu nedenle, öncelikle Uluslararası Ceza Mahkemesi'nin kuruluşu ve özellikleri hakkında kısa bir bilgi verilecek ve daha sonra da, ABD'nin söz konusu faaliyetlerinin hukuki ve siyasi bakımdan geçerliliğinin değerlendirilmesi yapılarak bu gibi girişimlerin ne tür sonuçlara neden olacağı belirtilmeye çalışılacaktır.
  • Küçük Resim Yok
    Yayın
    Uluslararası Ceza Mahkemesi ve uygulamalarına genel bir bakış
    (USAK (Uluslararası Stratejik Araştırmalar Kurumu), 2005) Aksar, Yusuf
    17 Temmuz 1998 tarihinde uluslararası toplum, Uluslararası Ceza Mahkemesi Statüsü’nü kabul etmiş ve 60 devletin onayının tamamlanmasıyla 1 Temmuz 2002’de Mahkeme görevine başlamıştır. Mahkemenin temel özellikleri şu şekilde belirtilebilir: a) Uluslararası kişiliğe sahip sürekli ve bağımsız bir kurum olma, b) ulusal mahkemeleri tamamlayıcı nitelikli yargı yetkisine sahip olma, c) sadece bireyler üzerinde uluslararası düzeyde uluslararası cezai sorumluluğu tesis etme, ve d) maddi yargı yetkisinin savaş suçları, insanlığa karşı işlenilen suçlar, soykırım suçu ve saldırı suçuyla sınırlı olması. Haziran 2005 itibariyle, Mahkeme önünde dört olayla ilgili hazırlık soruşturmasının yapılması söz konusudur. Bunlardan üç tanesi, bizzat Demokratik Kongo Cumhuriyeti, Uganda Cumhuriyeti ve Orta Afrika Cumhuriyeti’nin kendi ülkelerinde işlenilen suçlarla ilgili olarak Mahkemenin Savcılık Makamına başvuruları, dördüncüsü ise Sudan’ın Darfur bölgesiyle ilgili Birleşmiş Milletler Güvenlik Konseyi’nin 1593 (2005) sayılı kararı ile Mahkeme önüne taşınmıştır. Bu makalenin amacı, genel olarak Uluslararası Ceza Mahkemesi ve Mahkemenin ilk uygulamalarını uluslararası ceza hukuku bakımından değerlendirmektir.
  • Küçük Resim Yok
    Yayın
    Uluslararası deniz hukuku mahkemesi, uygulamaları ve uluslararası hukuka katkıları
    (Maltepe Üniversitesi, 2018) Aksar, Yusuf
    1982 tarihli Birleşmiş Milletler Deniz Hukuku Sözleşmesi ile kurulan Uluslararası Deniz Hukuku Mahkemesi evrensel nitelikli bir yargı kuruluşu olup, diğer uluslararası yargı kuruluşlarından, özellikle de Birleşmiş Milletlerin temel yargı organı olan Uluslararası Adalet Divanı’ndan önemli farlılıklar arz etmektedir. Bu çalışmada, Uluslararası Deniz Hukuku Mahkemesi’nin diğer yargı organlarından farklı yönleri, yapısı, yargı yetkisi, uygulamaları ve uluslararası hukuka katkıları ele alınmaktadır.
  • Küçük Resim Yok
    Yayın
    Uluslararası suçlar, Uluslararası Ceza Mahkemesi ve Yeni Türk Ceza Kanunu
    (USAK (Uluslararası Stratejik Araştırmalar Kurumu), 2005) Aksar, Yusuf
    This study examines the evolution of International Criminal Court, and focuses on the international war crimes. The author also examines the national efforts to prevent international crimes in Turkey. He provides the legal background of war crimes, crimes against peace, human rights violations, crime of genocide etc. Dr. Aksar then moves to the new Turkish Penalty Code and its role in preventing international crimes.
  • Küçük Resim Yok
    Yayın
    The UN Palmer Report (Mavi Marmara) and International Law
    (ULUSLARARASI ILISKILER KONSEYI DERNEGI, 2012) Aksar, Yusuf
    The operation conducted by the Israeli forces on the Mavi Marmara flotilla resulting in the deaths and injuries of civilians on board in international waters on 31 May 2010 shocked the international community. In examining the details of the flotilla incident in detail, the UN Human Rights Council established a fact-finding mission. Additionally, the UN Secretary-General established a Panel of Inquiry led by former New Zealand Prime Minister Geoffrey Palmer. The Report of the Panel of Inquiry (also known as the Palmer Report) was made public in July 2011. The most striking point of the findings of the Palmer Report was, undoubtedly, the finding that the "the naval blockade was imposed as a legitimate security measure in order to prevent weapons from entering Gaza by sea and its implementation complied with the requirements of international law" (page 4 of the Report). The aim of this paper is to examine the Palmer Report in light of rules of international law. To do so, firstly, a brief historical background to the event and the reflections of the UN will be provided. Then, the imposition of blockade by Israel and its legality will be discussed. The work will be ended by drawing some conclusions providing possible recommendations to the crisis between the parties to the case.
  • Küçük Resim Yok
    Yayın
    The “Victimized Group” Concept in the Genocide Convention and the Development of international humanitarian law through the practice of the Ad Hoc Tribunals
    (Carfax Publishing, 2003) Aksar, Yusuf
    The crime of genocide2 is universally prohibited by the conventional and customary rules of international law, “whether committed in time of peace or in time of war.”3 The legal base of the crime of genocide rests on the Convention on the Prevention and Punishment of the Crime of Genocide, which was adopted by the UN General Assembly in 1948.4 The adoption of the 1988 ICC Statute should also be considered as constituting another treaty base for this crime since it gives jurisdiction to the ICC over the crime of genocide, to try and punish responsible individuals in this regard.5 Furthermore, there is no doubt that the rules governing the crime of genocide are part of customary rules of international law which have reached the level of jus cogens,6 and the consequential obligation on States to prevent and punish the crime of genocide is erga omnes in nature.7 Despite its extensive prohibition under the conventional and customary rules of international law, until the practice of the ICTY8 and the ICTR,9 it was not possible to enforce these rules at the international level because of the principle of sovereignty of States and of the non-existence of an international criminal tribunal or court.10 The establishment of the ICTY and the ICTR and their practice demonstrate its enforceability at the international level. The international community has been witnessing charges of genocide and the punishment of individuals responsible for this crime as a way of refuting the criticism that genocide has not captured enough attention to prevent and punish responsible persons and finding States responsible under the Genocide Convention. In fact, it is true that a number of genocidal events have not been dealt with in accordance with the provisions of the Genocide Convention, such as the Russian, Cambodian, Bangladesh, Afghanistan cases, all of which occurred in the twentieth century. However, the latest developments in international humanitarian law should be seen as promising that human rights violations will also not be

| Maltepe Üniversitesi | Kütüphane | Açık Bilim Politikası | Açık Erişim Politikası | Rehber | OAI-PMH |

Bu site Creative Commons Alıntı-Gayri Ticari-Türetilemez 4.0 Uluslararası Lisansı ile korunmaktadır.


Maltepe Üniversitesi Kütüphane ve Dokümantasyon Daire Başkanlığı, İstanbul, TÜRKİYE
İçerikte herhangi bir hata görürseniz lütfen bize bildirin

DSpace 7.6.1, Powered by İdeal DSpace

DSpace yazılımı telif hakkı © 2002-2025 LYRASIS

  • Çerez Ayarları
  • Gizlilik Politikası
  • Son Kullanıcı Sözleşmesi
  • Geri Bildirim