Vitoligo hastalarında bilişsel çarpıtmaların depresyon ve anksiyete üzerine etkisi

Küçük Resim Yok

Tarih

2022

Dergi Başlığı

Dergi ISSN

Cilt Başlığı

Yayıncı

Maltepe Üniversitesi, Lisansüstü Eğitim Enstitüsü

Erişim Hakkı

Attribution-NonCommercial-NoDerivs 3.0 United States
info:eu-repo/semantics/openAccess

Araştırma projeleri

Organizasyon Birimleri

Dergi sayısı

Özet

Bu çalışma pigmenter bir rahatsızlık olan vitiligoya sahip bireylerin bilişsel çarpıtmalarının depresyon ve kaygı düzeylerine etkisini araştırmaktadır. Araştırma nicel olarak yürütülmüş ve veri toplama süreci elektronik ortamda gerçekleşmiştir. Çalışmada 18-65 yaş aralığında yaş ortalamaları 36 olan 141 vitiligo hastası ve 125 sağlıklı katılımcı yer almıştır. Her iki grubun katılımcılarına Beck Depresyon Ölçeği, Beck Anksiyete Ölçeği ve Bilişsel Çarpıtma Ölçeği uygulanmıştır. Analizlerde normallik dağılımı, demografik değişkenlere göre ortalama değer ve standart sapma skorları hesaplanmıştır. Gruplar arası farklılıkların anlamlandırılabilmesi için Bağımsız Örneklem T-Testi, Mann-Whitney U Testi, ANOVA ve Kruskal-Wallis Testleri kullanılmıştır. Vitiligo hastalarının bilişsel çarpıtmaları ile depresyon ve anksiyete düzeyleri arasındaki ilişkiye yönelik Pearson Korelasyon Analizi, vitiligo grubunun bilişsel çarpıtmalarının depresyon ve anksiyete düzeylerini yordamaya yönelik ise Çok Değişkenli Doğrusal Regresyon Analizi uygulanmıştır. Vitiligo hastalarının %50.4’ünün erkek, %72.3’ünün evli, %48.9’unun üniversite mezunu olduğu ve %69.5’inin çalıştığı saptanmıştır. Vitiligo tanısı alan hastaların %73’ünün en az bir tane kronik rahatsızlığı olduğu, %36.2’sinin ilaç, %42.6’sının sigara ve %24.8’inin alkol kullandığı bulunmuştur. Kontrol grubu katılımcılarının %51.2’sinin kadın, %56’sının evli, %68’inin üniversite mezunu olduğu, %75.2’sinin bir işte çalıştığı, %70.4’ünün sigara ve %75.2 alkol kullanmadığı görülmüştür. Vitiligo hastalarının sağlıklı kontrol grubuna göre Beck Depresyon, Beck Anksiyete ve Bilişsel Çarpıtma Ölçekleri’nden istatistiksel olarak anlamlı derecede yüksek skorlar elde etmiştir. Hastaların demografik özelliklerine göre Beck Depresyon, Beck Anksiyete ve Bilişsel Çarpıtma Ölçeği puanlarının medeni durum değişkeni ile bilişsel çarpıtma umutsuzluk alt boyutu arasında istatistiksel olarak anlamlı bir fark olduğu görülmüş (p<.05), vitiligo grubundaki bekarların umutsuzluk puanları evlilerin umutsuzluk puanlarından istatistiksel olarak anlamlı ve yüksek bulunmuştur. Hasta grubunun ölçek puanları kronik rahatsızlık değişkenine göre incelendiğinde; vitiligo haricinde kronik rahatsızlığı bulunan hastaların Beck Depresyon Ölçeği puanları kronik rahatsızlığı bulunmayan vitiligo hastalarından istatistiksel olarak anlamlı ve yüksek bulunmuştur (p<.05). Vitiligo grubu ölçek puanları psikiyatrik rahatsızlık değişkenine göre incelendiğinde; psikiyatrik tanısı bulunan hastaların tüm ölçeklerden aldıkları puanların psikiyatrik tanısı bulunmayan vitiligo hastalarından istatistiksel olarak anlamlı ve yüksek olduğu bulunmuştur (p<.05). Hastaların bilişsel çarpıtmaları ile Beck Depresyon ve Beck Anksiyete Ölçekleri arasındaki ilişkiye bakılmış olup, Beck Depresyon ve Beck Anksiyete Ölçeği değişkenleriyle bilişsel çarpıtma düzeyleri arasındaki ilişkide istatistiksel olarak pozitif yönde anlamlı bir farklılık olduğu saptanmıştır (p<.01). Vitiligo hastalarının bilişsel çarpıtma düzeyleri arttıkça depresyon ve anksiyete düzeyleri artmakta, bilişsel çarpıtmalar düzeyleri azaldıkça depresyon ve anksiyete düzeylerinin de azalmakta olduğu görülmüştür. Ayrıca Bilişsel Çarpıtma Ölçeği Umutsuzluk alt boyutunun Beck Depresyon Ölçeği’ni; Yaşamı Tehlikeli Görme alt boyutunun ise Beck Anksiyete Ölçeği’ni pozitif yönde yordadığı saptanmıştır. Çalışmaya dair bulgular ilgili literatür doğrultusunda incelenmiş olup; sınırlılıklar, güçlü yönler ve gelecek çalışmalar için önerilerde bulunulmuştur.
