Arşiv logosu
  • Türkçe
  • English
  • Giriş
    Yeni kullanıcı mısınız? Kayıt için tıklayın. Şifrenizi mi unuttunuz?
Arşiv logosu
  • Koleksiyonlar
  • Sistem İçeriği
  • Araştırmacılar
  • Projeler
  • Birimler
  • Analiz
  • Türkçe
  • English
  • Giriş
    Yeni kullanıcı mısınız? Kayıt için tıklayın. Şifrenizi mi unuttunuz?
  1. Ana Sayfa
  2. Yazara Göre Listele

Yazar "Tunçel, Ahu" seçeneğine göre listele

Listeleniyor 1 - 10 / 10
Sayfa Başına Sonuç
Sıralama seçenekleri
  • Küçük Resim Yok
    Yayın
    Arada olan özne: rehber
    (Maltepe Üniversitesi, 2021) Çotuksöken, Betül; Tunçel, Ahu; Karasar, Şahin
    “Rehber”,[2] “kılavuz”,[3] “danışman”[4] “mentor”[5] terimlerinin sözlükteki anlamlarının ortak paydasının “yol göstericilik” olduğunu ileri sürebiliriz. “Rehber”, “kılavuz”, “danışman”, “mentor” olarak adlandırılan özneler, arada oluşları, aradalıkları en belirgin olan öznelerdir. Bu özneler ister insan-insan, ister insan-insan olmayan ilişkisinde olsun, tüm duruşları ve varoluşlarıyla, her zaman aradadırlar. Ayrıca bu terimlerin her biri bir tür insan eylemini ve insanlararası ilişki bağlamını imlemesinin yanı sıra, eylem ve ilişkinin türüne göre çeşitlilik gösterirler. Bu çeşitlilikle de bağlantılı olarak, her biri, farklı bilgisel görüngelerden (perspektiflerden) ele alınabilirler. Burada “rehber” terimi/ kavramı üzerinde yoğunlaşacağız ve görüngemiz de (perspektif) antropontolojik olacaktır. Başka bir deyişle, rehberi, rehber kavramını ve bu kavram çerçevesindeki sorunsalı antropontolojik yaklaşımın ışığında mercek altına alacağız.
  • Küçük Resim Yok
    Yayın
    Cumhuriyetçi siyasal kuram
    (2011) Tunçel, Ahu
    [Abstract Not Available]
  • Küçük Resim Yok
    Yayın
    Değerler eğitimi açısından modern eğitimin kökenlerinin eliştirisi
    (Maltepe Üniversitesi, 2021) Tunçel, Ahu; Mumcu, Tansel; Karasar, Şahin
    Günümüzde dünyanın hemen her yanında egemenliğini ilan eden neoliberalizm, en büyük aşınmayı değerler alanında yaratmakta ve çoğu kereler de yazın dünyasında bu aşınma “yozlaşma” olarak nitelendirilmektedir. Kuşkusuz tarihin hemen her döneminde ve her toplumunda çeşitli düzeylerde yaşanan “yozlaşma”, filozofların da başlıca tartışma konusu olmuş ve kavram farklı kereler tanımlanmaya çalışılmıştır. Bu açıdan tek bir yozlaşma tanımından söz edilemese de, değerlendirme yaparken “değer”in bilinçli bir biçimde gözden kaçırılmasının, değerlendirmelerin “değer” yerine kişisel “fayda”ya uygun biçimde yapılmasının yozlaşma olduğu konusunda filozoflar arasında geniş bir konsensüs oluşmuştur. Bugün siyasal, toplumsal ve küresel konulara ilişkin duyarsızlık, sorumluluk duygusundaki azalma, bağlılıkların salt çıkar birlikteliklerine dönüşmesi, adalet duygusunun yitimi, evrensel değerler yerine yerel sadakat odaklarının yargılarının geçişi ve belki de en önemlisi ekonomik çıkar ya da verimlilik adına insanın araçsal kılınması gibi sorunlar, tüm dünyada entelektüel yazının en baş tartışma odaklarını oluşturmaktadır.
  • Küçük Resim Yok
    Yayın
    Hart-Dworkin tartışmasının ana hatları
    (Maltepe Üniversitesi, 2011) Türkbağ, Ahmet Ulvi; Tunçel, Ahu; Çotuksöken, Betül
