Maltepe Üniversitesi Kurumsal Akademik Arşivi
DSpace@Maltepe, Maltepe Üniversitesi tarafından doğrudan ve dolaylı olarak yayınlanan; kitap, makale, tez, bildiri, rapor, araştırma verisi gibi tüm akademik kaynakları uluslararası standartlarda dijital ortamda depolar, Üniversitenin akademik performansını izlemeye aracılık eder, kaynakları uzun süreli saklar ve telif haklarına uygun olarak Açık Erişime sunar.

Güncel Gönderiler
Cerrahi hastalarında barsak boşaltımı sorunlarına yönelik hemşirelik bakımı / Nursing care of bowel elimination problems in surgical patients
(T.C. Maltepe Üniversitesi, 2009) Büyükyılmaz, Funda; Şendir, Merdiye
Ameliyat sonrası dönemde hastaların genellikle kesin yatak istirahatinde bulunmaları, defekasyon hissini bastırmaları, sürgü kullanımı zorunluluğu, hastane ortamında gizliliğin sağlanamaması ve kullanılan ilaçlar barsak boşaltımı sorunlarına neden olabilmektedir. Bu sorunların bireyin rahatsızlığını arttırmasının yanı sıra iyileşme sürecini de olumsuz etkilemesi kaçınılmazdır. Hemşirelerin, ameliyat sonrası dönemde barsak boşaltımı sorunlarının önlenmesi ve bakımında önemli rolleri bulunmakta ve bu rol öncelikle bireyleri bir model/kuram doğrultusunda kapsamlı bir tanılama ile başlamaktadır.
40–65 yaş grubu kadınlarda cinsel fonksiyon bozukluğu prevalansı, depresyon ve diğer ilişkili faktörler / The prevalence of sexual dysfunction and depression and other factors associated in women 40 to 65 years old
(T.C. Maltepe Üniversitesi, 2009) Özerdoğan, Nebahat; Sayıner, F. Deniz; Köşgeroğlu, Nedime; Ünsal, Alaattin
Amaç: Klimakteryum; biyolojik, psikolojik ve sosyal değişiklerin yaşandığı, bu değişiklikler nedeniyle cinsel fonksiyonun etkilenebildiği değişken ve kompleks bir süreçtir. Bu çalışmayla klimakterik dönemdeki 40-65 yaş grubu kadınlarda cinsel fonksiyon bozukluğu (CFB) prevalansının, CFB ile depresyon ve diğer risk faktörlerinin ilişkisinin belirlenmesi amaçlandı. Yöntem: Tanımlayıcı tipteki bu çalışma Ekim-Şubat 2009 tarihleri arasında Eskişehir’de bulunan Kurtuluş Aile Sağlığı Merkezinde gerçekleştirildi. Çalışma, merkeze başvuran 348 kadından gönüllü ve örneklem seçme kriterlerine uyan 269 kadını içerdi. Araştırmanın verileri, araştırmacılar tarafından hazırlanan anket formu, Beck Depresyon Ölçeği, Kadın Cinsel Fonksiyon Sorgulama İndeksi (Index of Female Sexual Function /IFSF) ile toplandı. Bulgular: Çalışmamızda CFB görülme sıklığı (IFSF skoru ≤30) %68.8(n=185) idi. CFB görülme sıklığı 40-44 yaş arasındaki kadınlarda %53.9(55), 45-49 yaş grubunda %65.8(52), 50-65 arasındakilerde %88.6(78) olarak belirlendi. Lojistik regresyon analizinde CFB için; üriner inkontinans (odds ratio (OR) 4.2, %95 confidence interval (CL) 1.3-13.6, p=0.014), bir işte çalışmama (OR 4.0, %95 Cl 2.0-7.9, P=0,000), depresyon (OR 2.6, %95 Cl 1.0-6.7 P=0.039) risk faktörleri olarak belirlendi. Beck Depresyon Ölçeği ile IFSF ölçeğinden alınan puanlar arasında negatif bir ilişki bulundu (rs=-0.594; p=0.000). Sonuç: 40-65 yaş arasında bulunan kadınlarda CFB yaygındı. Araştırmada belirlenen risk faktörleri CFB’nun fiziksel, sosyal ve emosyonel yönleri olan bir sorun olduğunu göstermektedir.
Öğrencilere verilen eğitimin hemşirelik derneklerine ilişkin bilgi düzeylerine etkisi / The ımpact of training provided to students on their knowledge regarding the nursing associations
(T.C. Maltepe Üniversitesi, 2010) Ünsal, Ayla; Yıldırım, Tuba; Aymelek, Nurdan
Amaç: Bu çalışma, öğrencilere verilen eğitimin hemşirelik derneklerine ilişkin bilgi düzeylerine etkisini belirlemek amacı ile yapılmıştır. Yöntem: Bu çalışma gönüllü 45 hemşirelik öğrencisi üzerinde gerçekleşmiştir. Veri toplama aracı olarak araştırmacılar tarafından geliştirilen soru formu kullanılmıştır. Öğrencilere hemşirelik dernekleri ile ilgili eğitim verilmiş, öntest-sontest verileri yüzdelik, aritmetik ortalama ve bağımlı gruplarda t testi analizleri ile değerlendirilmiştir. Bulgular: Öğrencilerin çoğunluğunun daha önce derneklere ilişkin bilgi almadıkları (%84,4) ve tamamının bu konuda bilgi almak istediği belirlenmiştir. Öğrencilerin ilk kurulan hemşirelik derneğinin ismini, kuruluş yılını, toplam dernek sayısını, dernek faaliyetlerini bilmeleri ile öntest-sontest puan ortalamaları arasında anlamlı farklılıklar bulunmuştur (p<0.001). Derneklerin amaçlarını bilme, derneklere üye olmayı isteme (p<0.01) ve özel dal hemşireliğine ilgi duyma (p<0.05) konularındaki öntest-sontest puan ortalamaları arasında da anlamlı farklılıkların olduğu saptanmıştır. Sonuç: Öğrencilere verilen hemşirelik derneklerine ilişkin eğitimin etkili olduğu, öğrencilerin bu konudaki farkındalıklarının arttığı ve bilgi düzeyinin yükseldiği saptanmıştır.
