Yazar "Gürsoy, Ali" seçeneğine göre listele
Listeleniyor 1 - 7 / 7
Sayfa Başına Sonuç
Sıralama seçenekleri
Yayın 80 yaşında bir kadında matür kistik teratoma(T.C.Maltepe Üniversitesi, 2023) Gürsoy, AliOverin en yaygın germ hücreli tümörü ve tüm ovaryen neoplazmalarının yaklaşık %10-20'sini oluşturan matur kistik teratom (MCT) sıklıkla genç kadınlarda görülür. Menopoz sonrası nadiren izlenirler ve ileri yaş popülasyonunda malign transformasyon riski artmaktadır. Vakamızda 80 yaşında postmenopozal kadın hasta son 1 aydır devam eden şişkinlik ve hafif karın ağrısı şikayeti ile kliniğimize başvuran bir hastayı irdeledik. Yapılan tetkiklerinde uterus ve mesanenin sağ arka ve üst kadranında boyutları 9 x 11,5 cm çapında olan bir lezyon saptandı. Ayrıca kitlenin yarattığı basıncı nedeniyle üreterin net olarak izlendiği belirtildi. Tümör belirteçlerinden insan koryonik gonadotropininin (betahCG) (10,4 mIU/mL) arttığı, diğer belirteçlerin ise negatif olduğu görüldü. Hastaya total abdominal histerektomi + bilateral ooferektomi operasyonu yapıldı. Yapılan frozen inceleme sonucunda malignite alanları olmayan matür kistik teratom olarak rapor edildi. Sonrasında kesin histopatolojik inceleme benign matür kistik teratom olarak rapor edildi. Matür kistik teratom olgularında tümör belirteçlerinden en çok CA 125 ve CA 19-9'da artış görülmektedir. Postmenopozal kadınlarda matür kistik teratom ile ilgili literatür sınırlıdır. Bu vakalarda olası malignite riskinden dolayı cerrahi ve tedavi planlanmasında dikkatli olmak gerekmektedir.Yayın Birinci Trimester MPV/Trombosit ve PDW/Trombosit Oranlarının Abortus İmminens ve Abortusu Öngörmede Etkinliği(2022) Atasayan, Kemal; Gürsoy, Ali; Dogan, Ezgi; Çelik, AygenAmaç: Bu çalışmanın amacı, gebelerde birinci trimester döneminde yapılan rutin tam kan sayımı ile elde edilen trombosit değeri, ortalama trombosit hacmi (MPV) değeri, platelet dağılım genişliği (PDW) değeri, MPV/trombosit oranı ve PDW/trombosit oranının gebelik süresince oluşabilecek abortus imminens ve abortus durumlarını öngörmedeki rolünü incelemektir. Gereç ve Yöntem: Çalışmaya gebe polikliniklerinde 2018-2020 yılları arasında gebeliğin 6.-12. haftaları arasında tam kan sayımı örneği veren 300 hasta alındı. Hasta dosyalarından hastaların yaşları, abortus sayıları, gebelik haftaları, trombosit değerleri, MPV değerleri, PDW değerleri, MPV/trombosit oranları ve PDW/trombosit oranları kaydedildi. Hastalar düşük, düşük tehdidi ve kontrol olmak üzere 3 gruba ayrıldı. Tüm veriler karşılaştırmalı olarak analiz edildi. Bulgular: Abortus grubu, abortus imminens grubu ve kontrol grubu arasında trombosit değerleri, PDW değerleri, MPV değerleri, PDW/trombosit oranları ve MPV/trombosit oranları açısından anlamlı (p>0,05) bir farklılık gösterilmemiştir. Laboratuvar parametreleri açısından değerlendirildiğinde ise ortalama trombosit değeri 256,7±65,6, PDW değeri 12,2±1,8, MPV değeri 10,2±0,8, MPV/trombosit oranı 0,042±0,011 ve PDW/trombosit oranı 0,051±0,016 olarak saptanmıştır. Sonuç: Birinci trimesterde sağlıklı gebelerin tam kan sayımı testinden elde edilen MPV, PDW ile MPV/trombosit ve PDW/trombosit oranları ileri dönem abortus ve abortus imminens riskini öngörmede etkin değildir.Yayın Carbetocin Versus Oxytocin for Prevention of Postpartum Hemorrhage in Cesarean Section(Turkiye Klinikleri, 2021) Gürsoy, Ali; Ilter, Erdin; Çelik, Aygen; Peker, Berna Haliloğlu; Serifsoy, Talat Ercan; Atasayan, Kemal; Özekici, UmitObjective: We aimed to compare the haemodynamic effects of carbetocin and oxytocin in preventing postpartum hemorrhage during cesarean delivery. Material and Methods: This study was conducted retrospectively in a university hospital. Women in the carbetocin group (n=42) and women in the oxytocin group (n=78) were evaluated in terms of changes in hemoglobin level, hematocrit level, uterotonic need, urine output, blood transfusion requirement, hospital stay, postoperative fever and need