İyimserliğin sonu: Doğayla ve kentlerimizle ilişkimiz Covıd-19 sonrası nasıl değişti?

dc.authorid0000-0002-3302-6691
dc.contributor.authorÖnkal, Güncel
dc.date.accessioned2024-09-30T10:55:29Z
dc.date.available2024-09-30T10:55:29Z
dc.date.issued2020
dc.departmentFakülteler, İnsan ve Toplum Bilimleri Fakültesi, Felsefe Bölümü
dc.description.abstract“Kentleşme yalnızca tarihsel boyutu olan bir toplumsal-kültürel olgu değil, aynı zamanda ekolojik bir olgudur” (Bookchin,1999:9). Murray Bookchin, 90’lı yılların sonunda kaleme aldığı Kentsiz Kentleşme adlı çalışmasında Milenyumun kentli çocuklarını bekleyen tehlikeyi ifade etmiştir. Ona göre muazzam/aşırı kentleşme, gezegenimizin sonunu hazırlamaktadır. Bookchin’in karşı çıkışı, toplumsal bir ilerleme olarak Sanayi Devrimi sonrası toplumsal gelişmenin kendisine eşitlendiği “sanayileşme-ilerleme-kentleşme” denkleminin insanı doğadan/ doğasından kopararak post-endüstriyel akımda topyekûn yaşanan ekolojik yozlaşmanın yarattığı kötücül sarmalın sınır tanımaz yükselişinedir. 2000’li yıllarda kentleşme fenomeni, Bookchin’in dikkati çektiği kritik sınırı çoktan aşmış ve neo-liberal düzenin ayrışmış distopik kentlerine hızlıca dönüşmüştür. Artık kentlerimiz salt doğadan uzaklaşmış olmanın değil kendi ekosistemini de teknolojinin kötücül kullanımı ile ranta dönüştüren, kendi içerisinden çirkin kentleri çıkaran megapoller olarak tanımlanmaktadır. Dolayısıyla 2000’li yılların kentlerinde kaygılar oldukça başkalaşmıştır: Sosyal adaletsizlik, eşitsizlik, göç, kentsel aidiyet, kent mekânlarının dönüşümü, kent hafızasının silinmesi, kent hakkı kullanımı, neo-liberal kent politikaları, kentsel ayrışma, mekânsal rant düzeni, güvenlik endişesi, suç ve gözetim, kentsel yoksunluk v.b. gibi pek çok sorunla kent hepimizin gündemindedir. Kent artık kötücül bir sıfat olarak literatürde yerini almıştır. Bu olumsuzlama klasik sosyoloji kuramlarındaki iyimser kentleşmenin günümüz sorunları açısından eleştirel olarak ele alınması gereğini doğurmuştur.
dc.identifier.citationÖnkal, Güncel. (2020). İyimserliğin sonu: Doğayla ve kentlerimizle ilişkimiz Covıd-19 sonrası nasıl değişti?, İnsan Hakları Araştırma ve Uygulama Merkezi UNESCO Felsefe ve İnsan Hakları Kürsüsü Bülteni, T.C.Maltepe Üniversitesi. (7), s.2-3.
dc.identifier.endpage3
dc.identifier.issn2587 - 148X
dc.identifier.issue7
dc.identifier.startpage2
dc.identifier.urihttps://hdl.handle.net/20.500.12415/12832
dc.language.isotr
dc.publisherT.C.Maltepe Üniversitesi
dc.relation.ispartofİnsan Hakları Araştırma ve Uygulama Merkezi UNESCO Felsefe ve İnsan Hakları Kürsüsü Bülteni
dc.relation.publicationcategoryDiğer
dc.rightsinfo:eu-repo/semantics/openAccess
dc.subjectDoğa
dc.subjectKent
dc.subjectKentleşme
dc.subjectCovıd-19
dc.titleİyimserliğin sonu: Doğayla ve kentlerimizle ilişkimiz Covıd-19 sonrası nasıl değişti?
dc.typeOther
dspace.entity.typePublication

Dosyalar

Orijinal paket
Listeleniyor 1 - 1 / 1
Yükleniyor...
Küçük Resim
İsim:
Güncel Önkal, İyimserliğin sonu doğayla ve kentlerimizle ilişkimiz covıd-19 sonrası nasıl değişti.pdf
Boyut:
325.32 KB
Biçim:
Adobe Portable Document Format
Açıklama:
Tam Metin / Full Text
Lisans paketi
Listeleniyor 1 - 1 / 1
Küçük Resim Yok
İsim:
license.txt
Boyut:
1.17 KB
Biçim:
Item-specific license agreed to upon submission
Açıklama: