Eğitim Fakültesi Koleksiyonu

Bu koleksiyon için kalıcı URI

Güncel Gönderiler

Listeleniyor 1 - 20 / 596
  • Yayın
    Thermal deactivation kinetics and thermodynamics of a silica gel using surface area data
    (Springer, 2020) Sarıkaya, Yüksel; Ceylan, Hasan; Önal, Muşerref; Pekdemir, Abdullah Devrim
    A new calculation method was presented using surface area data for the thermal analysis of adsorbents. Five parts from a silica gel (Hypersil) were heated at the temperatures of 500, 640, 700, 770, and 850 degrees C, respectively, for 16 h. The maximum adsorption capacity as liquid nitrogen volume (0.930 cm(3) g(-1)), monolayer capacity (0.093 cm(3) g(-1)), surface area (A(H) = 245 m(2) g(-1)), number of monolayer (10) in the multimolecular adsorption, and heat of the first layer (3300 J mol(-1)) were evaluated from the nitrogen adsorption data obtained at - 196 degrees C. Surface area (A) of the preheated samples was determined similarly. The assumed parameters k=-(partial derivative A/partial derivative T)(p)/A and K= (1 - a)/a were calculated for each preheating temperature, where a = A/A(H) is the relative decrease in the surface area by the thermal deactivation, because thekandKsupplying Arrhenius equations and van't Hoff equation behave as reaction rate constant and equilibrium constant, respectively. The activation energy for the thermal deactivation of the silica gel was calculated as E# = 27330 J mol(-1)from the slope of a straight line which is plotted according to the Arrhenius equation. The enthalpy change (Delta H-0 = 28936 J mol(-1)) and entropy change (Delta S-0=47.42 J mol(-1) K-1) for the same case were, respectively, evaluated from the slope and intercept of a straight line which is plotted according to the van't Hoff equation. Accordingly, temperature dependence of the Gibbs energy is written as Delta G(0)=Delta H-0-T Delta S-0=28936-47.42T by the SI units. The spontaneous nature of the deactivation was discussed using the last relationship.
  • Yayın
    Pandemi döneminde öz-yönetimli öğrenme becerilerinin duyuşsal deneyimler üzerindeki yansıması
    (İstanbul Kültür Üniversitesi, 2023) Hasgören, Selma Güneş; Güvercin Seçkin, Gökçe
    Öz-yönetimli öğrenme becerilerinin duyuşsal boyutu, giderek artan bir öneme sahip olacak uzaktan eğitim deneyimlerinde, önemli bir konu olarak karşımıza çıkmaktadır. Araştırmanın amacı pandemi döneminde, üniversite öğrencilerinin öz-yönetimli öğrenme becerilerinin, öğrenme süreçleri üzerindeki duyuşsal yansımalarını incelemektir. Karma yöntem ile kurgulanan çalışmada sıralı açıklayıcı desen kullanılmıştır. Nicel çalışma grubu uygun örnekleme yöntemi ile ulaşılmış, lisans düzeyinde öğrenim gören 105 öğrenciden oluşmaktadır. Çalışma grubuna Öz-Yönetimli Öğrenme Becerileri (ÖYÖB) Ölçeği uygulanmıştır. Ölçek puanları sıralanmış, en yüksek ve en düşük puanları alan beşer katılımcı ile nitel boyut kapsamında yarı yapılandırılmış görüşmeler gerçekleştirilmiştir. Nicel bulgular için betimsel analiz, nitel bulgular için tematik içerik analizi yöntemleri kullanılmıştır. Araştırma bulguları ÖYÖB düzeyi yüksek olan grubun, pandemi dönemi uzaktan eğitim deneyimlerinde hedef odaklı kalabildiklerine, kendi öğrenme süreçlerini ve pandemi şartlarının yol açtığı zorlayıcı duyuşsal deneyimleri düzenleyebildiklerine işaret ederken; ÖYÖB düzeyi düşük grubun, çevrimiçi öğrenme sürecinden kopma, sürecin dezavantajlarına odaklanma, motivasyonu kaybetme, hedef koyamama, doğru stratejileri seçememe, zamanı yönetememe ve bunlardan kaynaklı olarak yalnız, umutsuz, karamsar ve kaygılı hissetme şeklinde deneyimler aktardıklarını göstermektedir. Bu bulgulardan yola çıkarak, ÖYÖB düzeyinin, çevrimiçi öğrenme sürecinin yarattığı duyuşsal deneyimler üzerinde belirleyici bir rol oynadığı sonucuna varılmıştır.
