Yazar "Turhan, Merve" seçeneğine göre listele
Listeleniyor 1 - 1 / 1
Sayfa Başına Sonuç
Sıralama seçenekleri
Yayın Üniversite eğitiminde disiplinler arası iş birliği ile toplum temelli uygulamalar “Fotoğrafın ardındaki kolektif iyileşme”(T.C.Maltepe Üniversitesi, Eylül 2023) Turhan, MerveSOYAÇ Üniversite eğitiminde disiplinler arası iş birliği ile toplum temelli uygulamaların yapıldığı bir merkez olarak, sosyoloji öğrencilerine öğretilen teorileri uygulamalı olarak deney imleme fırsatı sunmaktadır. SOYAÇ'ta gönüllük esasına dayalı olarak görev alan bir sosyoloji öğrencisinin edindiği deneyimleri bu bağlamda aktarmak isterim. Sosyoloji bilimi insan ve toplum ilişkilerinin, sosyal davranış ve toplumsal kuramların işleyişini inceleyen bilim dalıdır ve doğası gereği disiplinler arası çalışmalara uygundur. Sosyoloji, insanların ve toplulukların toplumsal yaşamlarını bilimsel olarak inceleyen bir disiplin olarak tanımlanır (Giddens, 2008). Sosyoloji öğrencisi olarak gönüllü çalışmalarda bulunduğum SOYAÇ'taki disiplinler arası deneyimimde üç ana başlık öne çıkmaktadır. Bunlardan ilki, dezavantajlı gruplarla ilk defa karşılaşmanın getirdiği "farkındalık" olgusudur. Bu olguyu sosyoloji eğitimimde öğrendiğim önemli kavramlardan biri olan "habitus" ile açıklamaktayım. SOY AÇ çalışmaları ile eğitimimde öğrendiğim habitus kavramını uygulamak olarak deneyimleme fırsatı edindim. Bourdieu'ye (2002) göre habitus bireylerin sosyal yapı içindeki pozisyonlarını, cinsiyet, yaş sıralaması ve aile içi yerlerini göz önünde bulundurarak her türlü durum ve koşulda eyleme yönelik çözüm yolları sunan bir yapıdır. İkinci önemli başlık ise "empati" olgusudur. SOYAÇ deneyimimin her aşamasında empati olgusu benim eşlikçim olmuştur. Bu olguyu sosyoloji eğitimimde öğrendiğim "sosyal psikoloji" kavramı ile uygulamalı olarak deneyimledim. Bunun sebebi ise sosyal psikolojinin bireylerin düşünceleri, duyguları ve davranışları üzerinde sosyal etkileşimlerin, grup dinamiklerinin ve sosyal ortamların etkilerini bilimsel yöntemlerle incelemesidir (Tajfel, 1979). Sosyal psikoloji temel olarak sosyal etki çalışması olduğu fikrine dayanır. Sosyal etki, insanlar arasındaki etkileşimlerin insanların düşünce ve davranışlarını etkilemesi olarak anlaşıldığında, sosyal psikolojinin ikna, tutum değişimi ve uyum davranışı gibi büyük bir alanım kapsamaktadır. Üçüncü önemli başlık ise "ekip çalışması" olgusudur. Dezavantajlı gençler ve çocuklarla yapılan toplum temelli çalışmalarda ekip ile hareket etmek ve organize olmak oldukça önemlidir. SOYAÇ' taki ekip çalışması, sosyoloji biliminde Durkheim'm "kolektif bilinç" kavramım uygulamak olarak deneyimlememi sağlamıştır. Emile Durkheim'm kolektif bilinç kavramım toplumun bireyleri arasında ortak olan ve toplumu bir arada tutan inanç ve değerlerin toplamı olarak tanımlamaktadır. Kolektif bilinç bir toplumdaki bireylerin paylaştığı yasalar, normlar, inançlar ve duygusal tutumları kapsar. Bu ortak bilinç toplumun yapışım ve işleyişim şekillendirir (Durkheim, 1893). Gün