Yazar "Korkmaz, Meryem" seçeneğine göre listele
Listeleniyor 1 - 1 / 1
Sayfa Başına Sonuç
Sıralama seçenekleri
Yayın Antik Yunan’dan günümüze devlet(Maltepe Üniversitesi, Sosyal Bilimler Enstitüsü, 2018-08) Korkmaz, Meryem; Köse Marduç, MeldaTarihte devlet kavramı toprak parçası üzerinde egemenliği ifade etmiştir. Tarihler boyunca insanların sahip oldukları bencil duygular toplumları güç savaşına itmiş, ihtiyaç duyulan gücü ve toprak parçasını elinde bulundurmak isteyen toplumlar devleti kurmuştur. Devlet, belli bir toprak parçasında egemenlik sağlamış toplumların üstün güç olmak için insan, ülke ve egemenlik unsurlarının birleşmesinden oluşmuştur. Hukuk kurallarının belirlenmesiyle de kurulmuş olan devlet kendine kimlik kazanmıştır. Devletler tüzel kişilik kazanmaları ile hiçbir devletin müdahalesine uğramadan kendi belirlemiş olduğu kurallar ile sürekliliklerini sağlamıştır. Modern devlete can veren egemenlik anlayışının temelleri ise ortaçağ ve yeniçağın başlarında atılmış ve egemenliğin oluşmasına neden olan birçok tarihsel olayı içine almıştır. Toplumlar devlet kavramı etrafında oluşan zıt teoriler ve değişik ideolojileri tasvir eden filozoflar sayesinde devlet kavramı gerçekleştirmek istedikleri amaca ulaşmak için bir araç olarak değerlendirmiştir. Farklı siyasal felsefe akımlarına sahip olan filozoflar savundukları görüşler bakımından zıtlıkların oluşmasını sağlamıştır. Bu sebeple devletlerin siyasi, ekonomik ve hukuk sistemlerinde farklılıklar ortaya çıkmıştır. Sonuç olarak devletler, devletsiz toplumlardan kent devletlerine, imparatorluklardan modern devlet anlayışına, gelişen siyasal iktidarlara ve devletlerin ulusal üstünlüğüne doğru iktidar yapılanmaları açısından tarihsel değişim ve gelişimlere sahip olmuştur. Devletlerin egemenlik açısından gelişimi ele alındığında da siyasi iktidarın sahip oldukları meşrutiyet ideolojisinden teokratik meşruluğa ve ondanda demokratik meşruluğa yönelen bir değişimlere sahip olmuştur. Bu da devletlerin eski varlıklarını tüm değişimlere uyum sağlayarak varlıklarını devam ettirdiğini göstermiştir. Böylece devlet gücü oluşmuş ve sınırlı egemenlik anlayışı uygulanmasıyla toplumların hakları devlet içinde korunmuş devletler üstün konumları sayesinde varlıklarında güçlü hale getirilmiştir.