for peripartum hysterectomy. Results: There was not statistically significant difference between their additional uterotonic need but preoperative and postoperative 24th hour hemoglobin reduction, calculated estimated blood loss and platelet count diminution percentage were significantly lower in the carbetocin group compared to oxytocin group (p=0.044; p=0.042; p=0.004, respectively). Besides that, the rate of blood loss of >= 500 mL was lower but not significantly different in patients receiving carbetocin compared to those using oxytocin (p=0.059) and the duration to reach 1,500 cc urine output of carbetocin group was significantly lower than the oxytocin group (p=0.001). Conclusion: Carbetocin appears to be more effective in the hemoglobin reduction, platelet reduction and calculated estimated blood loss. In addition, another advantage of carbetocin is that it has lower negative effects on urine output than oxytocin. It is noteworthy that carbetocin administration can prevent postpartum hemorrhage in appropriate cases.Yayın Effects of diosmin administration on cisplatin-induced premature ovarian failure in a rat model(2022) Gürsoy, Ali; Sade, Ayşe GökçenAim: We aimed to examine the potential beneficial effects of diosmin administration on cisplatin-induced premature ovarian failure (POF) in a rat model Material and Method: Twenty-eight rats were divided into four groups. Group A rats (n:7) were determined as the sham group. The remaining rats received an intraperitoneal injection of 1.5 mg/kg/ day cisplatin for 10 days to create a POF model. Then, they were randomly divided into 3 subgroups. Group B was determined as POF group. Group C rats were given 100mg/kg/day diosmin for 10 days simultaneously while creating POF model. Group D rats were given 100 mg/kg/day diosmin for 10 days after POF model was created. Twentieth day blood samples were taken and left ovaries were resected for examination. Results: CIS-induced rats showed reduced levels of Superoxide Dismutase (SOD), Anti-Mullerian Hormone (AMH) and Estradiol (E2) compared to sham group rats (p<0.05). SOD, AMH and E2 values were not significantly different (p>0.05) among the sham group, group C and D. No significant (p>0.05) difference in Follicle Stimulating Hormone (FSH) value was observed among group C, D and sham groups. There was no significant (p>0.05) difference in the number of secondary and antral follicles among group C and D compared to the sham group. Primordial follicle count was significantly higher in group C than group B (p<0.05). Primary and total follicle count in group D was significantly (p<0.05) higher than group B. Conclusion: Diosmin administration after chemotherapy or in combination with chemotherapy has shown helpful efficacy in maintaining the ovarian reserve and the structure of the follicles.Yayın MAKAT PREZENTASYON NEDENİYLE SEZARYEN DOĞUM YAPAN KADINLARIN RETROSPEKTİF DEĞERLENDİRİLMESİ VE PREDİSPOZAN FAKTÖRLERİN İNCELENMESİ(2022) Atasayan, Kemal; Gürsoy, AliAmaç: Sezaryen ile makat prezentasyonda doğum yapan gebeleri ve makat prezentasyona predispozan faktörleri incelemek Gereç ve yöntemler: Retrospektif olarak Nisan 2019-Eylül 2021 tarihleri arasında hastanemizde gerçekleşen canlı, tekil 1711 doğum incelendi. Makat prezentasyonla sezaryen doğum yapan 78 hasta analiz edildi. Hastaların tıbbi kayıtları geriye dönük taranarak yaşı, gravidası, paritesi, kaçıncı sezaryeni olduğu, ek hastalık olup olmadığı, bebekle ilgili cinsiyeti, doğum ağırlığı, boyu, baş çevresi, APGAR’ı, doğum haftası ve yeni doğan yoğun bakım ihtiyacı olup olmadığı gibi bilgiler kaydedildi. Elde edilen bilgiler karşılaştırmalı olarak analiz edildi. Bulgular: Makat prezentasyon oranı tüm canlı doğumlarda %4,5 olarak saptandı. Makat prezentasyon grubundaki bebeklerin ortalama doğum haftası, ağırlığı ve boyu vertex prezentasyon doğan bebeklere göre anlamlı (p<0.05) olarak daha düşüktü. Makat prezentasyon grubunda