Maltepe Üniversitesi Kitapları Koleksiyonu

Bu koleksiyon için kalıcı URI

Güncel Gönderiler

Listeleniyor 1 - 20 / 443
  • Yayın
    Okuldayız Üsküdar: Travma Bilgisine Dayalı Okul Temelli Toplum Çalışmaları SOYAÇ Modeli Sempozyumu ''Bildiri Özetleri''
    (Maltepe Üniversitesi, 2021) Kılıç, Ayşe; Çotuksöken, Betül; Coşkun, Bülent; Doğan, Gürkan; Yurt, Seher; Aydoğan, Ebrar; Arslan, Melike Beste; Karadayı, Figen; Bademci, Havva Özden; Haydari, Nazan; Çalık, Burcu; Bağdatlı Vural, Narin; Aydoğan, Ebrar; Arslan, Melike Beste; Eren, İbrahim; Yüksek, Kaya
    Risk altındaki çocuklar/gençler ve aileleriyle Maltepe Üniversitesi Sokakta Yaşayan ve Çalışan Çocuklar İçin Uygulama ve Araştırma Merkezi (SOYAÇ) tarafından 2010 yılından bu yana disiplinlerarası, kurumlararası, uluslararası işbirlikleriyle travma bilgisine dayalı çalışmalar gerçekleştirilmektedir. Bu çalışmalarda öğretim elemanlarının ve üniversite öğrencilerinin yanı sıra başta çocuklar/gençler olmak üzere onların aileleri, alanda çalışanlar başta olmak üzere sürecin tüm paydaşlarının aktif katılımlarıyla tüm üyeleri için kapsayıcı terapötik bir topluluk yaratılması hedeflenmektedir. ‘Okuldayız Üsküdar Projesi’ SOYAÇ ve Üsküdar Kaymakamlığı işbirliğiyle Temmuz 2019’dan bu yana devam etmektedir. Üsküdar Romanları Platformu, projenin en önemli paydaşlarındandır. Projede, SOYAÇ tarafından yüksek risk altındaki çocuk ve gençlerin topluma kazandırılmaları için geliştirilen “bağlanma ilişkisinin tesisi yoluyla akran temelli terapötik yaklaşım” modeli ile çalışılmıştır. Bu yaklaşım, travma bilgisine ve bütüncül okul çalışması anlayışına dayalı, okul tabanlı ve toplum merkezli disiplinlerarası ve kurumlararası çalışma prensibini benimsemektedir. Proje faaliyetleri sınıf öğretmenleri için oluşturulan ve kolaylaştırıcılığını Maltepe Üniversitesi Beden Psikoterapisi Sertifikalı Klinik Psikoloji Yüksek Lisans Programına devam eden psikologların yaptığı sınıf ekipleri tarafından gerçekleştirilmiştir. Ekipler, psikoloji, sosyal hizmet, hemşirelik, beslenme ve diyetetik, felsefe ve çocuk gelişimi gibi farkı disiplinlerden lisans ve lisansüstü programlara devam eden 170 üniversite öğrencisinden oluşmaktadır. COVİD-19 pandemi koşullarında yüz yüze ve çevrimiçi faaliyetlerle sürdürülen çalışmalarda üniversite öğrencilerine 36 öğretim üyesi tarafından danışmanlık ve süpervizyonu desteği verilmiştir. Kimi kaynaklarda sosyal adaletin sevgi dolu bir farkındalıkla eylemde bulunma olarak tanımlanması ve umutsuzluğun sosyal adaletin önündeki en büyük engel olarak gösterilmesi anlamlıdır. SOYAÇ çalışmalarının odağında travma değil, kişilerin güçlü yanları, öz-kaynakları vardır. SOYAÇ Modelinde “uzman/yardım eden” ve “yardım alan” gibi keskin bir ayrım yoktur. Nitekim ayrışma da bir travma belirtisidir. Her uygulama