Borca katılma sözleşmesiyle kefalet sözleşmesinin birbirinden ayırt edilmesi

Küçük Resim Yok

Tarih

2013

Dergi Başlığı

Dergi ISSN

Cilt Başlığı

Yayıncı

Maltepe Üniversitesi

Erişim Hakkı

info:eu-repo/semantics/openAccess

Araştırma projeleri

Organizasyon Birimleri

Dergi sayısı

Özet

Uygulamada, özellikle teminat verenin asıl borçluyla birlikte “müteselsilen borçlu olmayı” taahhüt ettiği hallerde, bir borca katılma akdinin mi yoksa kefalet akdinin mi söz konusu olduğu kolayca karıştırılabilir. Bu halde, taahhüdün lafzı teminat ilişkisinin hukuki niteliğini tam olarak yansıtmadığı için, taraarın gerçek iradesinin araştırılması gerekir. Bu konuda, borca katılma akdiyle kefalet akdinin birbirinden ayırt edilmesi amacıyla bazı kıstasların kullanılması gerekir. Bu çalışmamızda, söz konusu kıstaslar incelenecektir.
In practice, the cumulative assumption of debt and suretyship agreements can be easily mistaken for one another, especially when a person assumes joint liability to the creditor for payment of a debt owed by the original debtor. In this case, since the wording of the agreement doesn’t reect the nature of the security relationship, the real intentions of the parties must be determined in order to determine whether between parties is a cumulative assumption of debt or a suretyship agreement. Certain criteria may be used for distinguishing these agreements. In this article, we will analyze the criteria necessary to distinguish the cumulative assumption of debt from suretyship agreements.

Açıklama

Anahtar Kelimeler

Borçlar Hukuku, Kefalet Sözleşmesi, Borca Katılma, Müteselsil Borçluluk, Teminat, Obligation Law, Suretyship Agreement, Cumulative Assumption of Debt, Joint Liability, Securities

Kaynak

Maltepe Üniversitesi Hukuk Fakültesi Dergisi

WoS Q Değeri

Scopus Q Değeri

Cilt

3

Sayı

1

Künye

Kahraman, Z. (2013). Borca katılma sözleşmesiyle kefalet sözleşmesinin birbirinden ayırt edilmesi. Maltepe Üniversitesi Hukuk Fakültesi Dergisi. 3(1), s. 149-171.