Enduring endless crises: life of a woman refugee

Küçük Resim Yok

Tarih

2016

Dergi Başlığı

Dergi ISSN

Cilt Başlığı

Yayıncı

Maltepe Üniversitesi

Erişim Hakkı

Attribution-NonCommercial-ShareAlike 3.0 United States
info:eu-repo/semantics/openAccess

Araştırma projeleri

Organizasyon Birimleri

Dergi sayısı

Özet

Refugees as we all know are a displaced, deprived and disadvantaged group, subsisting only on the half-hearted hospitality meted out hesitantly by secure and self-sufficient nations. They are much shaken, confused and therefore vulnerable lot who is spurred on by the fear of being persecuted on one's own soil. The principle of 'non-refoulement' is probably the only guarantee to their security of life and lets them dare dream of a reunion with home, however long that may take. They are in most cases an ethnically or racially homogeneous group comprising evenly of men, women and children of all ages and kinds. Every refugee during his/her term of refuge is subject to exploitation. violence, disregard and isolation. Women refugees, due to courtesy of their 'weaker sex" connotation and the gender inequalities ever existent in the society are naturally at the receiving end of even more wrath. The rights awarded to refugees in general often prove to be ineffective, insufficient and futile in the case of women. The fact that women refugees are insecure and unsafe within the precincts of their own camps is proven by various media reports and other inputs that suggest that they face a risk of being sexually exploited by men belonging to the same camp. ln addition to this, other impending risks of human trafficking and physical abuse from external elements such as humanitarian aid agency staff and security forces continue to plague their well-being.
Hepimizin bildiği gibi, güvenli ve kendine yeten milletlerce tereddütte verilen gönülsüz konukseverlik ile geçinen mülteciler; kapı dışarı edilmiş, dışlanmış, dezavantajlı bir gruptur. Bu kimseler, kendi topraklarında eziyet edilme korkusu ile yaşayan sarsılmış, şaşkın, savunmasız kimselerdir. Geri göndermeme prensibi muhtemelen bu kimselerin yaşam güvenliklerinin tek garantisidir ve ne kadar sürer ise sürsün eve dönme hayali kurmalarına imkan vermektedir. Her yaştan ve türden kadın, erkek ve çocuklardan oluşan bu grup çoğu durumda etnik veya ırksal yapı olarak homojen şekilde dağılış gösterir. Her mülteci sığınma dönemi boyunca şiddet ve dışlanma görür, ihmal ve istismar edilir. Kadın mülteciler, "daha zayıf cins" olma çağrışımının getirdiği incelik ve toplumdaki daima var olan cinsel eşitsizliklerden dolayı doğal olarak daha da büyük öfkenin olumsuz sonuçlarına maruz kalmaktadırlar. Genel olarak mültecilere tanınan hakların, kadınlar söz konusu olduğunda etkisiz. yetersiz ve nafile haklar oldukları kanıtlanmakladır. Kadın mültecilerin kendi kamplarında dahi güvenliksiz ve emniyetsiz olduğu gerçeği çeşitli medya raporları ve kadınların aynı kamptan olan erkekler tarafından cinsel istismar edilme riskiyle yüzleştiğini belirten veriler ile kanıtlanmaktadır. Buna ek olarak, olası insan ticareti durumu ve insani yardım kurumu personeli ve güvenlik güçleri gibi dış unsurlardan kaynaklanan fiziksel istismar riskleri mültecilerin refahına bela olmaya devam etmektedir.

Açıklama

Anahtar Kelimeler

Kaynak

International Faculty of Law Student Congress 2016

WoS Q Değeri

Scopus Q Değeri

Cilt

Sayı

Künye

Basheer, A.S.M.M. ve Kanatt, C. (2016). Enduring endless crises: life of a woman refugee / Bitmek tükenmek bilmeyen krizler: bir mülteci kadının hayatı. Maltepe Üniversitesi, International Faculty of Law Student Congress 2016. s. 37-39.