Yeni teknolojiler bağlamında insan haklarını yeniden düşünmek

dc.authorid0000-0002-7576-6487
dc.contributor.authorÇobansoy Hızel, Gökçe
dc.date.accessioned2024-10-02T12:20:41Z
dc.date.available2024-10-02T12:20:41Z
dc.date.issued2023
dc.departmentMaltepe Üniversitesi
dc.description.abstractİnsan Hakları Evrensel Bildirgesinin kabulünün 75. yılını kutladığımız (!) bu yılda, dünyadaki somut yaşananlar, insan hakları açısından kat ettiğimiz yol hakkında derin üzüntü ve şüphe uyandırsa da yeni teknolojilerle ilgisi bağlamında insan hakları ve etik kavramlarının sıkça dile getirilmesi ufacık da olsa umudun yeşermesine vesile olmaktadır. İnsan Hakları Evrensel Bildirgesinin ilân edildiği yılda ya da insan haklarına ilişkin uluslararası sözleşmelerin imzalanmasını izleyen yıllarda, internet teknolojisi henüz hayatımızda yer edinmiş, bugün kullanılan yapay zekâ kavramı henüz ortaya atılmış değildir. 1950’li yıllarda yapay zekânın, 1980’lı yıllarda internetin ve sonrasında teknolojide katlanarak artan gelişmelerin akabinde, insan haklarında mevcut sorunların yanı sıra teknolojinin getirdiği olanak ve riskler de daha çok konuşulmaya başlanmış bulunmaktadır. Bugün dillere pelesenk olan yapay zekâ teknolojisi bir kez daha etik ve insan hakları üzerine hepimizi düşünmeye sevk etmekte, hatta yapay zekâ algoritmaları ile birleştirilen nöroteknolojiler insan kavramı üzerinde tartışmaları alevlendirmektedir. Yapay zekâ ve nöroteknolojiler gibi hızla gelişen teknolojilerin, hem ekonomik hem de sosyo-kültürel açıdan dönüştürücü etkileri bulunduğu yadsınamaz bir gerçektir, ancak bu teknolojiler, geliştiricileri insanlar olduğu için, insanlar arasında var olan etik sorunlara ayna tutmakta, hatta etkilerini daha da fazlalaştırarak bizlere yansıtmaktadır. Bir başka deyişle bugün “yapay zekânın etik sorunları” olarak bahsedilen durumlar, görmeyi bilir ve istersek, aslında insanlar arasındaki etik sorunları adeta gözümüze sokmaktadır. Örneğin, Amazon’un işe alım algoritmalarında kadına karşı ayırımcılık, esasen Amazon ve hatta teknoloji sektöründe, kadın çalışanların bugüne kadar uğradığı ayırımcılığı adeta gözler önüne sermekte, aynı şekilde, benzer koşulları taşısalar bile siyahî ve diğer beyaz olmayan kişilerin kredi taleplerinin beyazlara göre yüzde 80 ihtimalle reddedilmesi de ırk ayrımcılığına ilişkin mevcut sorunlarımızı yansıtmaktadır. Bu örnekleri çoğaltmak mümkün olsa da, belirtmek gerekir ki yapay zekânın yol açtığı ileri sürülen insan hakları ihlalleri ve riskleri, aslında insan yapımı algoritma ve teknolojilerin değil, bizzat insanların yol açtığı sorunlar olmaktadır.
dc.identifier.citationÇobansoy Hızel, Gökçe. (2023). Yeni teknolojiler bağlamında insan haklarını yeniden düşünmek, İnsan Hakları Araştırma ve Uygulama Merkezi UNESCO Felsefe ve İnsan Hakları Kürsüsü Bülteni, T.C.Maltepe Üniversitesi. (14), s.6.
dc.identifier.issn2587 - 148X
dc.identifier.issue14
dc.identifier.startpage6
dc.identifier.urihttps://hdl.handle.net/20.500.12415/12862
dc.language.isotr
dc.publisherT.C.Maltepe Üniversitesi
dc.relation.ispartofİnsan Hakları Araştırma ve Uygulama Merkezi UNESCO Felsefe ve İnsan Hakları Kürsüsü Bülteni
dc.relation.publicationcategoryDiğer
dc.rightsinfo:eu-repo/semantics/openAccess
dc.subjectİnsan Hakları Evrensel Bildirgesi
dc.subjectYapay Zeka
dc.subjectDüşünmek
dc.subjectTeknoloji
dc.titleYeni teknolojiler bağlamında insan haklarını yeniden düşünmek
dc.typeOther
dspace.entity.typePublication

Dosyalar

Orijinal paket
Listeleniyor 1 - 1 / 1
Yükleniyor...
Küçük Resim
İsim:
Gökçe Çobansoy Hızel, Yeni teknolojiler bağlamında insan haklarını yeniden düşünmek.pdf
Boyut:
299.84 KB
Biçim:
Adobe Portable Document Format
Açıklama:
Tam Metin / Full Text
Lisans paketi
Listeleniyor 1 - 1 / 1
Küçük Resim Yok
İsim:
license.txt
Boyut:
1.17 KB
Biçim:
Item-specific license agreed to upon submission
Açıklama: