Kırsal mimari mirasın korunması üzerine Nüzhetiye Mahallesi (köyü) ölçeğinde bir çözüm önerisi
Tarih
Yazarlar
Dergi Başlığı
Dergi ISSN
Cilt Başlığı
Yayıncı
Erişim Hakkı
Özet
Kırsal mirasın korunması, uluslararası ölçekte Endüstri Devrimi'nin çıkış süreci de olan 18. yüzyılın sonlarında ortaya çıkan bir kavram olmuştur. Artan sanayileşme sürecinde kır nüfusunun kente göç etmesiyle birlikte nüfusu azalan ve neredeyse bitme noktasına gelen kır yerleşimlerinde geleneksel yapım tekniklerinin, gelenekselleşmiş yaşama biçiminin, kültürel miras öğelerinin ve genel olarak kırsal yaşamın tehlike altına girdiği görülmüştür. Bu süreçte yaşanan gelişmelerle birlikte korumanın, kente ait simge yapıların ve anıtsal yapıların dışında "sıradan" yerleşimleri de kapsaması gerektiği kabul edilmiştir. Bu duruma yönelik yapılan çalışmalarda mimari miras öğelerinin yanında somut olmayan miras öğelerinin de korunması, bu değerlerin kırsal yaşamda birbirini üreten ve birbirinin devamlılığını sağlayan öğeler olduğu görülmüştür. Çalışmaya örnek alınan alan Kocaeli ilinin, Gölcük ilçesine bağlı Nüzhetiye Mahallesi'dir. Kocaeli'nin güney tarafında uzanan Samanlı Dağlarının eteklerinde kurulan Nüzhetiye, uzun bir süre Ermeni ve Laz nüfusun birlikte yaşadığı bir yer olmuştur. I. Dünya Savaşı sürecindeki Tehcir Dönemi'nde köydeki Ermeni nüfus azalarak bitmiştir ve yerlerine Osmanlı Devleti tarafından Gürcü halklar yerleştirilmiştir.