Yazar "Süslü, Hüsnü" seçeneğine göre listele
Listeleniyor 1 - 7 / 7
Sayfa Başına Sonuç
Sıralama seçenekleri
Yayın COCCYDINIA: PAIN MANAGEMENT WITH RADIOFREQUANCY THERMOABLATION OF GANGLION IMPAR(2015) Köken, Murat; Özdoğan, Selçuk; Tiryaki, Mehmet; Düzkalır, Ali Haluk; Süslü, HüsnüGiriş: Koksidini koksigeal bölgeyi etkileyen nadir fakat ağrılı bir durumdur. Insidansı çok iyi bilinmemekle birlikte kadın cinsiyet ve obezitenin koksidini gelişme riskini arttırdığı bilinmektedir. Etyolojisi tam olarak bilinmeyen bu ağrılı durumun tedavisinde de hekimler icin evrensel bir tedavi protokolu bulunmamaktadır. Çalışmamızın amacı koksidini tedavisinde impar gangliyonunun radyofrekans termoablasyonu (RFT) sonuçlarını incelemektir. Materyal-Metot: Koksidini tanısı almış 42 hastanın prospektif kesitsel çalışması yürütüldü. Tedaviyi değerlendirebilmek için Visual Analog Scale(VAS) ve Oswestry Low Back Pain Disability Questionnaire (Oswestry) testleri kullanıldı. Bulgular: Çalışmaya koksidini tanısı almış 42 hasta dahil edildi. Bunların 15 (% 35,7) erkek, 17(% 64,3) kadındı. Ortalama vücut kitle indeksi (BMI) 28,6 kg/m2 ve ağırlık 78,1 kg idi. Erkeklerin BMI kadınlardan yüksek olmasına rağmen yaş, cinsiyet ve ağrı arasında istatistiksel bir fark bulunmadı. RFT işlemi sonrası 6 aya kadar takiplerde VAS skorunda istatistiksel anlamlı azalma gözlendi. Birinci yıl sonunda VAS skorunda minimal bir artış olmasına rağmen istatistiksel olarak anlamlı değildi. Oswestry ve VAS takibinde bir yıl sonunda korelasyon mevcuttu.Sonuç: RFT kullanımı ilaç destekli veya desteksiz olarak koksidini tedavisinde tek başına medikal tedaviden daha iyi sonuçlar vermektedir.Yayın EPIDUROSCOPY USAGE FOR PAIN MANAGEMENT OF FAILED BACK SURGERY SYNDROME(2015) Tatarlı, Necati; Şenol, Özgür; Özdoğan, Selçuk; Düzkalır, Ali Haluk; Süslü, Hüsnü; Yaltırık, Cumhur Kaan; Gülden Düzkalır, HanifeAmaç: Bu çalışmanın amacı başarısız bel cerrahisi sendromlu hastalarda epiduroskopinin ağrıyı dindirme oranı bulmaya çalışmaktır.Materyal ve Metod: 19 başarısız bel cerrahi sendromlu hasta ve 2 bel fıtığından ameliyat olmuş ve nüks etmiş hasta incelendi. Veriler hasta dosyalarından retrospektif olarak toplandı. Her hasta standart fizik muayeneden geçti ve 100mm'lik vizüel analog skala skorları prosedür öncesi ve prosedürden 1,3,6 ve 12 ay sonra hesaplandı.Sonuçlar: İşlem öncesi ve sonrası 1,3,6 ve 12. aylardaki ortalama VAS değerleri 8.44±0.71 (7.24-9.64), 4.67±2.13 (2.45-9.50), 4.34±1.26 (2.12-6.87), 4.28±1.73 (2.65-7.12), 4.68±1.09 (2.536.15) olarak hesaplanmıştır. İşlem öncesi ve sonrası değerler arasında istatistiksel olarak anlamlı değişim bulunmuştur (p<0.001). Post-hoc testi (Wilcoxon signed-ranks test) işlem öncesi değerlerin işlem sonrasına göre anlamlı derecede yüksek olduğunu göstermiştir. İşlem sonrası 1,3,6 ve 12. aylardaki VAS skorlarının işlem öncesi değerler arasındaki değişim oranı ise %45.7 , %48.3, %43.6 ve %44.2 olarak hesaplanmıştır.