projesi aynı zamanda bir sosyal eylem araştırması özelliğini taşımaktadır. Topluluğun değişen ihtiyaçlarına dinamik ve esnek bir yaklaşımla mevcut kaynaklar ile ivedilikle yanıt verilmeye çalışılmaktadır. Topluluk üyelerinin duyulduklarını, görüldüklerini ve parçası olduklarını hissettikleri, dayanışma içinde katılımcı oldukları bir topluluğun yaratılmasının amaçlandığı SOYAÇ Projelerinin adları da bu birlik ilkesine vurgu yapmaktadır: ‘Çocuklarla Birlikte’, ‘Gençler için Gençlerle’, ‘Liseden Üniversiteye Gençler Birlikte’, ‘Okuldayız Nişantepe’, ‘Okuldayız Üsküdar’. Gizli salgın olarak da kabul edilen çocukluk çağı travmaları sadece bireyi ilgilendiren bir problem değildir. Epigenetik araştırmaları bedene kaydolan travmaların bireyler, aileler, toplumlar ve kuşaklar üzerindeki kümülatif etkisini ortaya koymaktadır. İlişkilerin nörobiyolojisi sinir sistemlerimiz aracılığıyla birbirimizle bağlantı içinde olduğumuzu, birbirimizden sürekli olarak etkilendiğimizi ve birbirimizi etkilediğimizi ortaya koymaktadır. COVİD-19 Salgını hepimizin birbirine bağlı olduğunun en somut örneğidir. İçselleştirilmeyen, bedenlenmeyen bir değişim gerçek bir değişim olmadığı gibi, değişim ancak kollektif olduğunda kalıcı, köklü bir değişimden söz etmek mümkün olmaktadır. Yükseköğrenimle toplum temelli uygulamaları birleştiren SOYAÇ Modeli, tıptan felsefeye, psikolojiden sosyal hizmete çeşitli bölümlerden öğretim üyelerinin danışmanlığında üniversite öğrencilerinin mesleki yetkinliklerinin yanı sıra şefkat sahibi, vicdan sahibi ve toplumun gerçekleri ile tanışmış profesyoneller olarak topluma katılmalarına, şefkatli bir toplum yaratılmasına katkı sunmaktadır. ‘Okuldayız Üsküdar Projesi’ kapsamında SOYAÇ Modeli, UNESCO Öğretmenler için Çalışma Gücü tarafından Kasım 2019'da Dubai’de 12.’si düzenlenen Politika Diyaloğu Forumu'nda, yenilikçi uygulamalar arasında gösterilmiştir.
  • Yayın
    Büyüyen yoksulluk ve yoksunluk sorunu karşısında insan hakları tartışmaları
    (Maltepe Üniversitesi, 2011) Koray, Meryem; Kuçuradi, İoanna
    2005'de yapılan ve 68 ülkeyi kapsayan Gallup Araştırmasına göre, dünya vatandaşlarının yüzde 26'sı yoksulluğu veya zengin ve yoksul arasındaki açıklığı dünyanın en önemli sorunu olarak görmektedir; yani yoksulluk veya eşitsizlik terörden (%12), işsizlikten (%9), savaş ve çatışmalardan (%8) çok daha önemli bir sorun olarak algılanmaktadır...
  • Yayın
    İnsan hakları ihlallerine yol açan retorikler: demokrasi-insan hakları ikilemi
    (Maltepe Üniversitesi, 2011) Çotuksöken, Betül; Kuçuradi, İoanna
    Demokrasi yurttaşlarından öyle yüksek düzeyde bir siyasal gelişkinlik ister ki, bunu Üçüncü Dünya halklarının yerine getirilmesi kuşkuludur. Bu yüzden, demokrasi karmaşık toplumlar için çok basit, basit toplumlar için de çok karmaşıktır...