  • Yayın
    Ergenlerde saldırganlık ve sosyal beceri davranışlarının yordayıcısı olarak anne baba tutumları
    (Yıldız Teknik Üniversitesi, 2018) Deniz, Mehmet Engin; Kapıcıoğlu, Sariha; Yüksel, Burcu Özge; İçli Özbağır, Tuğba; Erus, S. Merve
    Bu araştırmanın amacı, ergenlerin anne baba tutumlarının saldırganlık ve sosyal becerisini anlamlı düzeyde yordayıp yordamadıg?ını saptamaktır. Aras?tırmaya 6. ve 7. sınıfa devam eden 129 kız ve 131 erkek olmak üzere toplam 260 ög?renci katılmıs?tır. Ög?rencilerin yas?ortalaması 12,46’dır. Aras?tırma genel tarama modellerinden ilis?kisel tarama modeline uygun olarak düzenlenmiştir. Anne baba tutumlarının (kabul/ilgi, psikolojik özerklik, denetleme), olumlu sosyal davranıs?, olumsuz sosyal davranıs? ve saldırganlık puanlarını anlamlı düzeyde yordayıp yordamadıg?ını belirlemek amacıyla çoklu regresyon analizi uygulanmıs?tır. Aras?tırma sonuçları ergenlerin anne baba tutumları bütün olarak saldırganlık ve sosyal beceri puanlarını anlamlı düzeyde yordadıg?ını göstermektedir. Anne baba tutumları ile saldırganlık puanları arasında anlamlı ilis?ki oldug?u görülmektedir. Kabul/ilgi, psikolojik özerklik, denetleme anne baba tutumları bütün olarak, saldırganlıktaki toplam varyansın %21’ini açıklamaktadır. Anne baba tutumları ile olumsuz sosyal davranıs? puanları arasında anlamlı ilis?ki oldug?u görülmektedir. Kabul/ilgi, psikolojik özerklik, denetleme anne baba tutumları bütün olarak, olumsuz sosyal davranıs?taki toplam varyansın %10’unu açıklamaktadır. Anne baba tutumları ile olumlu sosyal davranıs? puanları arasında anlamlı ilis?ki oldug?u görülmektedir. Kabul/ilgi, psikolojik özerklik, denetleme anne baba tutumları bütün olarak, olumlu sosyal davranıs?taki toplam varyansın %5’ini açıklamaktadır. Bu sonuçlar anne baba tutumlarının ergenlerin saldırganlık ve sosyal beceri davranıs?ları üzerindeki önemini ortaya koymus?tur. Özellikle ergenlig?in bas?langıcı olan bu dönem kimlik gelis?imi açısından kritik yıllardır. Dolayısıyla anne babaların ergenlerle sag?lıklı iletis?im kurmaları ve rol model olmaları önemli olmaktadır.
