Sinema, felsefe ve insan hakları
Tarih
Yazarlar
Dergi Başlığı
Dergi ISSN
Cilt Başlığı
Yayıncı
Erişim Hakkı
Özet
Felsefenin başlıca konularından biri değerler konusudur. Değerlerin ve her şeyden önce etik değerlerin neler olduğunun, özelliklerinin ne olduğunun bilgisini felsefe ortaya koyar. Edebiyat eserleri bu değerleri ve genel olarak fikirleri/kavramları somutlaştırır / ulaşılır hale getirir. Felsefî bilgi ise edebiyatı besler. Bu ilgileri kurabilmek, edebiyatla içli-dışlı olan filozof gerektirdiği gibi; felsefeyle beslenen, imgeleme yeteneği güçlü, kalemi keskin edebiyat yazarları-şairleri gerektirir. Sinemada durum farklıdır. Filmi yapanların senaryo yazarı, rejisör, oyuncunun verilmek isteneni tasarımlamaları, oyuncunun da ayrıca bu tasarımları gerçekleştirmesi gerekir. İşte bu tasarımlamada tasarlananın (bir değerin, bir ilişkinin ve bin bir çeşidiyle insanlık durumlarının) değeri söz konusudur. Bu değer gösterilmek istenen yaşantının, ilişkinin, eylemin değeri ve bunun aracılığıyla ulaşılır kılınan etik değerler, ayrıca da oyuncunun rolüne başarılı bir şekilde bürünmesi, filmler arasındaki değer farkını yaratır. Sinemada seyirciyi etkileyen, onun gördüğü imgedir. Anlamasa da, film seyirciyi doğrudan doğruya etkiler. Bu imgelemeyi / tasarımlamayı gerçekleştiren, rejisördür. Bunun için bir düşünceyi imgeleştirme biçimi, “iyi” rejisörü diğer rejisörlerden ayırt eder; oyuncunun da bu imgeye bürünebilmesi/bu imgeyi imge olmaktan çıkararak kendine özgü bir gerçeklik haline getirmesi biçimi de “iyi” oyuncuyu diğer oyunculardan ayırt eder.