19. Yüzyıl Boğaziçi Rumeli yakası yalılarında mimari üsluplar ve korunmuşluk analizleri

Loading...
Thumbnail Image

Date

2020

Journal Title

Journal ISSN

Volume Title

Publisher

Maltepe Üniversitesi, Lisansüstü Eğitim Enstitüsü

Access Rights

Attribution-NonCommercial-NoDerivs 3.0 United States
info:eu-repo/semantics/openAccess

Research Projects

Organizational Units

Journal Issue

Abstract

Antik dönemlerde Boğaziçi; bir nakil kanalı olarak görülmüş, yerleşim yeri olarak tercih edilmemiştir. Bu kıyılarda evler inşa ederek öncelikle yazlık hayatın en önemli örneklerini verenler ise Türkler olmuştur. Kıyılarda devlet ricâline ait yazlık sahil sarayların geçmişinin 16. yüzyıla kadar uzandığı bilinmektedir. 19. yüzyıla kadar yalı ve yalı işlevli yapılar ahşap strüktür ile inşa edilmiştir. Mevcut Boğaziçi sahillerinde erken yalı örneklerine rastlanamamasının önemli sebeplerinden biri de ahşap malzemenin dayanıksızlığı olmuştur. Batılılaşma ideallerinin somutlaştırıldığı Lâle Devri; ülkenin sanat anlayışı için bir dönüm noktası niteliği taşımaktadır. Öyle ki bu dönemde klasik Osmanlı mimarisine yabancı; Barok ve Rokoko Üsluplu yapılar inşa edilmiştir. Ancak batılılaşmanın ülke mimarisine etkisi tam anlamıyla 19. yüzyılda hissedilmiştir. Bu yüzyılda ülkede çalışmalar yapan yabancı mimarlar; batı çıkışlı Neoklasik, Neo-Gotik, Ampir, Art Nouveau gibi önde gelen üslupları yapı boyutu ve işlevi ayırt etmeksizin uygulamışlardır. Boğaziçi’nin Rumeli yakası kıyı yapıları ve yalıları; -bu dönemlerde gayrimüslim kesimin ağırlıklı olduğu demografik yapının da etkisi ile- batılı üslupların ahşap konut mimarisi ile kompozit örneklerini en iyi şekilde yansıtmaktadırlar. Ahşap yapı malzemesinin yangınlar karşısında dayanıksızlığı ve özellikle 20. yüzyılın ilk çeyreğine denk gelen savaş dönemleri; zamanla Rumeli yakasında yalı örneklerinin büyük bir bölümünün kaybolmasına sebebiyet vermiştir. 20. yüzyıl içerisinde kıyı imar düzenlemelerinde yapılan değişikler, kimi semtlerde tarihi değer taşımayan yeni yapıların sahil kesiminde inşa edilmelerinin yolunu açmıştır. Mevcutta koruma altında bulunan 18. ve 19. yüzyıl yalıları ise, çeşitli dönemlerde restorasyon çalışmaları ile ayakta tutulmuşlardır. Tez kapsamında Boğaziçi Rumeli yakasında bulunan Kalkavan Yalısı, Fuad Paşa Yalısı, Sandalciyan Yalısı, Eseyan Yalısı, Esma Sultan Yalısı, Faik Bey ve Bekir Bey Yalısı, Dikranyan Yalısı ve Baras Yalısı örneklerinin restorasyon çalışmaları sonrasında özgün mimari üsluplarında meydana gelen değişimler incelenmiş, bu incelemeler doğrultusunda restorasyon çalışmalarının başarı kriterleri hakkında genel bir yorum yapılarak sonuca varılmıştır.
In ancient times, Bosphorus have considered as a transition route rather than a settlement. Turkish people have been the initiators to build –primarily- summerhouses near these shores. It’s known that first examples of Ottoman statesmen’s seaside summerpalaces trace to 16th century. Wood have preferred as the construction material for yalı’s and yalı functioning buildings until the 19th century. Weakness of the wooden material has been the substantial non-existence cause for early period yalıs. Lâle Devri (Tulip Era) -when the westernization ideals materialized- have been a milestone for the country’s sense of art. Such that many Baroque and Rococo styled buildings –which were unfamiliar to the Ottoman architecture- have built within this era. However, the crucial affects of westernization movement on architecture trace to 19th century. Foreign architects of the country have implemented prominent “westerner” architectural styles on their works such as Neoclassic, Neo-Gothic, Empire Style and Art Nouveau -without any discrimination of building size or function- in aforementioned century. Yalıs and other seaside structures on the European side of the Bosphorus are exceedingly adequate to examine the compositon between westerner styles and Turkish wooden domestic architecture. Wooden materials’ weakness against fire and war period within the first quarter of the 20th century have caused a large amount of disappearance on European side yalı examples. Zoning plan amendments within the 20th century have led non-heritage building constructions around certain districts’ seaside. On the other side, almost all of the remaining 18th and 19th century yalıs -which are currently registered by Cultural and Natural Heritage Preservation Board- have passed over several restoration works to reach the present day. Within the scope of this study, eight European side yalı examples’ (Kalkavan Yalısı, Fuad Paşa Yalısı, Sandalciyan Yalısı, Eseyan Yalısı, Esma Sultan Yalısı, Faik Bey ve Bekir Bey Yalısı, Dikranyan Yalısı and Baras Yalısı) alterations after restoration works upon their original architectural styles have examined. Success criterias of restoration works have intepreted through these examinations.

Description

Keywords

19. yüzyıl, Boğaziçi, Yalı, Rumeli yakası, Restorasyon, 19th century, Bosphorus, Yalı, Rumeli side, Restoration

Journal or Series

WoS Q Value

Scopus Q Value

Volume

Issue

Citation

Özgül, V. (2020). 19. Yüzyıl Boğaziçi Rumeli yakası yalılarında mimari üsluplar ve korunmuşluk analizleri / Architectural styles and preservation analysis’ of The Bosphorus’ Rumeli side yalis (Yayımlanmamış Yüksek Lisans Tezi). Maltepe Üniversitesi, Lisansüstü Eğitim Enstitüsü, İstanbul.