  • Yayın
    Zihinsel yetersizliği olan öğrencilere fen konularının öğretiminde doğrudan öğretim yöntemi ile şematik düzenleyiciyle öğretim yönteminin karşılaştırılması
    (Kalem Academy, 2019) Çıkılı Soylu, Derya; Dağseven Emecen, Deniz; Yıkmış, Ahmet
    Bu araştırmanın genel amacı; hafif derecede zihinsel yetersizliği olan öğrencilere Fen konularının (İskelet ve Solunum Sistemi) kazandırılmasında ve kalıcılığında doğrudan öğretim yöntemi ile şematik düzenleyici ile hazırlanan öğretim programlarının etkililiğinin belirlenmesidir. Araştırma deneklerini, 2015-2016 öğretim yılında ‘Şeyh Şamil Ortaokulu’ özel eğitim sınıfında yer alan öğrenciler arasından belirlenen bir kız, bir erkek öğrenci oluşturmuştur. Araştırmada tek denekli araştırma modellerinden, uyarlamalı dönüşümlü uygulamalar modeli kullanılmıştır. Her iki denek; İskelet Sistemi ve Solunum Sistemi konularının doğrudan ve şematik düzenleyiciler ile hazırlanan öğretim planının öğretimi ve sunumu sonunda, iskelet ve solunum sistemi konularını kazanmışlardır. Aynı zamanda her iki denek için; İskelet Sistemi ve Solunum Sistemi konularının öğretiminde şematik düzenleyiciler ile doğrudan öğretim yönteminin etkililik açısından farklılaşmadığı izlenimi edinilmektedir. Doğrudan öğretim ve şematik düzenleyiciler ile yapılan öğretimden, 15 ve 25 gün sonra, öğrenilen İskelet ve Solunum Sistemi konularının kalıcılığını devam ettirmesi açısından farklılık göstermediği izlenimi edinilmektedir.
  • Yayın
    Öğretmen yetiştirme programlarına girişte öğrenci başarısındaki değişimler
    (Uşak Üniversitesi, 2019) Aşiroğlu, Sevim
    Bu araştırmanın amacı 2003-2016 yılları arasında öğretmen yetiştirme programlarına giren öğrencilerin başarılarındaki değişimleri ortaya koymaktır. Tarama modeli ile yürüten araştırmada veriler öğrenci seçme ve yerleştirme merkezi tercih kılavuzlarında yer alan başarı yüzdelerinden elde edilmiştir. Araştırma 20 üniversite ve 16 tür öğretmenlik programı ile sınırlıdır. Her sınav sisteminin geçerli olduğu yıllar, kendi içinde karşılaştırılmıştır. Sonuç olarak öğretmenlik programlarına genellikle orta düzey ve üzerinde başarıya sahip öğrencilerin alındığı görülmüştür. Ancak, 2011’den sonra sınıf öğretmenliği; 2012’den sonra fen bilimleri ile ilgili programlara düşük başarılı öğrenciler alınmaya başlamıştır. 2012- 2014 yılları arasında ise ilköğretim matematik öğretmenliği, 2013 ve 2014’de matematik öğretmenliği programlarında düşük başarılı öğrenciler alınmıştır. Rehberlik ve psikolojik danışmanlık, zihin engelliler öğretmenliği, okulöncesi öğretmenliği, Türkçe öğretmenliği programlarında ise öğrenci başarısı orta seviyenin altına düşmemiştir.
  • Yayın
    Öğretmen adaylarının bilimsel araştırmaya yönelik tutumları ile bilimsel araştırma dersindeki başarıları arasındaki ilişkinin incelenmesi
    (Uşak Üniversitesi, 2016) Aşiroğlu, Sevim
    Bu araştırmanın amacı, öğretmen adaylarının bilimsel araştırma dersindeki başarılarının bilimsel araştırmaya yönelik tutumları ile olan ilişkisini belirlemektir. Araştırmanın örneklemini bir vakıf üniversitesinin hangi yıl eğitim fakültesindeki öğretmen adayları oluşturmaktadır (N=90). Araştırmada “Araştırmaya Yönelik Tutum Ölçeği” ve üniversitenin eğitim fakültesindeki dönem sonu notları kullanılmıştır. Araştırma verilerine tek yönlü varyans analizi, t–testi, Schefte ve Dunnett’s C testleri uygulanmış, verilerin Pearson korelasyon katsayıları hesaplanmıştır. Katılımcıların bilimsel araştırma dersi başarısı “iyi”, araştırmaya yönelik tutumları ise “orta” düzeydedir. Bilimsel araştırma dersi başarısı ile araştırmaya yönelik tutum, arasında anlamlı bir ilişki vardır. Katılımcıların bilimsel araştırmaya yönelik tutumlarının, cinsiyet, kayıtlı oluna bölüme, sınıf düzeyi, değişkenlerine göre istatistiksel olarak değişmediği belirlenmiştir. Katılımcıların bilimsel araştırma dersindeki başarıları cinsiyete göre anlamlı bir farklılık göstermezken, kayıtlı olunan bölüme, sınıf düzeyine göre istatistiksel olarak değiştidiği belirlenmiştir.
