Yazar "Eren, Zeliha" seçeneğine göre listele
Listeleniyor 1 - 1 / 1
Sayfa Başına Sonuç
Sıralama seçenekleri
Yayın Spor salonuna giden yetişkinlerin yeme tutumları, sosyal fizik kaygıları ve narsistik yapılanmaları arasındaki ilişki(Maltepe Üniversitesi, Sosyal Bilimler Enstitüsü, 2012) Eren, Zeliha; Çelen, NerminBu araştırmanın çıkış noktasını; spor salonuna devam eden yetişkinlerin yeme tutumu, sosyal fizik kaygıları ve narsistik yapılanmaları arasında ilişki olabileceği varsayımı oluşturmuştur.20 yaş ve üstü kadın ve erkeklerin yeme tutumları, sosyal fizik kaygıları ve narsistik yapılanmaları arasındaki ilişki birden fazla değişkene bağlı olarak incelendiğinden ilişkisel tarama modelinde bir araştırma yapılmıştır.Yeme tutumu, sosyal fizik kaygı ve narsistik yapılanma arasındaki ilişki; cinsiyet, iş pozisyonu, öğrenim durumu, yaş bağımsız değişkenlerine göre incelenmiştir.Araştırmanın örneklemini İstanbul'da yaşayan ve her iki cinsiyetten amaca yönelik olarak spor salonlarına devam eden 20 yaş ve üzeri 71 kadın, 60 erkek 131 katılımcı oluşturmuştur.Örneklemi oluşturan katılımcıların kişisel özelliklerini özetlemek açısından; cinsiyet, iş pozisyonu ve öğrenim durumlarına ilişkin değişkenlerinin frekans (N) ve yüzdeleri (%) hesaplanmıştır. Yaş değişkeninin ise aritmetik ortalaması ve standart sapma değerleri hesaplanmıştır.Araştırmaya katılanların, yeme tutumlarının, sosyal fizik kaygı düzeylerinin ve narsistik yapılanma düzeylerinin cinsiyet ve iş pozisyonuna göre anlamlı bir şekilde farklılaşma gösterip göstermediğini araştırmak amacıyla bağımsız gruplar t-testi yapılmıştır.Yöneticilerin, cinsiyet değişkenine bağlı olarak yeme tutumlarında, sosyal fizik kaygı ve narsistik yapılanma düzeylerinde anlamlı bir farklılaşma olup olmadığını araştırmak üzere parametrik olmayan Mann-Whitney U testi (normallik varsayımı sağlanamadığından) uygulanmıştır.Araştırmaya katılanların, yeme tutumlarının, sosyal fizik kaygı düzeylerinin ve narsistik yapılanma düzeylerinin yaş ve öğrenim durumuna bağlı olarak anlamlı bir şekilde farklılaşıp farklılaşmadığını araştırmak amacıyla tek yönlü varyans analizi (ANOVA) uygulanmıştır. Değişkenlerin grupları arasında anlamlı farklılaşmalar bulunduğu durumda, hangi gruplar arasında farklılık olduğunu araştırmaya yönelik ise post-hoc Scheffe testi uygulanmıştır.Katılımcıların yeme tutumları, sosyal fizik kaygı düzeyleri ve narsistik yapılanma düzeyleri arasında ilişki olup olmadığı Pearson's momentler çarpım korelasyonu katsayıları ile araştırılmıştır.Tüm istatistiksel hesaplamalarda anlamlılık düzeyi .05 olarak kabul edilmiştir. Anlamlılık değeri, .05'ten küçük (p<.05) bulunduğunda bağımsız değişkelerin grupları (kategorileri) arasındaki faklılıklar anlamlı olarak kabul edilmiş ve sonuçlar buna göre değerlendirilmiştir. Araştırma bulguları yorumlandığında;Araştırmaya katılanların yeme tutumları ile fizik kaygı düzeyleri arasında anlamlı ve pozitif yönde bir ilişki olduğu bulunmuştur. Katılımcıların yeme tutumları ile narsistik yapılanma düzeyleri arasında anlamlı bir ilişki bulunamamıştır. Sosyal fizik kaygı envanterinin alt ölçeği olan görünümün başkaları tarafından olumsuz değerlendirilme beklentisi ile narsistik kişilik envanteri toplam puanı, narsistik kişilik envanterinin alt boyutu olan üstünlük ve kendine yeterlilik arasında negatif yönde ve anlamlı bir ilişki bulunmuştur. Buna göre görünümün başkaları tarafından olumsuz değerlendirilme beklentisi yüksek olan bireylerin genel narsistik kişilik gösterme, üstünlük ve kendine yeterlilik düzeyleri düşük olmaktadır.Araştırmaya katılanların sosyal fizik kaygı envanteri puanları ile narsistik kişilik envanterinin üstünlük alt boyutu arasında negatif yönde ve anlamlı bir ilişki olduğu bulunmuştur. Buna göre, sosyal fizik kaygı düzeyi yüksek olan bireylerin, üstünlük özelliği gösterme düzeyi düşük olmaktadır.Fiziksel görünümünden rahatsızlık hissetme düzeyi ile narsistik kişilik envanterinin teşhircilik alt boyutu arasında negatif yönde anlamlı bir ilişki bulunmuştur. Buna göre, kişinin fiziksel görünümünden rahatsızlık hissetme düzeyi artıkça teşhircilik yapma düzeyi azalmaktadır.Elde edilen bulgular kadınların erkeklere göre yeme bozuklu için daha yüksek risk taşıdıklarını ve sosyal fizik kaygı düzeylerinin daha yüksek olduğunu göstermiştir. Narsistik Kişilik envanterinden elde edilen bulgular ise erkeklerin narsistik yapılanmalarının daha yüksek olduğu göstermiştir.