  • Yayın
    Benzeşim (analoji) yönetimi kullanarak lise 2. sınıf öğrencilerinin kimyasal denge konusundaki kavram yanılgılarının giderilmesi
    (Maltepe Üniversitesi, 2001) Bilgin, İbrahim; Geban, Ömer
    Bu çalışmanın temel amacı analoji kullanarak lise ikinci sınıf öğrencilerinin kimyasal denge konusunu daha iyi anlamalarının sağlanması ve kavram yanılgılarının giderilmesidir. Öğrencilerin bu konudaki kavram yanılgılarını tespit etmek için 47 sorudan oluşan çoktan seçmeli ve doğru/yanlış seçeneklerinin bulunduğu test 38 lise ikinci sınıf öğrencisine öğretim öncesi ve sonrasında uygulanmıştır. Deney grubundaki öğrencilere 5 analoji öğretim sürecinde gruplar halinde yaptırılmış, kontrol grubunda ise geleneksel öğretim yöntemi kullanılmıştır. Sonuçlar deney grubunun kavram başarısının istatiksel olarak kontrol gruba göre daha iyi olduğunu ortaya koymuştur. Yapılan yüzde analizi sonuçları da deney grubunda bulunan öğrencilerin belirlenen hedefler doğrultusunda kavram yanılgılarının kontrol grubunda bulunan öğrencilerden daha az olduğu bulunmuştur. Diğer yandan sonuçların analizi, her iki grupta da öğrencilerin kimyasal denge konusunda (1) tepkime dengeye gelirken (2) kimyasal dengenin özellikleri (3) kimyasal dengeye etki eden faktörler ve (4) katalizör ilavesi ile ilgili olarak kavram yanılgılarının olduğunu göstermiştir.
  • Yayın
    Kitle iletişim araçları ve insan hakları
    (Maltepe Üniversitesi, 2011) Alemdar, Korkmaz; Kuçuradi, İoanna
    Kitle iletişim araçlarının insan haklarını ihlal eden en önemli güç olduğunu, ama aynı zamanda bu ihlallere karşı da en önemli savunma aracı olduğunu söyleyerek söze başlamak istiyorum. Bu söylediklerim nasıl bir güçle karşı karşıya olduğumuzu anlatmak için iyi bir başlangıç mıdır, bilmiyorum, ama kitle iletişim araçlarının anlaşılmasının biraz emek isteyebileceğini de vurgulamak istiyorum.
  • Yayın
    Biyoloji öğretmenlerine çalışma yaprağı geliştirme ve kullanma becerileri kazandırmak için bir yaklaşım
    (Maltepe Üniversitesi, 2001) Saka, Arzu; Akdeniz, Ali Rıza
    Eğitimde hedeflenen amaçların istenen düzeyde gerçekleştirilebilmesi için, çağdaş öğrenme kuramlarında öğrenci merkezli yöntemlerin uygulanması önerilmektedir. Bu bağlamda çalışma yapraklarının geliştirilip kullanılması öğrenci katılımını sağlayan yöntemlerden biri olarak düşünülmektedir. Bu araştırma biyoloji öğretmenlerini çalışma yaprakları hakkında bilgilendirerek onları geliştirip kullanma becerilerini kazanmalarını sağlamak amacıyla yürütülmüştür. Bu amaçla üç biyoloji öğretmeni ile iki tartışma toplantısı düzenlenmiştir. Bu toplantılarda öğretmenlere yarı formal mülakatlar yapılmıştır. Çalışma sonucunda örneklemde yer alan öğrencilerin, lise 2 biyoloji öğretim programında yer alan "duyularımız" konusunda çalışma yaprağı hazırlama becerileri geliştirilmiştir. Ögretmenlerin çalışma yaprağı geliştirme ve kullanma becerileri kazanmaları için hizmet öncesi ve hizmet içi kurslarla eğitilmeleri gerektiği önerisi ile çalışma tamamlanmıştır.
  • Yayın
    Ekoloji konularındaki kavram yanılgılarının kavramsal değişim metinleri ile giderilmesi
    (Maltepe Üniversitesi, 2001) Özkan, Özlem; Tekkaya, Ceren; Geban, Ömer
    Bu çalışmada, kavramsal değişim metinlerinin öğrencilerin ekoloji konusundaki kavram yanılgılarının giderilmesine olan etkisi araştırılmıştır. Ekoloji konusundaki kavram yanılgılarını belirlemek amacı ile literatürdeki çalışmalar incelenmiş ve öğrencilerle birebir görüşmeler yapılmıştır. Elde edilen veriIer kullanılarak iki aşamalı tanı testi geliştirilerek, deney ve kontroI olarak ikiye ayrılan gruplara uygulanmıştır. Deney grubunda ders, kavramsal değişim metinleri ile işlenirken, kontrol grubunda geleneksel öğretim yöntemi kullanılmıştır. Kavramsal değişim metinlerinde öğrencilerin kavram yanılgıları vurgulanmış ve bu yanılgılarının giderilmesi için bilimsel olarak kabul edilen kavramlar örneklerle desteklenerek verilmiştir. Sonuçlar, kavramsal değişim metinIerinin kullanıldığı öğretim yönteminin öğrencilerin ekoloji konularındaki kavram yanılgılarını gidermede etkiIi bir yol olduğunu göstermiştir.
