Arşiv logosu
  • Türkçe
  • English
  • Giriş
    Yeni kullanıcı mısınız? Kayıt için tıklayın. Şifrenizi mi unuttunuz?
Arşiv logosu
  • Koleksiyonlar
  • Sistem İçeriği
  • Araştırmacılar
  • Projeler
  • Birimler
  • Analiz
  • Türkçe
  • English
  • Giriş
    Yeni kullanıcı mısınız? Kayıt için tıklayın. Şifrenizi mi unuttunuz?
  1. Ana Sayfa
  2. Yazara Göre Listele

Yazar "Özden, Melis Seray" seçeneğine göre listele

Listeleniyor 1 - 2 / 2
Sayfa Başına Sonuç
Sıralama seçenekleri
  • Yükleniyor...
    Küçük Resim
    Yayın
    20-24 yaş arası üniversite öğrencilerinin ve nevrotik öğrencilerin değerler açısından karşılaştırılması / A comparison of university students and neurotic students age between 20-24 years old in terms of values
    (Maltepe Üniversitesi, Sosyal Bilimler Enstitüsü, 2007) Özden, Melis Seray; Uluğ, Mücella
    Bu çalısmada 20 – 24 yas arası üniversite ögrencilerinin nevrotisizm düzeyleri ile önem verdikleri degerler karsılastırılmıstır. Arastırmanın örneklemini, İstanbul’ da devlet ve vakıf üniversitelerinde okuyan 20 – 24 yas arası 121 kız, 83 erkek; 204 üniversite ögrencisi olusturmaktadır. Demografik Bilgiler Formu, Eysenck Kisilik Envanteri ve Degerler Envanteri uygulanmıstır. Verilerin analizinde Çeyrek Sapma, Bagımsız Örneklemli t- Testi, Korelasyon, Tek Yönlü Varyans Analizi, ANOVA kullanılmıs; ki Yönlü t- Testine göre p < 0.05 anlamlılık düzeyinde degerlendirilmistir. Frekans Dagılımı, Yüzde, Aritmetik Ortalama, Standart Sapmaları da hesaplanmıstır. Arastırma sonucunda 20 – 24 yas arası üniversite ögrencilerinin nevrotisizm puanlarına göre degerlerinin degistigi bulunmustur. 20 – 24 yas arası üniversite ögrencilerinin nevrotisizm düzeyi ile dini degeri arasında nevrotisizm düzeyi yüksek olanın lehine anlamlı fark vardır. Nevrotisizm düzeyi düsük kızlarda estetik, erkeklerde de politik degere verilen önem yüksektir. Nevrotisizm düzeyi yüksek olan kız ve erkeklerin degerleri arasında anlamlı bir fark bulunmamıstır. 20 – 24 yas arası erkek ögrencilerde ekonomik, kızlarda estetik deger ilk sırada gelmektedir. Mimarlık, Hukuk, İktisadi ve İdari Bilimler Fakültelerinde estetik deger yüksektir, en düsük estetik deger Mühendislik Fakültesindedir. Sosyal deger Fen-Edebiyat, Hukuk Fakültelerinde yüksek; Mühendislik, İktisadi ve İdari Bilimler Fakültelerinde düsüktür. 20 – 24 yas arası kız üniversite ögrencilerinin nevrotisizm düzeyleri ile değerleri arasında bir iliski var iken, erkek üniversite ögrencilerinin nevrotisizm düzeyleri ile degerleri arasında anlamlı bir iliski bulunmamıstır.
  • Yükleniyor...
    Küçük Resim
    Yayın
    Önceden edinilmiş ve sonradan kazanılmış gelişim özelliklerinin evlilikte çift uyumu ile ilişkisi
    (Maltepe Üniversitesi, Sosyal Bilimler Enstitüsü, 2013) Özden, Melis Seray; Çelen, H. Nermin
    Günümüzde gelişen nüfusla beraber hızla artan evlenme oranlarının paralelinde boşanma oranları da hızlı bir şekilde artmaktadır. Boşanma sebepleri arasında ilk başta gelen gerekçe olarak eşler arasında “şiddetli geçimsizlik” başka bir deyişle “çift uyumsuzluğu” görülmektedir. Bu araştırmada da 20 - 45 yaş arası genç yetişkinlerin evlilik ilişkilerindeki çift uyumları ile doğuştan getirdikleri varsayılan mizaç özellikleri ve sonradan kazanıldığı bilinen ebeveynlerinden algıladıkları tutumların, özerklik yapılanmasını sağlayan ayrışma-bireyleşmenin ve kendini toparlama gücünün ilişkisi incelenmiştir. Kendini toparlama gücü, olumsuz bir durumla karşılaşıldığında risk ve koruyucu faktörlerin etkileşimi sonucu oluşan ve kişinin