  • Yayın
    The readiness level of teachers in science, technology, engineering and mathematics education
    (Horizon Research Publishing Corporation, 2018) Aşiroğlu, Sevim; Koç Akran, Sevda
    The aim of this research is to determine the viewpoints and readiness of class, mathematics and science teachers on STEM (Science, Technology, Engineering and Mathematics) Education. The other aims are to determine different between branches and seniority in the readiness of teachers on STEM Education. The review method was used in the study the sampling of the study consisted of 371 teachers, who were selected randomly from Siirt and Batman. A questionnaire was developed by the authors of the study to determine the readiness of the teachers on STEM Education. Frequencies, arithmetic averages and the Kruskal Wallis H was used in this research. The teachers who participated in the study believe that they are inadequate about implementing teaching designs that are inventive, use scientific methods, develop creative STEM products, and aim to raise students who critically examine these products. In addition, they do not see themselves adequately in terms of process evaluation, assisted education in information technology, development of engineering applications suitable for the student level, analysis according to Bloom taxonomy and activities related to higher skill levels. Among the issues that teachers see themselves as middle level and above it are project-based, probabilistic learning and structuring of knowledge.
  • Yayın
    The relationship between interpersonal problem solving positive-negative affect and anxiety
    (2015) Bedel, Ahmet
    The purpose of this study was to examine the relationships of interpersonal problem solving, positive-negative affect and anxiety. To this end, 336 high school students completed Interpersonal Problem Solving Inventory (Çam & Tümkaya, 2008), Positive and Negative Affect Schedule (Gençöz, 2000), and Trait Anxiety Inventory (Öner, 1977). The statistical analysis of the study included Pearson Moments Correlation Coefficient and Multiple Regression Analysis. The results indicated that intercorrelations among negative orientation to the problem, negative affect, anxiety, and intercorrelations among constructive problem solving, insistentpersevering orientation and positive affect were all significant. Results of Multiple Regression Analysis indicated that within negative affect and anxiety, negative orientation to the problem was the most powerful predictor. In light of these findings, suggestions for planned interventions to improve interpersonal problem-solving skills of students in individual and group guidance activities are emphasized and ideas for future research are discussed.
  • Yayın
    Perceptions of teachers towards the STEM education and the constructivist education approach: is the constructivist education approach preparatory to the STEM education?
    (Horizon Research Publishing Corporation, 2018) Koç Akran, Sevda; Aşiroğlu, Sevim
    The main purpose of this study is to identify the perceptions of the teachers towards the stem education and the constructivist education approach. The study group of the research consists of 40 primary school teachers, 30 mathematics teachers, 20 science teachers and 15 information technologies teachers, who serve in the city center of Siirt and Batman. Data collection tool of the research, which is a phenomenography study, is a semi-structured interview form developed by the researchers. In the study, the data obtained from the interview form was subjected to the descriptive and content analysis methods. As a result of the research, it was concluded that the primary school teachers have positive and negative perceptions towards the STEM education whereas the information technologies teachers have negative perceptions. It was also concluded that mathematics and science teachers have a positive perception of STEM education. Based on the result of the study, some suggestions were presented.
  • Yayın
    Benlik Saygısı Geliştirme Programı'nın benlik saygısı ve genel öz-yeterlik üzerine saygısı
    (Kocaeli Üniversitesi, 2018) Güler, Gökhan; Bedel, Ahmet
    Bu araştırmanın amacı, benlik saygısı geliştirme programının sekizinci sınıf öğrencilerinin benlik saygısı ve genel öz-yeterlik puanları üzerine etkisini araştırmaktır. Araştırmada ön test son test kontrol gruplu yarı deneysel desen kullanılmış olup, deneme grubunda 19, kontrol grubunda 19 öğrenci yer almıştır. Veri toplama aracı olarak Coopersmith Benlik Algısı Ölçeği-Kısa Form ve Genel Öz-Yeterlik Ölçeği kullanılmıştır. Deneme grubuna Türkçeye Kaya ve Saçkes (2004) tarafından uyarlanan, sekiz oturumdan oluşan benlik saygısı geliştirme eğitim programı uygulanmıştır. Kontrol grubu ile herhangi bir uygulama yapılmamıştır. Deneklerin ön test son test puan farklarının anlamlılığı Mann Whitney U testi ile analiz edilmiştir. Araştırma bulguları, benlik saygısı geliştirme programının, deneme grubunda yer alan öğrencilerin benlik saygısı ve genel öz-yeterlik puanları üzerinde anlamlı etkisi olduğunu göstermiştir. Araştırma bulgularına dayalı olarak yorumlarda bulunulup, uygulamaya ve araştırmaya yönelik öneriler geliştirilmiştir.