  • Yayın
    Biyoloji ders programının öğrencilerin öğrenme stilleri açısından analizi
    (Maltepe Üniversitesi, 2001) Ekici, Gülay
    Bu araştırmanın birinci amacı; biyoloji ders programında belirlenmiş olan hedeflerin hangi düşünme seviyelerinde hazırlanmış olduğunu tespit etmektir. İkinci amacı; biyoloji ders programında önerilen öğretim yaklaşımlarının, Somut Ardışık, Soyut Ardışık, Somut Random ve Soyut Random öğrenme stiIlerine sahip öğrencilerin hangi düşünme seviyesinde öğrenme gerçekleştirmelerine yönelik olduğunu belirlemektir. Çalışma betimsel araştırma deseninde yapılmıştır. Çalışmada araştırmacı tarafından hazırlanan "Ögrenme Stili Kriter Listesi" kullanılmıştır. Araştırma sonunda; en fazla l. Düzey Düşünme seviyesinde hedeflerin belirlenmiş olduğu, bunu ll.Düzey Düşünme Seviyesinde belirlenmiş hedeflerin izlediği tespit edilmiştir. lll.Düzey Düşünme seviyesinde hedef belirlenmemiştir. Önerilen öğretim yaklaşımlarının; l. Düzey Düşünme seviyesinde en fazla Somut Ardışık öğrenme stiline sahip öğrencilere yöneIik olduğu ll.Düzey Düşünme Seviyesinde Somut Ardışık, Somut Random ve Soyut Random öğrenme stiIlerine yönelik olduğu tespit edilmiştir.
  • Yayın
    Öğretmen adaylarına radyoaktivite konusunun bilgisayar destekli öğretim yolu ile sunularak anlamlı öğrenmeye katkısının değerlendirilmesi
    (Maltepe Üniversitesi, 2001) Ayas, Alipaşa; Yılmaz, Mehtap; Tekin, Seher
    Bu çalışmanın amacı lisans düzeyinde radyoaktivite konusunun anlaşılmasında bilgisayar desteği verilmesinin öğrenciler üzerindeki etkisini incelemektir. Çalışma 2000-2001 öğretim yılı yaz döneminde genel kimya dersine kayıtlı 25 fen bilgisi öğretmenliği programı öğrencisinin katılımıyla yapılmıştır. Çalışmada deneysel yöntem kullanılmıştır. Deney grubu 12. kontrol grubu ise 13 öğrenciden oluşturulmuştur. Öğrencilere uygulama öncesinde bir ön-test, uygulama sonrası ise bir son-test uygulanmıştır. Test sonuçlarını yorumlamak amacıyla t-testi istatistiği kullanılmıştır. Sonuç bilgisayar desteği alan öğrenciler lehine 0,0l düzeyinde manidar çıkmıştır. Lisans düzeyinde bilgisayar destekli öğretim uygulamalarının yaygınlaştırılması önerilmektedir.
  • Yayın
    Üniversite öğrencilerinin renklerin karışımları ile ilgili kavram yanılgıları
    (Maltepe Üniversitesi, 2001) Gürel, Zeynep
    Bu araştırmada öğrencilerin üniversitedeki meslek öğrenimi öncesinde ve sonrasında 'renk' ile ilgili edindikleri kavram oluşumlarının araştırılması amaçlanmıştır. Öğrenciler okul yaşamları boyunca ana okulundan başlayarak resim, basım, bilgisayar, fizik, kimya, biyoloji, sanat eğitimi gibi farklı derslerde 'renk' kavramı ile karşılaşmaktadır. bir konunun matematik, sosyal bilgiler ve çeşitli sanat dalları gibi diğer konu alanlarıyla bağlantısını kurabilmek, fen derslerinin bütünleştirici amaçları arasındadır. Bu araştırmanın verileri Marmara Üniversitesi Atatürk Eğitim Fakültesinin fizik, biyoloji, fen bilgisi ve resim öğretmenliği bölümlerinde 2. sınıfta okuyan toplam 137 öğrenciden alınmıştır. Araştırmanın bulguları 2'si açık uçlu toplam 5 sorudan elde edilmiş, sonuçlar bilgisayar ortamına geçirilerek değerlendirilmiş ve öneriler getirilmiştir. Araştırma sonuçları öğrencilerin ışık ve boya karışımlarını ve filtre olaylarını sebeplendirmekte zorlandıklarını göstermektedir.
