Yazar "Erten Yaman, Hacer" seçeneğine göre listele
Listeleniyor 1 - 2 / 2
Sayfa Başına Sonuç
Sıralama seçenekleri
Yayın Doktor - hemşire işbirliğine yönelik tutumlar: Öğrenciler ne söylüyor ?(Maltepe Üniversitesi, 2018) Dönmez, Müjdem; Özpay, Aslıhan; İzgin, Burcu; Topçu, Bektaş; Erten Yaman, Hacer; Demiral, Nur Sena; Ateş, SebahatGiriş: Tıbbi bakım süreci için gerekli olan bilgi ve beceriler öylesine geniştir ki bir meslek grubunun bu süreci tümüyle yönlendirmesi, süreç içinde yer alan faaliyetleri tek başına gerçekleştirmesi mümkün değildir ve ekip çalışması kaçınılmaz bir zorunluluk olarak ortaya çıkar. Bu durum sağlık hizmetlerinin disiplinler arası bir sistem olduğunu ve sağlık kurumlarının hizmet sunumunda ekip çalışmasına bağımlı olduğunu gösterir. Hekim ve hemşirelerin işbirliği şekilleri hasta bakımında önemli etkiye sahiptir. Sağlık ekibi üyeleri arasındaki zayıf koordinasyon, hasta bakımının kalitesini ve güvenliğini etkiler. Gözlemsel ve geriye dönük çalışmalarda, kazalara ya da olumsuz olaylara katkıda bulunan faktörlerin, klinik becerilerin eksikliğinden çok, ekip çalışması ile ilgili nedenlerden kaynaklandığını göstermektedir. Bu nedenle günümüzde hasta güvenliği ve sağlık eğitimi standartlarını iyileştirmek için yapılan sistem tabanlı müdahalelerin odağında ekip çalışması yer almaktadır. Literatür hekim hemşire işbirliğinin iyi olmasının; iletişim, iş doyumu, klinik sonuçları, hasta güvenliği, bakım kalitesi, mortalite oranları, hasta memnuniyeti ve kurumsal maliyetler üzerinde olumlu etkilerini vurgulamaktadır. Disiplinler arası bir ekip yaklaşımı mesleki eğitim ve öğretim yıllarında başlamış olmalıdır. Çalışmalar ekip üyeleri arasında ekip çalışmasına ait “ortak bir zihinsel model “ olmasının, etkili ekip performansı için vazgeçilmez olduğunu ortaya koymaktadır. Ortak zihinsel model oluşturabilmek için sağlık bilimlerinde okuyan öğrencilerin müfredatlarında ya da müfredat dışı eğitimlerinde, profesyonel ekip çalışmasına yönelik ortak eğitim modellerinin tasarlanması ve sunumu gereklidir. Yapılan çalışmalar gerek çalışan gerekse öğrenci gruplarında ekip çalışması ile ilgili yapılan eğitimle ilgili müdahalelerin olumlu tutum değişikliğine neden olduğunu göstermektedir Araştırmanın amacı ve önemi: Araştırma mesleğe hazırlık döneminde olan ve uygulamalı eğitimler dışında henüz bir araya gelmemiş Tıp Fakültesi ve Hemşirelik Yüksekokulu öğrencileri nin, mesleki işbirliğine yönelik tutumlarını belirlemek, sonuçlar doğrultusunda gerekli ise konu ile ilgili geliştirilecek müfredat ya da müfredat dışı eğitim çalışmalarına ışık tutmak amacıyla tanımlayıcı olarak planlanmıştır. Yöntem: Araştırmanın evrenini üniversitenin Tıp Fakültesi ve Hemşirelik Yüksekokulu’nda okuyan tüm öğrencileri oluşturmaktadır. Örneklemini ise Tıp Fakültesi’nin 4,5 ve 6. sınıflarına devam eden (204 öğrenci), Hemşirelik Yüksekokulunun 3 ve 4. sınıflarına devam eden (234) öğrencilerden, 19.02.2018 ile 02.03.2018 tarihleri arasında okulda olan ve çalışmaya