Yazar "Saraçoğlu, Ece" seçeneğine göre listele
Listeleniyor 1 - 3 / 3
Sayfa Başına Sonuç
Sıralama seçenekleri
Yayın ARİSTOTELES’TE İNSANIN DOĞASI VE ERDEM ETİĞİ TARTIŞMASI(2022) Saraçoğlu, EceFelsefenin temel alanlarından biri olan etik, kişilerarası ilişkileri ve kişi eylemlerini kendisine inceleme konusu yapan bir felsefe disiplinidir. Etik problemlerin, öncelikli olarak ele aldığı mesele insanın doğasıdır. Çünkü kişilerin iyi ya da kötü anlamdaki eylemlerinin kökeninde, genellikle insan ruhunun sahip olduğu erdemler bulunmaktadır. Buradan hareketle, kişilerin eylemlerini yine o kişilerin ahlaki yapılarından yola çıkarak inceleyen etik alanına ise, ‘erdem etiği’ adı verilir. Erdem etiği meselesini, insanın doğasından hareket ederek soruşturan, felsefe tarihindeki en önemli ilk filozof, Aristoteles’tir. Aristoteles insan ruhuna ait olan erdemleri, düşünce ve karakter erdemleri olarak iki ana gruba ayırarak değerlendirir. Bu ayrımla birlikte kişinin alışkanlık yoluyla edindiği karakter erdemlerinin, aynı zamanda o kişinin düşünce alanındaki pratik bilgeliğiyle ilişkili olduğunu ortaya koymaktadır. Aristoteles’in bu görüşlerinden yola çıkarak meydana getirilen bu çalışmanın temel amacı, kişi eylemlerinin insanın doğasıyla ve erdemlerle olan yakın ilişkisini açıklayıcı bir şekilde gösterebilmektir. İlk olarak, Aristoteles’te insanın doğası tartışmasının genel yapısı incelenmektedir. Sonrasında, Aristoteles’in yaptığı düşünce ve karakter erdemleri ayrımının içeriği irdelenmektedir. Tüm bu araştırmalara göre sonuç olarak da, erdem etiği ve kişi eylemlerinin yakın ilişkisi aydınlatılmaya çalışılmaktadır.Yayın Felsefede zamanın araçsal anlamının irdelenmesi(Maltepe Üniversitesi, Lisansüstü Eğitim Enstitüsü, 2021) Saraçoğlu, Ece; Kutlusoy, ZekiyeZamanın varlığı ve neliği sorunu, Antikçağdan günümüze farklı düşünürler tarafından tartışılmış temel meselelerden biridir. Bu sorunu doğuran en önemli neden, kuşkusuz ki devinim ve değişimin var olmasıdır. Bu çalışmaya kadar olan zaman soruşturmaları, özellikle öznel ve nesnel zaman ayrımı temel alınarak yapılmıştır. Zamanı konu edinen bu çalışmanın öncekilerden farklı olarak iki önemli amacı vardır. İlki, zamanın varlığı ve neliği sorununu aydınlatabilme uğraşısında, bu ayrımın meseleyi nasıl daha da karmaşıklaştırdığını gösterebilmektir. Bu düşünceden hareketle zamanı ayıran değil, zamanı bütünleştiren bir bakış açısı önerilmektedir. İkinci ve en önemli amaç ise, tür olarak insandan hareketle tüm evren üzerinde zamanın hem ontolojik hem de epistemolojik yönden nasıl araçsal bir anlama sahip olduğunu göstermektir. Çalışmada aktarıldığı üzere zaman bu özelliğini, “araç” sözcüğünün anlamlarından biri olan “yapıcı ve kurucu” olma ifadesinden alır. Bu anlam, özellikle zamanın neliği sorununu açıklayabilmede yol gösterici olmaktadır. Buna paralel olarak evrende zamanın “yapıcı ve kurucu” araçsal anlamını bulabilen yalnızca tür olarak insandır. İnsan, bu araçla kendine bir yaşama dünyası kurar. Dolayısıyla zamanın araçsallığı insanı doğadan ayırmaz, aksine doğayla ve beraberinde evrenle bütünleştirmektedir.Yayın RISTOTELES VE HEIDEGGER’DE ZAMANIN AMAÇSAL ARAÇSALLIĞI(2021) Saraçoğlu, EceAristoteles ve Heidegger’in zaman görüşleri onların ontoloji temelli düşüncelerinde önemli bir yere sahip olmasına rağmen, “amaçsal araçsallık” anlayışıyla ilişkili olarak derinlemesine irdelenmez. Hâlbuki bu düşünürlerin görüşlerindeki amaçsal araçsallığın yakından incelenmesi, hem onların zaman felsefelerinin hem de genel olarak zamanın “yapıcı ve kurucu” özelliğinin daha anlaşılır olmasını sağlamaktadır. Aristoteles’in ve Heidegger’in ontolojik zaman soruşturmaları, zamanın amaçsal anlamda da araçsallığının olanaklı olabileceğine işaret etmektedir. Bu fikirden hareketle meydana getirilen bu makale, Aristoteles ve Heidegger’in zaman düşüncelerini amaçsal araçsallık ışığında incelemeyi amaçlamaktadır. Bu sebeple yazının ilk bölümünde, zaman ve araçsallık kavramlarının anlamı ve içeriği kısaca betimlenmektedir. Bu betimlemenin temel nedeni, bu kavramların yaygın kullanılan anlamlarının dışına çıkabilmeyi sağlamaktır. Yazının ikinci ve üçüncü bölümlerinde ise, sırasıyla Aristoteles ve Heidegger’in zaman felsefelerinde amaçsal araçsallık fikrinin nasıl görünür olduğu gösterilmeye çalışılmaktadır