    Hukuk felsefesi alanında köklü, kadim ve derin bir tartışma vardır. Doğal hukuk ile hukuki pozitifizm tartışması. İlginç olan nokta söz konusu tartışmanın kuşaklar boyu -bu anlayışlarının içeriği tartışmanın en şiddetli olduğu dönemden, 18. yüzyıldan günümüze ciddi bir biçimde değişmiş olmakla birlikte- süregelebilmiş olmasıdır. Eskilerin uzlaşmazlığını yenilerin büyük bir hevesle benimsemeleri, gerçekten ilginçtir.
  • Küçük Resim Yok
    Yayın
    İnsan hakları ve yurttaş hakları
    (Maltepe Üniversitesi, 2006) Tunçel, Ahu; Çotuksöken, Betül
    İnsan ve yurttaş haklarının güncelliği her ne kadar tartışma götürmez bir önem arz ediyor olsa da; yakından bakıldığında bu iki kavramın kendi aralarında bir paradoksu barındırdıkları dikkatli gözlerden kaçmayacaktır.
  • Küçük Resim Yok
    Yayın
    Özgürlüğün üç yüzü: ''siyasal özgürlük'' sorununa çağdaş yaklaşımlar
    (Maltepe Üniversitesi, 2011) Tunçel, Ahu; Tunçel, Ahu; Çotuksöken, Betül
    ''Siyasal özgürlük'' sorunu, günümüz siyaset felsefesine karakterini veren konuların başında gelir. Eşit özgürlüğün sağlanmasına dair siyasal tartışmaların giderek yoğunluk kazanmasının başlıca nedeni, bir önceki paradigmanın iki kutuplu dünya tablosunda eşitlik ve özgürlüğün çatışmalı ideolojilerce hem uygulamada hem de kavramsal düzlemde birbirlerinden ayrılmış olmasında yatar.
  • Küçük Resim Yok
    Yayın
    Siyasetin yönetimi olarak tarih: Cambridge tarih okulu ve Quentin Skinner
    (Maltepe Üniversitesi, 2018) Tunçel, Ahu; Çotuksöken, Betül; Tunçel, Ahu
    Modern bilim anlayışının gölgesinde, tarihin nasıl bir bilgi verebileceği 20. yüzyılın ikinci yarısına kadar hep bir soru konusu olarak kalmış, çoğu kereler tarih bilgisinin güvenilirliği ve geçerliliği şüpheli görülmüştür. Ancak geçtiğimiz yüzyılın ikinci yarısından itibaren başlayan doğa bilimleriyle insan bilimlerinin çalışma yöntemleri arasındaki farkları ortaya koyma uğraş, ''gerçeklik'', ''doğruluk'' gibi kavramları tartışma konusu haline getirirken, özellikle insan bilimleri alanına uygun yöntem arayışlarına da hız kazandırmıştır.
  • Küçük Resim Yok
    Yayın
    Terazinin iki kefesi: devlet hukuku - hukuk devleti
    (Maltepe Üniversitesi, 2011) Tunçel, Ahu; Çotuksöken, Betül; Tunçel, Ahu
    Bu çalışmanın amacı, devlet-birey ilişkilerine odaklanarak, bireysel özgürlük ile devletin hukuk kuralları aracılığıyla bu özgürlük üzerinde oluşturduğu müdahalenin niteliğini belirlemektir.
  • Küçük Resim Yok
    Yayın
    Tüketici formunda “özgürlük” (!) ve çürümüş siyaset
    (Sosyalbilimler.org, 2017) Tunçel, Ahu
    Siyaset Arayışı eserinde Bauman, modernliğin yitirilen ethosu olarak saptadığı “eleştirel akılcılık”ın yeniden nasıl canlandırılacağına odaklanırken, modernliğin yeni bir yorumunun günümüz dünyasında nasıl kurulacağı sorusuna yanıt arar. Bu arayış Bauman’da tam olarak yanıtlanamadan kalır ve yitirilmiş bir özgürlüğün yasını tutmanın ötesine geçmez. Dahası Bauman Özgürlük kitabında söz konusu ötenin sosyoloğun görevi olmadığını da itiraf eder. Bir sosyolog olarak günümüzün “özgürlük” anlayışına ilişkin saptamalarda bulunan Bauman, özellikle bireysellik ve tüketim arasında kurulan ilişkiye dikkat çeker ve bireysel kimliklerin tüketim nesnelerinin sembolize