  • Yayın
    Ortaöğretim öğrencilerinin çözünürlük kavramına ilişkin yanılgılarını besleyen düşünce biçimleri
    (Maltepe Üniversitesi, 2001) Kabapınar, Filiz
    Literatürün incelenmesi çözünürlük kavramına ilişkin yanılgıları inceleyen çok sayıda çalışma olduğunu göstermektedir. Ancak, söz konusu yanılgıların öğretim öncesi oluşumuna ve öğretim sonrası devamına neden olan düşünce biçimlerini inceleyen çalışmaların sayısı sınırlıdır. Oysa kavram yanılgılarını besleyen düşünce biçimleri belirlenmedikçe, sadece yanılgıların bilinmesi bu yanılgıların giderilmesinde tam anlamıyla yeterli olamayacaktır. Bu amaçIa, bu çalışmada, çözünürlük konusuna ilişkin öğrencilerin sahip oldukları kavram yanılgıları açık uçlu anket ile belirlenmiş ve bu yanılgıları destekleyen düşünce biçimleri bireysel görüşmeler ile ortaya çıkarılmıştır. Araştırma sonuçları; literatürde yer alan kavram yanılgılarının ve literatüre geçenlerin dışında yeni bazı kavram yanılgılarının Türk öğrencilerinde de varlığını ortaya koymaktadır. Sonuçlar ayrıca yanıIgıların bireyin sahip olduğu kavramsal sistemin bir parçası olduğunu ve yine bu sistemde yer alan düşünce biçimleri ile desteklendiğini gösterir niteliktedir.
  • Yayın
    Fen öğretimi ve materyal geliştirme (örnek ders planı)
    (Maltepe Üniversitesi, 2001) Tertemiz, Neşe; Ercan, Leyla
    Ögretim etkinliklerini en iyi biçimde gerçekleştirebilmek ders öncesi oldukça titiz bir hazırlık ve planlama yapılmasını gerektirir. Ders planı kolay bir iş gibi görünmesine rağmen, öğretmenin sınıftaki başarısı büyük ölçüde ders öncesi hazırIığına bağlıdır. Bir ders pIanı o dersin taslağıdır. Hazırlanan bu ders planında örnek olması açısından İIköğretim Fen BiIgisi programından 80 dakikada (2 ders saati) gerçekleştirilecek amaçlar belirlenmiş, amaçlara ulaşmak için konu alarak "yağmur" seçilmiştir. Ayrıca ders sırasında kullanılacak strateji belirlenmiş, gerekli materyaller tesbit edilmiş ve ders sırasında izlenecek basamakların akış şeması öğretme-öğrenme ilkeleri doğrultusunda veriImiştir.