nulliparite oranı, geçirilmiş sezeryan oranı vertex prezentasyon grubundan anlamlı olarak daha yüksekti (p<0.05). Daha önce geçirilmiş sezaryeni bulunan kadınlar arasında yapılan analizde makat prezentasyon oranı geçirilmiş sezaryenı olmayanlara göre anlamlı olarak daha düşük saptandı (p<0,05). Sonuç: Makat prezentasyon gebelikler yaratabileceği gestasyonel komplikasyonlar, fetal sonuçlar ve altta yatan patolojiler olabilmesi nedeniyle yakın takip edilmesi gereken bir gebelik grubudur.Yayın Rejyonel anestezi ile sezaryen operasyonu olan hastalarda karbetosin ve oksitosinin etkinliğinin ve yan etki profilinin karşılaştırılması(Maltepe Üniversitesi, Tıp Fakültesi, 2017) Gürsoy, Ali; İlter, ErdinAmaç : Rejyonel anestezi ile sezaryen doğum yapan hastaların kullanılan uterotonik açısından (karbetosin, oksitosin) retrospektif olarak karşılaştırılması Gereç ve Yöntem : Ocak 2016 – Nisan 2017 tarihleri arasında Maltepe Üniversitesi Tıp Fakültesi Hastanesinde rejyonel anestezi ile sezaryen doğum yapan hastalar tarandı ve bilgileri veri formuna işlendi. Bulgular : Uterotonik olarak kullanılan karbetosin ve oksitosin kıyaslandıklarında karbetosinin; hemoglobin düşüşü, platelet düşüşü, tahmini kan kaybı ve diürez üzerine etkileri bakımından oksitosine göre daha avantajlı olduğu saptandı.Yayın Relationship Between Genitourinary Syndrome of Menopause and 3D High-Frequency Endovaginal Ultrasound Measurement of Vaginal Wall Thickness(Elsevier Sci Ltd, 2021) Peker, Hakan; Gürsoy, AliBackground: To date, there is no certain method for diagnosis of genitourinary syndrome of menopause (GSM) and vaginal atrophy. Aim: We aim to evaluate vaginal wall thickness (VWT) using 3D high frequency endovaginal ultrasound (3D EVUS) in GSM and also to investigate whether there is any association between VWT and postmenopausal sexual dysfunction. Methods: Postmenopausal women applied for routine gynecologic examination were assessed at the Outpatient Clinic of Gynecology, Maltepe University Hospital. After pelvic examination, GSM symptoms were questioned for all women and vaginal health scoring tool was applied. Twenty women with GSM and 20 women without GSM were included in the study. Outcomes: All patients filled in the Female Sexual Function Index (FSFI) and underwent 3D EVUS to evaluate VWT. Results: The women with GSM had significantly lower anterior and posterior VWT (P=.007 and P=.049, respectively). The total FSFI score, lubrication and pain sub-scores in patients with GSM was significantly lower than the patients without GSM. Anterior VWT was positively correlated with BMI and pain sub-score of FSFI (r=0.279, P=.047; r=0.344, P=.013, respectively). A significant negative correlation was detected between anterior vaginal VWT and age, time since menopause and satisfaction sub-score of FSFI (r=-0.332, P=.017; r=-0.354, P=.011; r=-0.301, P=.032, respectively). Posterior VWT was positively correlated with FSFI total score, arousal, lubrication and pain sub scores (r=0.451, P=.001; r=0.437, P=.001; r=0.415, P=.002; r=0.335, P=.016; respectively). Clinical Implications: Based on our results, measurement of VWT using 3D EVUS can be a useful non-invasive tool for the objective diagnosis of GSM. Strengths and Limitations: Considering that only total vaginal thickness can be measured with traditional transabdominal and transvaginal techniques, the main strength of the study is the use of 3D EVUS for separate measurement of anterior and posterior VWT. The study has sufficient statistical power. The small sample size of study is the main limitation. Conclusion: The 3D EVUS can be used for objective diagnosis of GSM and can also shed light on the causes of various sexual dysfunction symptoms in postmenopausal women, as it enables measuring the anterior and posterior walls of the vagina separately. Copyright (C) 2021, International Society of Sexual Medicine. Published by Elsevier Inc. All rights reserved.