  • Yayın
    Analysis of the peer mediation process’ effect on interpersonal problems of university students
    (Kamla-Raj Enterprises, 2015) Bedel, Ahmet
    The purpose of this research is to analyze the effect of the peer mediation process on interpersonal problems of university students. In order to examine this constructive solution, 32 third-year university students took a 12-session mediation training program. Afterwards, the trained peer mediators gave mediation support to university students’ interpersonal problems that they experience in the school, dorm, and home environments. During the study, 27 mediators mediated 40 interpersonal problems. Thirty-eight interpersonal problems (95%) resulted in agreement, and agreement contents are constructive and functional at the rate of 96.6 percent. When the obtained results were evaluated, it was seen that the peer mediation process was an effective method for solving the interpersonal problems of university students in a desired, constructive and functional way.
  • Yayın
    The effect of family counseling training on the relationship between mother-father and the child
    (2015) Bal, Ahmet; Bedel, Ahmet
    The objective of present study is to analyze the effect of family counseling training for 7-19 age group on the relationship between mother-father and the child. In present study, a trial pattern with pre-test and posttest control group has been employed. There were 15 subjects in experimental group and in control group there were 15 subjects as well. In the collection of data, Child –Parent Relationship Scale has been utilized. An eight-week long family counseling training was applied to experimental group. However, in control group no application was performed. The significance of the difference between pretest and posttest scores of the subjects was analyzed via Mann Whitney U test. Research findings pointed out that family training rendered significant effects on improving the relationships that the parents in experimental group forged with their children. The findings of present research also manifested that family counseling training program for 7-19 age group could be utilized as preventive counseling and psychological guidance service in the aim of strengthening the relations between parents and children. Based on the research findings a set of remarks have been prepared and practice & research oriented suggestions have been developed.
  • Yayın
    Kurtlar Vadisi ve Çukur dizisinin şiddet ve suç eylemleri üzerindeki etkisi
    (Maltepe Üniversitesi, 2020) İpek, İbrahim
    Şiddet ve suç toplumsal hayatın istenmeyen olguları arasındadır. Suçun bağlı olduğu olgular ve koşullar aynı zamanda ahlak ve hukuk kurallarının ortaya çıkmasında büyük öneme sahiptir. Bireyin suça yönelmesinde birçok etmen bulunmaktadır. Bu durumla ilgili bireyin içinde yaşadığı toplumun eğitim seviyesinden ekonomik durumuna kadar pek çok nedenden söz edilebilir. Bu etkenlerden biri de medya olarak gösterilmektedir. Şiddet ve suç eğilimi başta televizyon dizileri olmak üzere medyanın çokça işlediği konuların başında gelmektedir. Bu durumun ortaya çıkmasında toplumun şiddete olan ilgisi kadar ataerkil toplumsal yapının getirmiş olduğu geleneksel yapı da söylenebilir. Devlet otoritesinin sağlayamadığına inanılan adaletin illegal yapılanmalarca sağlanacağı fikri toplumda şiddeti meşrulaştırdığı gibi devlet otoritesini de sorgulamaktadır. Türkiye’de medya kuruluşları genel olarak şiddet eksenli mafya dizilerine ve ataerkil yapıya vurgu yapan aşiret ya da baskın karakterlerin ön planda olduğu yapımlara yer vermektedir. Bu yapımlara örnek olarak “Kurtlar Vadisi” ve “Çukur” dizilerini örnek olarak verebiliriz. Bu diziler medya kuruluşlarının reyting beklentilerini karşıladığı gibi dizideki güncel politik söylemler aracılığıyla medyanın kamuoyu oluşturmadaki etkisini arttırmaktadır. Bu çalışmada Türkiye’deki televizyon dizileri arasında önemli reyting oranlarına sahip olan şiddet içerikli “Kurtlar Vadisi” ve “Çukur” dizilerinin toplum üzerinde yarattığı etki gazete ve internet haberleri üzerinden değerlendirilmeye çalışılmıştır.