  • Yayın
    İlköğretim fen öğretiminde oyunların yeri ve önemi
    (Maltepe Üniversitesi, 2001) Şahin, Fatma
    Oyunların bir eğitim yöntemi olarak kullanılmaya başlanması yeni değildir. Oyunların eğitimde gerçek dünyanın yansıması olarak kullanılışı milattan önceki tarihlere dayanmaktadır. Oyun, çocuğun en doğal öğrenme yöntemidir. Oyun geçmiş yaşantıların zihinde şemalaştırıldığı ve özümlendiği yaşantılardır. Oyun çocuğa planlı hareket etmeyi öğretir. Hayalinde geliştirdiği oyunu uygulamaya koyan çocuk konu ile ilgili düşünür, yapmak istediği şeyleri nasıl yapacağını planlar, organize eder. Oyun sayesinde çocuk gerçeği sembolik temsiller haline sokmaya çalışır. Oyun oynarken problem çözme yetenekleri gelişir. Piagat'e göre oyun olarak değerlendirilen etkinliklerin büyük bir böIümü zihinsel etkinliklerdir. Bu etkinliklerin tümü çevredeki nesneleri keşfetme, araştırma ve deneme etkinlikleridir. Aynı zamanda oyunlar konuşma becerilerini de geliştirmektedir. İyi bir konuşma; anlama becerisini geliştirir ve tüm bunlar da öğrencilerin Fen'e karşı olumIu tutum geliştirmelerine yardımcı olur (Bromley, 2000). Günümüzde değişik yaş gruplarına göre değişik pek çok oyun vardır. Bu oyunlar herhangi bir yaş grubuna ait olup, diğer yaş gruplarına da uygulanabilir. Örneğin yaşça büyük öğrenciler için yapılmış bir oyun basite indirgenerek daha küçük yaş gruplarına uyarlanabilir. Oyunları basite indirgeme veya genişletme öğretmenin beklentilerine bağlıdır. Bu çalışmada: ilköğretim I. ve Il. Kademe öğrencilerine uygulanabilecek oyun örnekleri geliştirilmiştir. Araştırmanın örneklem grubunu; İstanbul Kadıköy Zühtüpaşa İlköğretim Okulu 7. sınıfa devam eden 30 öğrenci (15 deney, 15 kontrol) oluşturmuştur. Sonuçlar istatistiksel olarak değerlendirilmiş ve grafikler ile sunulmuştur.
  • Yayın
    Bilim-kurgu ve fen eğitimi
    (Maltepe Üniversitesi, 2001) Ekem, Naci
    Orta öğretimde okuyan öğrencilerin bir kısmı Fen ağırlıklı eğitimi seçmektedir. Bu seçimin bir nedeni, Tıp, Mühendislik. Fen, Eczacılık gibi fakültelerin Fen ağırlıklı puanlarla öğrenci almalarıdır. Bu süreçteki öğrencilerin Fen eğitimi alırken yukarıdaki fakültelere girdikten sonra dahi Fen derslerinden daima korkmakta oldukları, derslere ürkekçe ve çekingen yaklaştıkları eğitimciler tarafından gündeme getirilmektedir. Bu anlamda bir tespit çalışması olmak üzere, Fen eğitimine dayalı fakültelerin l. sınıflarında 781 öğrenci üzerinde yapılan araştırma sonucunda; öğrencilerin sadece 49 adedinin Fen'e yönelik olumlu tutum taşıdığı. geriye kalan 732 öğrencinin ise Fen'e yönelik tutumlarının olumsuz olduğu belirlenmiştir. Orta öğretimdeki öğrencilerin durumlarının da yaklaşık aynı düzeyde olduğu bir gerçektir. Eğitim Psikolojisi açısından böyle bir çelişkinin varlığı bize, bu öğrencilerin Fen bilgilerini gerçek anlamda özümliyemiyeceklerini gösterir. Bu nedenle, Fen eğitimi almakta olan öğrencilerin "Fen" e yönelik olumlu tutum kazanabilmeleri yönünde çalışmalar yapılması gereklidir. Diğer taraftan yapılan araştırmalar ve anket çalışmaları sonucunda Fen Eğitimi seçen öğrencilerin Bilim-Kurgu filmlere yönelik tutumlarının yüksek düzeyde olumlu olduğu belirlenmiştir. Ayrıca Bilim-Kurgu filmler içerisinde gerçek olmayan bilgiler yanında gerçek Fen BilgIilerininde varlığı söz konusudur. Öğrencilerin taşıdıkları bu olumlu ve olumsuz tutum ikilemi ele alınarak, birlikte bir değerlendirme potasına konup üzerinde dikkatli bir çalışma gerçekleştirildiğinde kişilerin Fen BiIimlerine yönelik tutumlarının Bilim-Kurgu filmler yardımıyla olumluya çevrilmesi mümkündür. Bunun yanısıra bilim-kurgu filmlerinin 27 farklı bilim alanındaki bilimsel yasa ve ilkelerin öğretilmesi sürecinde de yardımcı olabileceği gözlenmiştir.