sonu SOYAÇ'ta yapılan süpervizyon ve deneyim aktarımı mesleki anlamda oldukça fayda sağlayan bir yöntem olmaktadır. Yukarıda belirtilen üç başlığı eğitimimle birleştirmemi sağlayan araçlardan biri SOYAÇ' taki fotoğrafçılık görevimdir. SOYAÇ' ta gerçekleştirilen faaliyetlerin fotoğraflarım çekmek, iletişim ve olayları gözleme açısmdan farkh bir perspektif sunmaktadır. Fotoğrafçılık, görsel iletişim ve sanat disiplinleri içinde konumlanarak, yaratıcısının izleyicilere duygu ve düşüncelerim aktarma amacım taşır. Fotoğraf anıları saklama, bilgi aktarma ve duygusal ifadeleri paylaşma gibi çeşitli amaçlarla kullanılabilir (Berger, 1972). SOYAÇ' ta yürüttüğümüz atölye ve projelerde fotoğrafçı olarak bulunmak dezavantajlı gruplarla güven temelli iletişim kurmanın zorluklarım aşmakta etkili bir yöntem olduğunu gözlemleme fırsatı sunmuştur. Fotoğrafçılık görevim, hiyerarşik bir statü yaratmadan gruptaki gençlerin dikkatini çekmeyi başarmış ve onlara eğlenebilecekleri, sohbet edebilecekleri ve özgürce sorular sorabilecekleri bir ortam oluşturmamızı sağlamıştır. Fotoğrafçılık görsel bir dil olarak, sözel iletişimde yaşanan engellerin üstesinden gelmede güçlü bir araç olmuştur. Özellikle sosyal projelerde fotoğraf çekimi katılımcıların kendilerini ifade etmelerine olanak tanırken, aynı zamanda projenin görünürlüğünü ve etkileşimim artırmıştır (Wells, 2009). Sosyologlar ve fotoğrafçılar, fotoğrafların nasıl etkili bir sosyal değişim aracı olabileceğim uzun süredir vurgulamaktadırlar. Örneğin, Susan Sontag (1977) fotoğrafın toplumsal normlar ve olaylar hakkında kamuoyu fikrim şekillendirmede nasıl kullanılabileceğini tartışmıştır. Ayrıca fotoğrafçılık, katılımcıları bir araya getirerek kolektif bir deneyim yaratır ve bu özellikle gençlerin sosyal etkileşimlerini ve grup içi dinamiklerini güçlendirir (Bourdieu, 1990). Fotoğrafçılığın bu toplumsal etkileşimde oynadığı rol, gençlerin kendilerini daha rahat ifade etmelerine ve topluluk içinde güvenli bir alan hissetmelerine olanak tanıdığını gözlemlenmektedir. SOYAÇ projelerinde gönüllü olarak çalışan bir sosyolog; habitus, sosyal psikoloji ve kolektif bilinç gibi sosyolojik kavramları uygulamalı olarak deneyimleme fırsatı bulmaktadır. SOYAÇ'ın sosyolojik kavramların, toplumsal yapılar ve bireysel davranışlar üzerindeki etkilerini gözlemleme şansı verdiğini düşünmekteyim. Sonuç olarak, SOYAÇ1 tâki çalışmaların sosyoloji eğitimim uygulamalı yönlerim güçlendirerek akademik bilginin toplumsal faydaya nasıl dönüştürülebileceğim göstermiştir (Bademci ve Karadayı, 2013; Bademci vd., 2015). Projeler, sosyolojinin sadece teorik bir alan olmadığım aynı zamanda toplumsal değişim için etkili araçlar sunulabileceğini kanıtlamıştır. Bu tür uygulamalar sosyal bilimlerin gelecekteki eğitim ve uygulamalarına değerli katkılarda sunacaktır. Bu bağlamda bugün Maltepe Üniversitesi İnsan ve Toplum Bilimleri Fakültesi Sosyoloji lisansı mezun bir sosyolog olarak SOYAÇ'ın eğitici ve toplumsal faydası yüksek olan bir çalışma olduğunu vurgulamak isterim.