Hemşire ve ebelerin maneviyat ve manevi bakıma ilişkin düşünceleri / The opinions of nurses and midwifes about spirituality and spiritual care
(T.C. Maltepe Üniversitesi, 2010) Akgün Kostak, Melahat; Çeliklap, Ülfiye; Demir, Melike
Amaç: Bu araştırma hemşire ve ebelerin maneviyat ve manevi bakıma ilişkin görüşlerini ve etkileyen faktörleri belirlemek, konuya duyarlılığı arttırmak amacıyla tanımlayıcı olarak planlanmıştır. Yöntem: Araştırmanın örneklemini, A Devlet Hastanesi’nde çalışan 110 hemşire/ebe oluşturmuştur. Veriler “Kişisel bilgi formu” ve “ Maneviyat ve Manevi Bakım Dereceleme Ölçeği” ile toplanmıştır. Verilerin analizi yüzdelik, Ort.±SS, varyarıs analizi, Student- t test, Mann Whitney U testi ile yapılmıştır. Bulgular: Araştırmaya katılan hemşire ve ebelerin yaş ortalaması 32.5+5.9, %83.6’sı hemşire ve %54.5’i önlisans mezunu, %42.7’si dahili kliniklerde çalışmaktadır. Araştırmada hemşire ve ebelerin %62.7’si manevi bakım kavramını duyduklarını, %15.1’i manevi bakım hakkında bilgi aldığını ve %29.1’i hastalarına manevi bakım verdiklerini belirtmişlerdir. Hemşire ve ebelerin Maneviyat ve Manevi Bakım Dereceleme Ölçeği puan ortalaması 60.97+7.92 bulunmuştur. Maneviyat ve manevi bakım hakkında bilgi alan, hastalarına manevi bakım veren hemşire ve ebelerin ölçek puan ortalamaları istatistiksel olarak anlamlı derecede daha yüksek bulunmuştur (p< 0.05). Sonuç: Araştırma bulguları hemşire ve ebelerin maneviyat ve manevi bakıma ilişkin bilgilerinin yeterli olmadığını göstermektedir.
Sürdürülebilir insani yardım lojistiği süreçleri için BWM tabanlı olgunluk model önerisi ve uygulaması / Proposal and implementation of a bwm-based maturity model for sustainable humanitarian logistics processes
(Maltepe Üniversitesi, Lisansüstü Eğitim Enstitüsü, 2025) Özceylan, Ayça; Tanyaş, Mehmet
İnsani yardım lojistik operasyonları, afetlerden ve krizlerden etkilenen topluluklara zamanında ve etkili yardım sağlamak için en önemli aktivitelerin başında gelmektedir. Ancak, iklim değişikliği ve kaynak kıtlığı gibi küresel zorlukların artan karmaşıklığı, bu operasyonlarda sürdürülebilirlik ihtiyacını her geçen gün artırmıştır. Bunu ele almak için, insani yardım kuruluşlarının lojistik operasyonlarının sürdürülebilirlik açısından olgunluğunu değerlendirmeleri çok önemlidir. Bu değerlendirmelere göre de kurumlar mevcut konumlarını analiz edebilir, sürdürülebilirlik yol haritalarını ve stratejilerini buna göre belirleyebilirler. Bu tez kapsamında, insani yardım kuruluşlarının sürdürülebilir insani yardım lojistik operasyonları açısından olgunluk seviyelerinin ölçülebilmesi adına bir olgunluk değerlendirme modeli önerilmiştir. Model, ekonomik göstergelerin yanında çevresel ve sosyal boyutları da ele alan 68 alt eylemden oluşan bir aktivite havuzu içermektedir. Söz konusu aktivitelerin birbiri ile olası çelişmelerinden dolayı çok kriterli karar verme (ÇKKV) yaklaşımlarına ihtiyaç duyulmuştur. Bu amaçla matematiksel model tabanlı ve literatürde güncel ÇKKV yaklaşımlarından biri olan Best-Worst Method (BWM) yöntemi tercih edilmiştir. Türkiye'de faaliyet gösteren iki uluslararası insani yardım kuruluşunun mevcut olgunluk seviyeleri modelin uygunluğunu test edebilmek adına ölçülmüştür. Alanında uzman kişilerden oluşan karar verici havuzu ile aktiviteler önceliklendirilmiş ve kurumların mevcut olgunluk seviyeleri ölçülmüştür. Sonuçlar, kuruluşların mevcut olgunluk seviyelerine ilişkin kapsamlı bir bakış açısı sunmakta, sosyal etki ve operasyonel esneklik gibi alanlardaki güçlü yönleri vurgularken çevresel sürdürülebilirlik uygulamalarındaki zayıflıkları ortaya koymaktadır. Bulgulara dayanarak, kuruluşların gelecekteki afet müdahaleleri için kapasitelerini artırmaya odaklanarak, lojistik operasyonlarda sürdürülebilirliği geliştirmeye yönelik öneriler sunulmuştur.