ettikleri aracılığıyla kazanıldığını ileri sürer. Diğer bir deyişle bireyler farklarını, öznelliklerini nesneler üzerindeki hakimiyet alanlarıyla ifade ederlerken, özgürlüklerini de bu hakimiyet alanının genişliğiyle ölçerler. Böylece modernliğin özgür öznesi kapitalist üreticiyken, Bauman’a göre postmodernliğin özgür öznesi tüketicidir; tüketicinin kimliğiyse sembollerle dışavurulur. Sonuçta kimlik, giderek sembolik bir değer kazanır. Kimliğin ontolojik olandan ayrılarak sembollerle ifade edildiği bir dünyada ise içerikten bağımsız bir biçimde popüler sembollere en iyi hitap eden iktidar olur. Böylece yeni dünya düzeninde giderek romantik, muhafazakar, bilişsel düzeyden çok duygusal boyutta enformasyon yaymayı başaran iktidarlar boy gösterirler. Yeni dünya düzenin efendiliğini ele geçiren çoğunluk, siyasal iktidarlar tarafından çoğunluğun sayısal üstünlüğünün bilgiden daha önemli olduğu hatırlatıldıkça, demokrasileri de “çoğunluğun tiranlığı”na dönüştürür. Bauman, “distopya”ları hatırlatarak anlattığı bu yeni dünya düzeninde özgürlüğün tek formunun “tüketici özgürlüğü”ne dönüştüğünü ileri sürer. Ancak bu tanım birkaç açıdan Bauman’ın umutsuzluğuna neden olacak biçimde sorunlar içerir. Bunlardan ilki tüketimde yaşanan seçim özgürlüğünün, üretim ilişkileri değişmedikçe gerçek bir özgürlük olamayacağı ve ekonomik bağımlılıkların süregideceğidir. Bu açıdan “tüketici özgürlüğü”, özgürlüğü hazzın takibiyle açıklayan Hobbes’un görüşleri bağlamında değerlendirilebilecek bir özgürlük değildir. İkinci olarak Bauman günümüz insanı için başka özgürlük olanağının kalmadığından söz eder. Bu durumda “tüketici özgürlüğü” seçimlerin kişinin kendi iradesinden kaynaklanması gerektiğini vaaz eden irade özgürlüğü de değildir. Belki de açıkça itiraf edilmesi gereken şey, tüketimin özgürlük değil, seçim sorunu olduğudur. Bauman’ın umutsuzluğunun kaynağında da Özgürlük kitabının başında “iradi eylem” ile açıkladığı özgürlüğü, postmodern dünya için satın alınan bir statü olarak tanımlaması ve bu açıdan sembolik bir değer yargısına dönüştürmesi yatar
  • Küçük Resim Yok
    Yayın
    Zoon Politikon'un ontolojisi
    (Maltepe Üniversitesi, 2018) Tunçel, Ahu; Çotuksöken, Betül; Tunçel, Ahu
    En azından iki yüzyıldır siyasete yön veren ilke özgürlüktür. Sömürgeci güçlerden kurtulmak, sınıf tahakkümünden kurtulmak, toplum ve devletin baskısından kurtulmak, erkek egemen toplum anlayışından kurtulmak, cinsel baskılardan kurtulmak gibi bireysel ve toplumsal kurtuluş temennileri, anlamlarını özgürlük talepleri dahilinde bulunurlar. Bu açıdan ''özgürlük'' son iki yüzyıldır siyasete anlam veren ilke, siyaset ise bu ilkenin açığa çıkma biçimidir.

| Maltepe Üniversitesi | Kütüphane | Açık Bilim Politikası | Açık Erişim Politikası | Rehber | OAI-PMH |

Bu site Creative Commons Alıntı-Gayri Ticari-Türetilemez 4.0 Uluslararası Lisansı ile korunmaktadır.


Maltepe Üniversitesi Kütüphane ve Dokümantasyon Daire Başkanlığı, İstanbul, TÜRKİYE
İçerikte herhangi bir hata görürseniz lütfen bize bildirin

DSpace 7.6.1, Powered by İdeal DSpace

DSpace yazılımı telif hakkı © 2002-2025 LYRASIS

  • Çerez Ayarları
  • Gizlilik Politikası
  • Son Kullanıcı Sözleşmesi
  • Geri Bildirim