katılmayı kabul edenler oluşturacaktır. Verilerin toplanmasında katılımcıların genel tanıtıcı özelliklerini içeren bir form ile Jefferson Hekim ve Hemşire Mesleki İşbirliği Skalası – HHİS kullanılacaktır. Araştırma öncesi üniversite etik kurul onayı ve katılımcılar bilgilendirilmiş ve onay alınmıştır. Sonuç ve öneriler: Sonuçlar öğrencilerin ekip çalışması tutumlarının geliştirilmeye ihtiyacı olduğunu göstermiştir. Öğrencilerin karşılıklı mesleki rollerini öğrenilebilmeleri ve ekip anlayışı kazanabilmeleri için eğitim sürecinde gerekli düzenlemelerin yapılması faydalı olacaktır.Yayın Perkütan Koroner Girişim İçin Kullanılan Vasküler Giriş Yoluna İlişkin Teknik Özellikler, Lokal Vasküler Komplikasyonlar ve Hasta Deneyimleri(2019) Erten Yaman, Hacer; Gürses, BernaAmaç: Sunulan tanımlayıcı ve kesitsel çalışma perkütan koroner girişimde (PKG) kullanılan vasküleryol, işleme ait teknik özellikler, lokal vasküler komplikasyonlar ve hasta deneyimleri açısından değerlendirmektir. Gereç ve Yöntemler: Araştırmanın evrenini 30 Ocak 2017-30 Mart 2017 tarihleri arasında tedavi amacıyla PKG uygulanan tüm hastalar oluşturdu. Evrenin tamamına ulaşılması hedeflendi. Belirlenen tarihlerarasında tedavi amaçlı perkütan koroner girişim yapılan, iletişim engeli olmayan ve çalışmaya katılmayı kabuleden 112 hastaya ulaşıldı. Veri araçları olarak; işleme ait teknik bilgileri içeren bir form, katılımcıların geneltanımlayıcı özelliklerini ve işleme ait deneyimlerini belirlemek üzere araştırmacılar tarafından literatür bilgisi ve klinik deneyime dayanarak oluşturulan 34 sorudan oluşan bir veri formu ve Durumluk-Sürekli KaygıEnvanteri (Form TX-I) kullanıldı. Bulgular: İşlem süresi, kullanılan radyasyon ve opak madde dozu ile girişimbölgesi arasında istatistiksel açıdan anlamlı bir fark saptanmadı. Radiyal arterden işlem yapılan hastalarda “sheath” çekimi sonrası uygulanan basınç süresi ve işlem sonrası toplam yatağa bağlı kalma süresinin anlamlı şekilde kısa olduğu saptandı. İşlem sonrası lokal vasküler komplikasyon gelişme durumu ile girişim bölgesiarasında istatistiksel açıdan anlamlı bir ilişki bulunmadı. Toplam 112 katılımcının durumluk anksiyete ölçekpuanı ortalaması 35,43±123,80 olarak orta düzeyde belirlendi. Girişim bölgesi ile durumluk anksiyete puanları arasında anlamlı ilişki saptanmadı. Femoral arterden girişim yapılanlarda ağrı ve işlem sonrasında; yataktahareketsiz kalmanın, boşaltım ihtiyacı sırasında sorun yaşamanın, idrar hissi olduğu hâlde yapamamanın veuyku probleminin anlamlı şekilde daha fazla olduğu bulundu. TR girişim yapılan hastaların, verilen bakım ilekendilerini daha rahat ve konforlu hissettiklerini ifade ettikleri ve TF gruptakiler arasındaki farkın istatistiksel olarak ileri düzeyde anlamlı olduğu saptandı (Fisher’s Exact test). Sonuç: PKG’de kullanılacak vasküleryolun konu ile ilgili kanıtlara dayanarak belirlenmesi ve güncel yaklaşımların uygulamaya geçirilmesi, klinikçıktıları ve hasta deneyimini olumlu yönde etkileyecektir.