Adalet ve sosyal hizmetler (26.Ulusal sosyal hizmet sempozyumu 2024 Açılış Konuşması)

Yükleniyor...
Küçük Resim

Tarih

2024

Dergi Başlığı

Dergi ISSN

Cilt Başlığı

Yayıncı

T.C.Maltepe Üniversitesi

Erişim Hakkı

info:eu-repo/semantics/openAccess

Araştırma projeleri

Organizasyon Birimleri

Dergi sayısı

Özet

Adalet özlemi insanların en eski özlemlerinden biri; adaletin ne olduğu ise, felsefenin en eski sorularından biri. Ancak bu soru, postmodernizmin “ne olsa olur" kabulünün, dolayısıyla her şeyin eşdeğer olduğu anlayışının yayıldığı dünyamızda daha da önem kazanıyor. Yalnız önemli değil, cevaplandırılması acil olan bir soru haline gelmiştir adaletin ne olduğu sorusu; çünkü günümüzde artık adalet özleyen değil, adalet talep edenlerin sayısı gitgide artmakta ve bu insanlar adaleti "elde etme" umudunu yitirince silâha sarılmakta, rastgele insan öldürmekte, kendileri de ölmektedir. İkinci Dünya Savaşından sonra uluslararası topluluğun ana hedeflerinden biri olan “silahsızlanma ve barış"ın yerini, binlerce insanın pervasızca öldürüldüğü “küçük" savaşlar, silahlanma yarışı ve bir "metot" haline gelmiş olan terörizm almıştır. Ne var ki, barış ile adalet arasındaki bağ yeterince görülmemiştir, görülememektedir. Barış ve gelişme ile adalet arasındaki bu bağın görülmesi, bunların ne olduğunu bilmeyi gerektiriyor. Acaba böyle bir bilgi mümkün müdür? Örneğin "adalet nedir?" sorusuna bilgisel bir cevap vermek mümkün müdür? Felsefe tarihine baktığımızda edinebileceğimiz izlenim böyle bir cevabın olanaksızlığını akla getiriyor. Ancak bu izlenime rağmen, "adalet nedir?" sorusuna yine de bilgiyle temellendirilebilir bir cevap vermeyi denemek istiyorsak, ya da verilmiş cevapları böyle bir temellendirilebilirlik açısından değerlendirmek istiyorsak, nereye bakacağız? Çünkü bu soru didiklenmeden, "adalet nedir?" sorusuna böyle temellendirilebilir bir cevap vermek; dolayısıyla, farklı tarihsel koşullarda, toplumsal ve siyasal kararlara ve eylemlere yön gösterecek, onları belirleyecek adalet sağlayıcı ilkeler türetmek -sürekli türetmek-, sonra da adaleti gözeten hukuk oluşturmak olanaksız ya da rastlantısal görünüyor. Nedir adalet? Bu konuda Platon'dan öğrenebildiğimiz bir şey vardır: adaletin bir fikir olduğu, yani gerçek bir şey olmadığı, bir fikir olduğu. 'Fikir' derken kastettiğim, düşüncelerin özel bir türüdür: insan düşüncesinin bir tasarımı. Hepsi insan kafasının ürünü olan bir bilgi, bir fikir ve bir inanç arasındaki fark da şöyle dile getirilebilir: bir bilgi, kendisinden bağımsız bir nesneyle ilgilidir, oysa bir fikir kendi nesnesini yaratır. Bir fikrin, kendi nesnesini yaratan ama ona sahip olan kişiye bağımlı olan bir inançtan farkı ise, onu getirene bağımlı olmamasıdır. Fikirler tarihe getirilir ve orada uzun ya da kısa bir süre etkili olurlar, yani fikirler tarihsel varlığa katılır

Açıklama

Anahtar Kelimeler

Adalet, Sosyal Hizmet, Barış, Fikir

Kaynak

26.Ulusal sosyal hizmet sempozyumu 2024 "Yeni toplumsal riskler ve belirsizlikler çağında sosyal hizmet" bildiri özetleri

WoS Q Değeri

Scopus Q Değeri

Cilt

Sayı

Künye

Kuçuradi, İ. (2024). Adalet ve sosyal hizmetler (26.Ulusal sosyal hizmet sempozyumu 2024 Açılış Konuşması), 26.Ulusal sosyal hizmet sempozyumu 2024 "Yeni toplumsal riskler ve belirsizlikler çağında sosyal hizmet" bildiri özetleri / 26.Natıonal social work symposium 2024 "Social work in the age of the new social crisis and uncertainties" abstract book, Ceylan, G. ve Kafes, H. (ed.), T.C. Maltepe Üniversitesi, s.1-5.