  • Yayın
    Bilimsel düşünme yetenekleri ve bu yeteneklerin ölçülmesi
    (Maltepe Üniversitesi, 2001) Ateş, Salih; Durmuş, Soner; Bahar, Mehmet
    Fen bilimleri ve matematik eğitiminin esas amacı öğrencilerin bilimsel düşünme yeteneklerini geliştirmektir. Bu bakımdan bilimsel düşünme yeteneklerinin ölçülmesi ve belirlenmesi eğitim ve öğretimin verimliliği açısından son derece önemlidir. Bu çalışmada öğrencilerin bilimsel düşünme yeteneklerini ölçmede kullanılan metotlar incelenecek ve yaygın olarak kullanılan bir standart test tanıtılacaktır.
  • Yayın
    Yeni bin yılın başında fen bilgisi öğretmenlerinin bilgi teknolojileri açısından yeni rolleri
    (Maltepe Üniversitesi, 2001) Balım, A. Günay; Çavaş, Bülent; Kesercioğlu, Teoman
    Fen ve teknoloji alanındaki hızlı gelişmelerin günlük yaşantımız üzerinde çok önemli etkileri vardır. Bilgi ve teknoloji etkileşimi düşünüldüğünde fen öğretmeninin yeni bin yıldaki rollerinin yeniden gözden geçirilmesi gerekmektedir. Diğer bir deyişIe, fen eğitimcilerinin hızlı teknolojik gelişmelerle. giderek karmaşıklaşan eğitim yaşamına uyum sağlayabilmeleri için çağdaş bilgi, beceri ve tutumlarla donatılması gerekmektedir. Bu ise eğitimcilerin fen ve teknolojik gelişmelerin öngördüğü yeterlilikIeri kazanacakları bir eğilimden geçirilmesiyle mümkün olacaktır. Son yıllarda yapılan bilimsel çalışmalarda ülkemizde görev yapmakta olan öğretmenlerin bilgi teknolojileri yeterlilikleri konusunda bir nitelik araştırmasının yapılamadığı sonucu ortaya çıkmaktadır. Bu açıdan bakıldığında fen bilgisi öğretmenlerinin dijital çağın gereksinimlerine uygun bilgi ve becerilerle donatılmış derslerinde yeni öğretim stratejilerini araştıran ve uygulayan bilgi teknolojilerini yeri ve zamanına göre eğitime entegre edebilen bireyler olmaları gerekliIiği sonucu ortaya çıkmaktadır. Bu çalışmada, yukarıdaki düşüncelerden hareketle fen bilgisi öğretmenlerinin bilgi teknolojileri açısından yeni rolleri tartışılmış ve aynı zamanda fen eğitimine yönelik teknolojik bilişsel araçlar tanıtılmış ve fen eğitimine yönelik örnek uygulamalara yer verilmiştir.
  • Yayın
    Fizik 9. sınıf 'yeryüzünde hareket', 'itme ve momentum' ünitelerinin program tasarısı
    (Maltepe Üniversitesi, 2001) Gemici, Ömer; Ege, Onur
    Bilimdeki süreklilik ve bilimsel bilgilerin günden güne değişmesi fizik dersi programlarının da geliştirilmesini dayatmaktadır. Fizik derslerinin 9. sınıftan 11. sınıfa doğru gittikçe genişleyen bir bütünlük içinde verilmesi, öğrencilerin her yıl sanki farklı bilgiler öğrendikleri duygusuna kapılmalarını önleyecek, aynı zamanda fizik dersinin başarısını artıracaktır. Ünitelerde öğrenciye kazandırılacak davranışların aşamalılık, kaynaşıklık ve süreklilik ilklerine göre adım adım nasıl verileceği ünite analizleri yapılarak belirlenir. Ünite analizleri yapmak, program tasarısı öğelerinin düzenlenmesi için gereklidir. Bu çalışmada fizik 9. sınıf 'Yeryüzünde Hareket, İtme ve Momentum' ünitelerinin program tasarısı oluşturulmaya çalışılmıştır.