  • Yayın
    Yazı çemberi tekniğinin öğretmen adaylarının yaratıcı düşünme becerilerine etkisi
    (İnönü Üniversitesi, 2018) Koç Akran, Sevda; Aşiroğlu, Sevim
    Amaç: Bu araştırmanın temel amacı, yazı çemberi tekniğinin öğretmen adaylarının yaratıcı düşünme becerilerine etkisini belirlemektir. Yöntem: Araştırmanın çalışma grubunu, Siirt Üniversitesi, Eğitim fakültesi Sosyal Bilimler ve Türkçe Eğitiminin Türkçe Öğretmenliği bölümünün 2.sınıfında öğrenim gören 42 deney grubu, 40 kontrol grubundan toplam 82 öğretmen adayı oluşturmaktadır. Araştırmada veri toplama aracı olarak Akay’ın (2006) “yaratıcı düşünme ölçeği” ve araştırmacılar tarafından geliştirilen “yarı yapılandırılmış görüşme formu” kullanılmıştır. Karma yöntemin kullanıldığı araştırmanın nicel verileri “yaratıcı düşünme ölçeğinden” nitel veriler ise yarı yapılandırılmış görüşme formu ve öğrenci günlüklerinden elde edilmiştir. Araştırmada ayrıca doküman incelemesi yoluyla veriler toplanmıştır. Verilerin analizinde, öğretmen adaylarının yaratıcılık düzeylerini belirlemek için frekans (f) ve yüzde (%) hesaplamaları; yaratıcılık puanlarının normal dağılım göstermemesi sonucu Mann WhitneyU testi; yazı çemberinin öğrenme-öğretme sürecine katkısına yönelik betimsel analiz ve yazı çemberinin etkililiğine yönelikte betimsel ve içerik analiz yöntemi kullanılmıştır. Bulgular: Araştırma bulgularına göre, yazı çemberi tekniği ile yapılan etkinlikler deney grubu öğrencilerinin yaratıcı beceri düzeylerine önemli katkılar sağladığı, onlarda üst düzey beceriler geliştirdiği söylenebilir. Kontrol grubu öğrencilerinin ise yaratıcı düşünme becerilerinin orta düzeyde olduğu şeklinde yorumlanabilir. Sonuçlar ve Öneriler: Araştırma sonucunda öğrencilerde daha çok eleştirel, yaratıcı düşünme becerisi gelişmiş, karalama aşamasında bir takım problemlerle karşılaşmışlar ve bu problemleri farklı yöntem –teknikler kullanarak çözmeye çalışmışlardır. Elde edilen sonuçlar doğrultusunda öneriler sunulmuştur.
  • Yayın
    School burnout in middle school students: role of problem solving skills, peer relations and perceived school experiences
    (International Journal of Psychology and Educational Studies, 2022) Güler, Gökhan; Bedel, Ahmet
    Purpose: The purpose of this study is to examine the relationships between middle school students' school burnout, problem-solving skills, peer relationships, and perceived school experiences and to determine the predictive power of perceived school experiences, problem-solving skills, and peer relationships on academic burnout. Method: The research was created based on the survey model. The sample of the study composed of 2538 secondary school students (1257 girls and 1281 boys) who attended ten official secondary schools during the 2018-2019 academic year. In the research, “Elementary School Student Burnout Scale for Grades 6-8”, “Problem Solving Inventory for Children at the Level of Primary Education”, “Peer Relationship Scale” and “Perceived School Experiences Scale” were used. Pearson Product Moment Correlation Analysis and Multiple Hierarchical Regression Analysis were used for the statistical analysis of the study. "p?.05" was considered as the significance level for the study. Findings: According to the study results, it was determined that there are significant relationships between the predicted variable and the predictor variables. Significant predictors of the school burnout score were determined to be variables of gender and age, school engagement, academic motivation, confidence in problem-solving skills, self-control, avoidance, selfdisclosure and loyalty subscales, respectively. Implications for Research and Practice: The importance of including activities related to protective factors in individual and group counselling services planned to prevent or reduce students' school burnout was emphasized. Risk factors that may affect school burnout are discussed and recommendations are made for further research.
