Yazar "Toprak, Burak" seçeneğine göre listele
Listeleniyor 1 - 2 / 2
Sayfa Başına Sonuç
Sıralama seçenekleri
Yayın Comparison of Sexual Function and Hormonal Parameters Between Mood Stabilizer Treatment Modalities in Bipolar Disorder(GALENOS YAYINCILIK, 2014) Kesebir, Sermin; Toprak, Burak; Baykaran, Burak; Hariri, Aytul; Bilici, MustafaIntroduction: The aim of this study was to determine the differences between lithium and atypical antipsychotics (quetiapine and olanzapine) with regard to their effects on sexual functions and hormonal variables and to assess the findings in term of gender differences, in patients with bipolar disorder. Method: 28 female and 29 male patients diagnosed as having bipolar disorder type I according to the DSM-IV, using lithium or quetiapine and quetiapine+lithium or olanzapine and olanzapine+lithium were evaluated consecutively. Being in remission period and given informed consent were set as inclusion criteria in these cases. Interviews with the patients were carried out using the Structured Clinical Interview for DSM-IV Axis I Disorders (SCID-I) and SKIP-TURK. Sexual functions and satisfaction were evaluated with the Arizona Sexual Experiences Scale (ASEX) and the Golombok Rust Inventory of Sexual Satisfaction (GRISS). Blood samples of the patients were taken in order to determine prolactin (PRL), follicle-stimulating hormone (FSH), luteinizing hormone (LH), estradiol (E2), and free testosterone (T) levels. Results: GRISS scores in male patients were higher than in female patients (p=0.001). The number of manic, depressive and total episodes, and functionality levels were similar between the treatment groups, both in female and male patients. No differences were found between treatment modalities in terms of hormone levels both in female and male patients. Among females, ASEX scores of the patients treated with lithium monotherapy were less than the ones treated with quetiapine and olanzapine. Among patients with quetiapine monotherapy, GRISS scores in male patients were higher than in female patients. Conclusion: There are some evidences showing gender-based differences in the side effects of atypical antipsychotic drugs. Future studies with a specific focus on this topic are needed in order to have a better understanding of the basic mechanisms of gender differences.Yayın İki uçlu bozuklukta duygudurum düzenleyici tedavi modaliteleri arasında cinsel işlev ve hormonal değişkenlerin karşılaştırılması(2014) Baykaran, Burak; Hariri, Aytül; Toprak, Burak; Bilici, Mustafa; Kesebir, SerminGiriş: Bu çalışmanın amacı, İUB tanılı olgularda, atipik antipsikotiklerin (ketiyapin ve olanzapin) cinsel işlev ve hormonal değişkenler üzerine etkisinin lityumdan farklı olup olmadığını ve bu etkinin cinsiyetler arasında farklılaşıp farklılaşmadığını incelemektir. Yöntem: DSM-IVe göre İki uçlu bozukluk tanılı, lityum, ketiyapin ya da lityum+ketiyapin, olanzapin ya da lityum+olanzapin kullanan, 28 kadın, 29 erkek olgu, ardışık olarak değerlendirildi. Bu olgularda iyilik döneminde olma ve bilgilendirilmiş onam şartı arandı. Hasta görüşmeleri SCID-I ve SKIP-TURK ile yapıldı. Cinsel işlev ve doyum Arizona Cinsel Deneyim Envanteri (ASEX) ve Golombock-Rust Cinsel Doyum Envanteri (GRISS) ile değerlendirildi. Prolaktin (PRL), folikül uyarıcı hormon (FSH), luteinize edici hormon (LH), östradiol (E2) ve testosteron (T) düzeyleri bakılmak üzere hastalardan kan örnekleri alındı. Bulgular: Erkek iki uçlu olguların GRISS puanları kadın iki uçlu olgulardan yüksektir (p=0,001). Hem kadın hem erkek olgularda epizod sayısı ve işlevsellik düzeyi her üç tedavi grubunda benzerdir. Hormonal değişimler yönünden hem kadın hem erkek olgularda tedavi tipleri arasında bir fark saptanmadı. Sadece lityum alan kadınlarda ASEX puanları, ketiyapin ve olanzapin alan kadınlardan daha düşük bulunurken, ketiyapin alan erkeklerin GRISS puanları, ketiyapin alan kadınlardan daha yüksek bulundu. Sonuç: Atipik antipsikotik ilaçların yan etkilerinde cinsiyet farklılıkları olabileceğine ilişkin bazı kanıtlar vardır. Cinsiyet farklılıkları ile ilgili temel mekanizmaların daha iyi anlaşılması için, bu konunun üzerine bir odak noktası ile gelecek çalışmalara ihtiyaç vardır, daha özgül veriler bu farklılıkların klinik etkilerini anlamaya yardımcı olacaktır.