hayatındaki değişikliğe uyum göstermesini sağlayan dinamik bir süreçtir. Ayrışma-bireyleşme, kişinin infantil nesne bağlarının kaybolması ile aile bağımlılığından ayrılarak toplumun bir üyesi durumuna gelmesidir. Beş Faktör Kişilik Modeli ile doğuştan getirildiği varsayılan duygusal tutarsızlık, dışadönüklük, gelişime açıklık, yumuşakbaşlılık, özdenetim-sorumluluk sahibi olmak olarak adlandırılan mizaç boyutları tanımlanmaktadır. Araştırmada İstanbul ilinde yaşayan 135 çiftten oluşan örneklem grubuna Kişisel Bilgiler Formu, Çift Uyumu Ölçeği, Beş Faktör Kişilik Envanteri (Kısa Formu), Kendini Toparlama Gücü Ölçeği, Ayrışma-Bireyleşme Envanteri uygulanmıştır. Araştırma verilerinin analizinde Frekans, Yüzde Dağılımı, Aritmetik Ortalama ve Standart Sapma Hesaplamaları ile bunların yanı sıra İki Bağımsız Örneklemli t Testi, ANOVA ve Regresyon Analizi kullanılmıştır. Araştırma sonuçlarına göre hem erkeklerde hem de kadınlarda dışadönüklük ve gelişime açıklık ile evlilik uyumu arasında pozitif yönde anlamlı ilişki vardır. Duygusal tutarsızlık ile çift uyumu her iki cinsiyet için de negatif yönde anlamlı olarak ilişkilidir. Yumuşakbaşlılık ise sadece erkeklerde çift uyumu ile pozitif yönde anlamlı olarak ilişkili bulunmuştur. Kadınların yumuşakbaşlı olmaları ile çift uyumları arasında bir ilişki yoktur. Hem kadınların hem de erkeklerin kendini toparlama gücü ile çift uyumları arasında pozitif yönde anlamlı ilişki vardır. Kendini toparlama güçleri arttıkça evlilikte çift uyumları da artmaktadır. Hem kadınların hem de erkeklerin ayrışma-bireyleşmeleri ile çift uyumları negatif yönde anlamlı olarak ilişkilidir. Ayrışma-bireyleşmeyi başarılı olarak gerçekleştiremeyenlerin çift uyum düzeyleri düşmektedir. Özerkliklerinin anneleri tarafından desteklendiğini algılayan erkeklerin evlilik ilişkilerinde uyum düzeyleri daha yüksek olmaktadır. Anneleri tarafından psikolojik kontrol altında tutulduğunu algılayan başka bir deyişle manipüle edici ve zorlayıcı bir kontrole maruz kalan erkeklerin ise evlilik ilişkilerinde uyum düzeyleri düşük olmaktadır. Aynı şekilde babaları tarafından psikolojik kontrol altında tutulduğunu algılayan erkeklerin de evliliklerinde çift uyumları daha düşük düzeyde olmaktadır. Babaları tarafından özerkliklerinin desteklendiğini ve babalarını daha duyarlı, sevecen, ilgili algılayan erkeklerin de evliliklerinde çift uyumları daha yüksek düzeyde olmaktadır. Örneklem grubundaki kadınların annelerinden algıladıkları ebeveyn tutumlarının hiçbirinin çift uyumuyla arasında ilişki bulunmamıştır. Babalarını duyarlı, sevecen, ilgili ve babaları tarafından özerkliklerinin desteklendiğini algılayan kadınların çift uyum düzeyleri de artmaktadır. Babalarının manipülatif edici ve zorlayıcı yönde kontrolcü bir tutum sergilediğini algılayan kadınların ise çift uyum düzeyleri düşmektedir. Araştırma, özellikle son dönemlerde hızla artan boşanmalar karşısında ön plana çıkan çift uyumu ile ilişkili olabilecek unsurları vurgulamak açısından önem taşımaktadır.

| Maltepe Üniversitesi | Kütüphane | Açık Bilim Politikası | Açık Erişim Politikası | Rehber | OAI-PMH |

Bu site Creative Commons Alıntı-Gayri Ticari-Türetilemez 4.0 Uluslararası Lisansı ile korunmaktadır.


Maltepe Üniversitesi Kütüphane ve Dokümantasyon Daire Başkanlığı, İstanbul, TÜRKİYE
İçerikte herhangi bir hata görürseniz lütfen bize bildirin

DSpace 7.6.1, Powered by İdeal DSpace

DSpace yazılımı telif hakkı © 2002-2025 LYRASIS

  • Çerez Ayarları
  • Gizlilik Politikası
  • Son Kullanıcı Sözleşmesi
  • Geri Bildirim