Çıkarım: Epiduroskopi başarısız bel cerrahisi sendromlu hastalarda, spinal kord stimülasyonu ve intratekal ilaç kullanımı gibi palyatif prosedürler öncesi ağrı yönetiminde son basamak olarak önerilebilirYayın FAILED BACK SURGERY SYNDROME(2015) Tiryaki, Mehmet; Gür, Erdal; Yaltırık, Cumhur Kaan; Düzkalır, Ali Haluk; Özdoğan, Selçuk; Süslü, HüsnüBaşarısız bel cerrahisi sendromu bir veya daha fazla omurga cerrahisi geçirdiği halde geçmeyen kronik ağrı durumudur. Cerrahi teknolojilerin gelişmesine rağmen başarısız bel cerrahisi oranı azalmamıştır.Ağrının oluşmasında birçok faktör(biyolojik, psikolojik ve sosyal) rol almakta ve çoklu disiplinyaklaşımı yönetimde tercih edilmelidir. Bu multidisipliner yaklaşımda beyin cerrahı, fizyoterapist, algolog, ortopedist ve radyologların birlikte çalışmalarına ihtiyaç vardır. Başarısız bel cerrahisi sendromu diğer bel ağrısı sebeplerine göre sosyal ve ekonomik yönden daha büyük kayıplara neden olmaktadır.Yayın FLUOROSCOPY GUIDED TRANSFORAMINAL STEROID INJECTION ON CERVICAL RADICULAR PAIN(2015) Tatarlı, Necati; Şenol, Özgür; Özdoğan, Selçuk; Süslü, Hüsnü; Düzkalır, Ali Haluk; Gülden Düzkalır, Hanife; Yaltırık, Cumhur KaanAmaç: Bu çalışmanın amacı servikal radiküler ağrının floroskopi eşliğinde transforaminal steroid enjeksiyonundan fayda görme miktarının incelenmesidir. Materyal-Metod: 78 hastanın verileri retrospektif olarak dosyalardan toplandı. Sadece en az 18 yaşında, 1 aydır devam eden C5-6 veya C6-7 seviye kaynaklı üst ekstremite radiküler ağrısı olan hastalar çalışmaya dâhil edildi. Her hasta standart fizik muayeneden geçti ve 100mm'lik vizüel analog skala skorları prosedür öncesi ve prosedürden 1,3,6 ve 12 ay sonra hesaplandı.Sonuçlar: İşlem öncesi ve sonrası 1, 3, 6 ve 12. aylardaki ortalama VAS değerleri 8.34 ± 0.68 (7.24-9.64), 3.88 ± 1.45 (2.227.35), 3.95 ± 1.29 (2.12-6.87), 4.35 ±1.12 (2.53-7.12), 4.43 ± 1.10 (2.10-6.15) olarak hesaplanmıştır. İşlem öncesi ve sonrası değerler arasında istatistiksel olarak anlamlı değişim bulunmuştur (p<0.001). Post-hoc testi (Wilcoxon signed-ranks test) işlem öncesi değerlerin işlem sonrasına göre anlamlı derecede yüksek olduğunu göstermiştir. İşlem sonrası 1., 3., 6. ve 12. aylardaki VAS skorlarının işlem öncesi değerler arasındaki değişim oranı ise % 53.9, % 52.9, % 48.1 ve % 47.1 olarak hesaplanmıştır.Çıkarım: Servikal radikülopati ağrısında floroskopi eşliğinde yapılan transforaminal steroid enjeksiyonu etkilidir çünkü ilacı patolojinin olduğu yere uygulamak mümkündürYayın Hafif Dereceli İdiopatik Karpal Tünel Sendromu Tedavisinde Lokal Steroid Enjeksiyonu ve Pulse Radyofrekans Nöromodulasyon Tedavisinin Karşılaştırılması(2016) Düzkalır, Ali Haluk; Süslü, Hüsnü; Özdoğan, Selçuk; Karabağlı, Hakan; Süslü, Hikmet Turan; Güçlü, BülentAmaç: Bu çalışmanın amacı, hafif dereceli idiopatik karpal tünel sendromu tedavisinde lokal kortikosteroid enjeksiyonu ve pulse radyofrekans nöromodulasyon tedavisinin etkinliklerinin karşılaştırılmasıdır. Yöntem: Lokal steroid enjeksiyonu ile tedavi edilen 28 ve pulse radyofrekans nöromodulasyon ile tedavi edilen 31 idiopatik karpal tünel sendromlu hasta retrospektif olarak karşılaştırıldı. Vizuel analog skala ve nöropatik ağrı skala skorları tedaviden 1,3 ve 6 ay sonra her iki grupta karşılaştırıldı. Girişim takibinde, ağrı varlığını ifade eden her hastada, parestezinin kaybolması ya da azalması ve el fonksiyonundaki düzelme araştırıldı. Bulgular: Prosedürden 1,3 ve 6 ay sonra her iki grupta, vizüel analog skala ve nöropatik ağrı skala skorlarında tedavi öncesi dönemle karşılaştırıldığında önemli düzelme tespit edildi. Prosedür öncesi ve sonrası her iki grup için vizüel analog skala skorları benzer idi. Prosedür öncesi ve sonrası her iki grup için nöropatik ağrı skala skorları skorları prosedür sonrası 6. ay hariç tutulduğunda benzerlik