This study investigates the effects of cognitive distortions on depression and anxiety levels of individuals with vitiligo, a pigmentary disorder. The research was carried out quantitatively and the data collection process was carried out electronically. In the study, 141 vitiligo patients with an average age of 36 and 125 healthy participants were included in the 18-65 age range. Beck Depression Scale, Beck Anxiety Scale and Cognitive Distortion Scale were administered to the participants of both groups. Normality distribution, mean value and standard deviation scores according to demographic variables were calculated in the analyses. Independent Sample T-Test, Mann-Whitney U Test, ANOVA and Kruskal-Wallis Tests were used to make sense of the differences between groups. Pearson Correlation Analysis was used for the relationship between the cognitive distortions of vitiligo patients and their depression and anxiety levels, and Multivariate Linear Regression Analysis was used to predict the depression and anxiety levels of the cognitive distortions of the vitiligo group. It was determined that 50.4% of vitiligo patients were male, 72.3% were married, 48.9% were university graduates and 69.5% were working. It was found that 73% of the patients diagnosed with vitiligo had at least one chronic disease, 36.2% used drugs, 42.6% smoked cigarettes and 24.8% used alcohol. It was observed that 51.2% of the control group participants were women, 56% were married, 68% were university graduates, 75.2% were employed, 70.4% did not smoke and 75.2% did not use alcohol. Vitiligo patients achieved statistically significantly higher scores on Beck Depression, Beck Anxiety and Cognitive Distortion Scales compared to the healthy control group. According to the demographic characteristics of the patients, there was a statistically significant difference between the marital status variable of the Beck Depression, Beck Anxiety, and Cognitive Distortion Scale scores and the cognitive distortion hopelessness sub-dimension (p<.05), the hopelessness scores of singles in the vitiligo group were statistically significant compared to the hopelessness scores of married people found high. When the scale scores of the patient group were examined according to the chronic disease variable; Beck Depression Scale scores of patients with chronic diseases other than vitiligo were found to be statistically significant and higher than vitiligo patients without chronic disease (p<.05). When the vitiligo group scale scores were analyzed according to the psychiatric disorder variable; the scores of patients with psychiatric diagnosis from all scales were found to be statistically significant and higher than vitiligo patients without psychiatric diagnosis (p<.05). The relationship between patients' cognitive distortions and Beck Depression and Beck Anxiety Scales was examined, and it was found that there was a statistically significant positive difference in the relationship between Beck Depression and Beck Anxiety Scale variables and cognitive distortion levels (p<.01). It has been observed that as the cognitive distortion levels of vitiligo patients increase, their depression and anxiety levels increase, and as the cognitive distortions levels decrease, their depression and anxiety levels decrease. In addition, it was found that the Cognitive Distortion Scale's Hopelessness subdimension positively predicted the Beck Depression Scale, and the sub-dimension of Preoccupation with Dangerous positively predicted the Beck Anxiety Inventory. The findings of the study were examined in line with the relevant literature; limitations, strengths, and suggestions for future work are given.

Açıklama

Anahtar Kelimeler

Vitiligo, Bilişsel çarpıtma, Depresyon, Anksiyete, Vitiligo, Cognitive distiortion, Depression, Anxiety

Kaynak

WoS Q Değeri

Scopus Q Değeri

Cilt

Sayı

Künye

Yalvaç, Y. (2022). Vitiligo hastalarında bilişsel çarpıtmaların depresyon ve anksiyete üzerine etkisi / The effect of cognitive distortion on depression and anxiety in vitiligo patients (Yayımlanmamış Yüksek Lisans Tezi). Maltepe Üniversitesi, Lisansüstü Eğitim Enstitüsü, İstanbul.