  • Yayın
    Biyoloji öğretiminde kalıcı bilgiler oluşturma
    (Maltepe Üniversitesi, 2001) Aytaç, Özge; Kete, Rıdvan; Yıldırım, Arzu
    Biyoloji Eğitiminde yaratıcı, yapıcı, deneysel esaslara dayalı ve araştırıcı eğitimin ve öğretimin yapılması çok önemlidir. Orta öğretim kurumlarında Biyoloji yeterince sevdirilemeyen bir ders durumundadır. Buralarda klasik düz anlatım metodu ile ezbere dayalı bir teknik uygulanmakta ve derslerde çok sıkıcı gelerek ilgi çekmemektedir. Üniversite giriş sınavlarındaki biyoloji netlerinin düşük olması ile bu durum açıkça ortaya çıkmaktadır. Milli Eğitimi Geliştirme Projesi kapsamında aktif öğretim (araştırma-izlem-deney-kavramı bulma) yöntemi uygulaması son çalışmalarla ortaya konulmaktadır. Buna bağlı olarak Karşıyaka Anadolu Lisesi l. sınıf öğrencilerinden oluşan 4 sınıfın ikisine klasik yöntemler, diğer ikisine öğrenciyi keşfettirme yöntemi uygulanarak güvenirliği kanıtlanmış üniversite giriş sınav sorularıyla ön test-son test çalışmaları yapılmış bunlar karşılaştırıImış ve verimliIik araştırılmıştır. Araştırmaların sonunda oluşturulan grafiklerde klasik yöntem ile aktif yöntemler karşılaştırılmış ve aktif öğretim yöntemleriyle kalıcı bilgilerin daha fazla olduğu görülerek öğretimde verimliliğin artırıIdığı tespit edilmiştir.
  • Yayın
    Bazı kimya kavramlarıyla ilgili öğrenci yanılgıları: bir literatür araştırması
    (Maltepe Üniversitesi, 2001) Özmen, Haluk; Demircioğlu, Gökhan; Ayas, Alipaşa
    Araştırmalar öğrencilerin sınıfta bazı ön bilgilerle geldiğini, bu ön bilgilerin bilimsel olarak kabul edilenlerden oldukça farklı olduğunu ve sıradan öğretime karşı o|dukça dirençli olduğunu göstermektedir. Bu ön bilgiler öğrencilerin yeni bilgiyi yorumlamalarını etkilediği gibi aynı zamanda bazen de yeni bilginin kavranmasını engelleyebilmektedir. Bilim çevreleri tarafından kabul edilenlerden farklı olarak ortaya çıkan bu tür öğrenci algılamaları "yanlış kavrama (misconception)". "alternatif kavrama (alternative conception)", "ön kavrama (preconception)" veya "yanılgı" şeklinde adlandırılmaktadır. Öğrencilerde var olan yanılgılar daha sonraki öğrencileri olumsuz şekilde etkilemektedir. Bu nedenle öğrenci yanlış kavramalarının belirlenmesi ve öğretim etkinliklerinin bunları giderecek şekilde hazırlanması önemlidir. Bu çalışmada atom ve molekül, Kimyasal Denge ve Asitler ve Bazlar gibi bazı kimya kavramlarıyla ilgili literatürde belirtilen yanlış kavramaların bir derlemesi yapılmıştır.
  • Yayın
    Havanın ağırlığının balonlarla ispatı
    (Maltepe Üniversitesi, 2001) Yılmaz, Nimet; Tığdemir, Özge
    Sınıf ortamında yapılan deneyler kuramsal altyapıya sahip oImadıkları zaman öğrencilerin kavram yanılgısı oluşturmalarına neden olmaktadırlar. Türk Eğitim Müfredatımız'da da yaygın olarak kullanılan ve aynı zamanda 4. sınıf Fen Bilgisi kitaplarında yer alan "Havanın ağırlığının dolu ve boş balonlarla ölçülmesi" bu deneylerden bir tanesidir. Bu çalışma deneyin sonucunun ölçülmek isteneni tam olarak ölçmediğini açıklar. Deneklere uygulanan test ile (Havanın Ağırlığı Testi) bu sav desteklenmiştir.