  • Yayın
    Empowering school administrators for refugee education in Türkiye: insights from multiple stakeholders on a training programme
    (International Journal of Inclusive Education, 2023) Gümüş, Emine; Büyükgöze, Hilal
    Following the Syrian Civil War in 2011, more than 5.5 million people have fled Syria. As a neighbouring country, Türkiye has hosted nearly four million Syrian refugees, with children under 15 years old making up almost half of this population. Concomitantly, ensuring that these refugee students receive quality education and schooling has become both a priority and a challenge since then. The government in Türkiye has implemented a variety of education policies and accompanying regulations in response. Among other initiatives, an inclusive education programme for school principals was developed in cooperation with UNICEFTürkiye, specifically tailored for the vulnerable, disabled, and refugee-background students, aiming to raise awareness and provide inclusive learning environments for all. In this study, we provide information about how this in-service training programme, rooted in principles of inclusion and integration, was designed and investigate the constraints and offerings of the programme from the perspectives of 24 participants including school administrators and programme designers. The findings of this study provide insight into the practices that promote inclusive leadership in school settings, taking into account contextual factors and realities. The limitations of the research are presented, and implications are discussed herein.
  • Yayın
    A study on self-esteem, mother, father, and peer relations as predictors of cyberbullying and cyber-victimization in high school students
    (2018) Pekşen Süslü, Demet
    Cyberbullying is not a problem only based on thethe adolescents’ individual characteristics, but also it is better understood by considering the other environmental characteristics such as family and peers. Fundamentalaimof this research is to investigate self-esteem and relationships with mother, father and peers as predictors ofcyberbullying and cyber-victimization inhigh school students. The study is conducted using a correlational design. Research groupconsisted of 1085 students (554 female, 531 male). For the analysis of research data, since the data violated the assumptions of normality, a method of nonparametric Robust Regression Analysis was used.The findings of the study unveiled that the statistical analysis.In terms of cyberbullying model, meetingthe expectations of mother’s relationships were negative, the regulations of norms of father’s relationships subscale were negative and whereas the loyalty of the peerrelationships subscale was positive significant predictors. In terms of cyber-victimization model,self-esteem was negative, meetingthe expectations of mother’s relationships subscale were negative, in the peers relationships subscale trust and identification were negative, loyalty was positive and self-disclosure was positive significant predictors.
  • Yayın
    Aktif öğrenme temelli fen ve teknoloji dersi etkinliklerinin ilköğretim öğrencilerinin problem çözme becerileri üzerindeki etkisi
    (Siirt Üniversitesi, 2015) Aşiroğlu, Sevim; Duruhan, Kemal
    Bu araştırmanın amacı ilköğretim 5. sınıf fen ve teknoloji dersinde aktif öğrenme temelli etkinliklerin öğrencilerin problem çözme becerilerine etkisini incelemektir. Araştırmada “kontrol gruplu öntest-sontest modeline” uygun deneysel bir çalışma yürütülmüştür. Deney grubuna aktif öğrenme temelli etkinlikler uygulanmış, kontrol grubuna ise mevcut MEB programı uygulanmıştır. Araştırma 2012 – 2013 öğretim yılında İstanbul ili Tuzla İlçesi’nde bulunan bir devlet ilkokulu 5. sınıflarında öğrenim gören 39 öğrenci (19 deney grubu, 20 kontrol grubu) üzerinde gerçekleştirilmiştir. Deney ve kontrol gruplarına “Problem Çözme Becerisi Testi” uygulanmıştır. Araştırma süresince problem çözme becerisi testinden elde edilen veriler, aritmetik ortalama ve standart sapma değerleri betimsel olarak verildikten sonra bağımsız gruplarda "t"testi ve tek faktörlü ANCOVA testi ile analiz edilmiştir. Sonuç olarak; problem çözme becerisi sontest puanları açısından, aktif öğrenme yaklaşımının uygulandığı deney grubunun problem çözme becerisi sontest puanlarının aritmetik ortalaması, MEB programının uygulandığı kontrol grubunun problem çözme becerisi puanlarından anlamlı düzeyde daha yüksek olduğu bulunmuştur.