göstermektedir. nöropatik ağrı skala skorları skorunda, lokal kortikosteroid enjeksiyonu ve pulse radyofrekans nöromodulasyon grupları arasında postoperative 6. ayda önemli istatistiksel fark vardı. Sonuç: Uzun dönem takipte, karpal tünel sendromu tedavisinde lokal kortikosteroid enjeksiyonu, pulse radyofrekans nöromodulasyonu tedavisinden daha iyi sonuçlar verir.Yayın Spinal anestezi uygulanan sezaryen seksiyolarda levobupivakaine ilave edilen fentanil ve morfinin etkileri(2013) Arslan, Gülten; Kuzucuoğlu, Tamer; Arıkan, Zuhal; Temizel, Feriha; Hatun, Müjge; Erka, Hakan; Süslü, HüsnüAmaç:Çalışmamızın amacı spinal anestezi altında sezaryen ameliyatı geçirecek olgularda 10 mg levobupivakaine 10 mcg fentanil, 0.01 mg morfin veya salin eklenmesinin etkilerini karşılaştırmaktır. Gereç ve Yöntem:Spinal anestezi altında elektif sezaryen ameliyatı uygulanacak ASA I-II grubundaki 90 hasta rastgele olarak takip eden üç gruba ayrıldı. Grup L: 10 mg levobupi vakain ve salin, Grup LF: 10 mg levobupivakain ve 10 mcg fentanil, Grup LM: 10 mg levobupivakain ve 0.01 mg morfin. Sensoryel ve motor blok başlama, geri dönüşüm zamanları, sensoryel blok seviyesi, sensoryel bloğun en yüksek seviyesi ve ulaşma zamanı, motor blok derecesi, çalışma ilaçlarının spinal enjeksiyonundan sonra 1., 5., 10., 15., 20., 25., 30., 35., 40. dk’larda hemodinamik parametreler, görsel analog skala, ilk analjezik gereksinim zamanı, ilk 24 saatteki total analjezik gereksinimi, anestezi kalitesi, yan etkiler, umblikal arter kan gazları, APGAR skorları kaydedildi. Bulgular:Gruplar arasında demografik özellikler, APGAR skorları, umblikal arter kan gazları açısından farklılık bulun madı. Sistolik arter basıncı ve görsel analog skala değerleri grup LF’de daha fazla azalmış idi (p<0.05). Sonuç:Levobupivakaine eklenen fentanil ve morfinin kısal tılmış duyusal ve motor blok başlangıç zamanı, geliştirilmiş analjezi kalitesi oluşturması nedeniyle, sezaryen ameliyatı gibi kısa süreli girişimlerde spinal anestezi için daha iyi bir seçenek olabileceği kanısına varıldı.Yayın UNILATERAL APPROACH FOR BILATERAL SPINAL MICRODECOMPRESSION IN LUMBAR SPINAL STENOSIS: SHORT TERM RESULTS(2015) Atalay, Başar; Yaltırık, Cumhur Kaan; Tiryaki, Mehmet; Düzkalır, Ali Haluk; Özdoğan, Selçuk; Süslü, HüsnüAmaç: Lomber spinal dar kanal hastalığı 50 yaş üstünde sırt e bacak ağrısının en çok görülen sebeplerinden biridir. Dar kanal konjenital lezyonlar sonucu oluşabileceği gibi dejeneratif sebeplerle de oluşabilmektedir. Dejeneratif spinal dar kanal a yol açan sebepler intervertebral diskin taşması, faset eklem hipertrofisi, ligamentum flavum hipertrofisi ve spondilolistezis olarak sayılabilir.Materyal ve Metod: 28 hastayı retrospektif olarak inceledik. Tüm hastalarda sırt veya bacak ağrısının yanında nörojenik kladikasyo bulunmaktaydı. Hastalar 0 dan 10 a kadar olan 0 ağrısız ve 10 en çok ağrı olmak üzere numaralandırılmış ağrı skorlaması ile değerlendirildi. Cerrahi uygulanan seviyelerde unilateral yaklaşım ile bilateral mikrodekompresyon uygulandı.Sonuçlar: Hasta takiplerinin 1. ayın sonunda tüm hastaların nörojenik kladikasyosu iyileşmişti. Ağrı azalma oranı %86 olarak bulundu. Literatürdeki çoğu çalışmayı destekler sonuçlar elde edilmiştir.Çıkarım: Unilateral yaklaşım ile bilateral mikrodekompresyon ile tedavinin dikkat çekici noktası minimal invaziv yaklaşım ile tatmin edici dekompresyon elde edilmesidir.