  • Yayın
    okulöncesi öğretmen adaylarının farklılaştırılmış öğretim konusundaki öz-yeterliklerine ilişkin görüşleri
    (Mersin Üniversitesi, 2016) Aşiroğlu, Sevim
    Bu araştırmanın amacı, bir vakıf üniversitesinin eğitim fakültesinde öğrenim görmekte olan okulöncesi öğretmen adaylarının farklılaştırılmış öğretimle ilgili öz-yeterlik düzeylerine ilişkin görüşlerini ortaya koymaktır. Araşırmada tarama modeli kullanılmıştır. Araştırma evrenini 2015–2016 Eğitim-Öğretim yılında İstanbul ilindeki bir vakıf üniversitesinde okul öncesi öğretmenliği bölümünde öğrenim gören 120 okul öncesi öğretmen adayı oluşturmaktadır. Gönüllü olan 96 öğretmen adayının tümü örnekleme dâhil edilmiştir. Araştırmada nicel veri analizi kullanılmış olup, veriler araştırmacı tarafından geliştirilen “Farklılaştırılmış Öğretim Anketi” yoluyla toplanmıştır. Araştırmada veriler SPSS 16.0 paket programında frekans, yüzde, aritmetik ortalama ve ki-kare ile analiz edilmiştir. Araştırmanın sonucuna göre okulöncesi öğretmen adayları kendilerini farklılaştırılmış öğretimle ilgili konulla ilgili çoğunluğunla yeterli bulmaktadır. Üst düzey öğrencilere öğrenme faaliyetleri hazırlayabilme, her düzeydeki öğrenciye göre dersi basamaklayabilme, öğrencilerin tümünü motive edebilme, öğrencilerin görüşünü alarak plan hazırlayabilme konularında ise kendilerini yetersiz görmektedirler. Üst düzey öğrencilere öğrenme faaliyetleri hazırlayabilme, her düzeydeki öğrenciye göre dersi basamaklayabilme, öğrencilerin tümünü motive edebilme, öğrencilerin görüşünü alarak plan hazırlayabilme konularında kendilerini yetersiz görmektedirler. Okulöncesi öğretmen adaylarının farklılaştırılmış öğretimle ilgili seminere, konferansa vb. eğitimlere katılıp katılmama ve kitap-yayın okuyup okumama durumuna göre farklılaştırılmış öğretime ilişkin öz-yeterlikleri arasında, bazı konularda anlamlı farklılıklar gösterdiği görülmüştür. Araştırmada okulöncesi öğretmen adaylarına, farklılaştırılmış öğretimle ilgili kendilerini yetersiz hissettikleri konularda programlar geliştirmesi önerilmektedir.
  • Yayın
    The effects of sex education on psychological counselling students in Turkey
    (Routledge Taylor and Francis Group, 2017) Çuhadaroğlu, Alper
    Sex education is not included in Turkey’s national curriculum and is rarely referenced in school and university curricula. This is even true for those undertaking training in psychological counselling where the need may be great. Only a very few university schools of education offer an elective sex education course. A group of 64 guidance and psychological counselling students in İstanbul Maltepe University was formed and provided with a 13-week sex education course. Before and after this course, the Sexual Attitudes Scale (SAS) was used for data collection using a semi-experimental design. Significant differences were detected between pretest and post-test SAS scores and on all SAS subscales. Results show that comprehensive sex education is effective in positively changing the sexual attitudes of PC students, challenging homophobic responses and displacing patriarchal attitudes. Based on these findings, the provision of sex education courses more generally in university schools of education is recommended, especially in conservative countries such as Turkey.