Corporate social responsibility and philanthrophy: the missing link. current normative framework and empirical evidence from multinational companies' inveolvment in the refugee crisis
Küçük Resim Yok
Tarih
2016
Yazarlar
Dergi Başlığı
Dergi ISSN
Cilt Başlığı
Yayıncı
Maltepe Üniversitesi
Erişim Hakkı
Attribution-NonCommercial-ShareAlike 3.0 United States
info:eu-repo/semantics/openAccess
info:eu-repo/semantics/openAccess
Özet
The notion of "corporate social responsibility" has been developed by academic literature for decades. National governments, international organizations and researchers gave a number of definitions of "socially responsible" corporations. ln the meantime, the process of economic globalization brought forth corporations as autonomous legal entities and the debate became even more complex due to the concept of "corporate citizenship". Despite a multifaceted theoretical background, there was a common idea: corporations have (or should have) a role in the development of society. Scholars thus began to question the idea that managers should only consider shareholders' interest when managing the company. The Berle-Dodd controversy rose once again and the paradigm of shareholder value was put under scrutiny. A number of alternative models were developed (the enlightened shareholder value or long-term production theory, the team production theory). and they all tackled a common problem: how much should managers take into consideration other stakeholders' interests? Among these stakeholders there are those entitled to social rights, ecological rights and human rights: as such, the debate on CSR strongly intertwined itself with that on stakeholders' interests. ln the first part of this paper l will examine how the aforementioned debate impacted on national and international legislation, as well as corporate codes of ethics (non-binding list of rules that corporations declare to adhere to), in order to assert the current normative framework of CSR standards.
Şirketlerin sosyal sorumluluk görüşü akademik çevreler tarafından yıllardır şekillendirilmektedir. Ulus devletler. uluslararası organizasyonlar ve araştırmacılar 'sosyal sorumlu' şirketlerin çok sayıda tanımını yapmışlardır. Aynı zamanda, ekonomik küreselleşme süreci ile şirketleri otonom hukuk kişileri kurumları ve çok daha karmaşık hale bürünen 'şirketlerin vatandaşlığı' kavramı ele alınmıştır. Çok yönlü teorik arka planına rağmen, ortak bir fikre ulaşıldı: Çok yönlü teorik arka planına rağmen ortak bir fikir vardı: Şirketler toplumun gelişmesinde bir role sahiptir (ya da sahip olmalıdır). Bilim adamları böylece yöneticilerin şirket yönetiminde sadece paydaşların çıkarlarını göz önünde bulundurması gerekliliği görüşünü sorgulamaya başlamıştır. Berle-Dodd uyuşmazlığı bir kez daha gündeme gelmiş ve paydaş değeri paradigması inceleme altına alınmıştır. Bir dizi alternatif model geliştirilmiştir (aydınlatılmış hissedar değeri ya da uzun vadeli üretim teorisi , takım üretim teorisi), ve hepsi ortak bir soruda bocalamıştır: yöneticiler diğer paydaşların çıkarlarını ne kadar göz önünde bulundurmalıdır? Bu paydaşlar arasında sosyal, ekolojik haklara ve insan haklarına sahip olanlar bulunmaktadır. ŞSS ye ilişkin tartışma güçlü bir şekilde kendini paydaşların çıkarlarına ilişkin tartılmaya bağlamıştır. Bu bildirinin ilk kısmında bu tartışmaların şirket etik kuralları (şirketlerin uyduğu, yayınladığı bağlayıcı olmayan kurallar bütünü) ile birlikte ulusal ve uluslararası mevzuatı nasıl etkilediğine ilişkin güncel ŞSS standartlarının normatif çerçevesini çıkarmak için inceleme yapılacaktır.
Şirketlerin sosyal sorumluluk görüşü akademik çevreler tarafından yıllardır şekillendirilmektedir. Ulus devletler. uluslararası organizasyonlar ve araştırmacılar 'sosyal sorumlu' şirketlerin çok sayıda tanımını yapmışlardır. Aynı zamanda, ekonomik küreselleşme süreci ile şirketleri otonom hukuk kişileri kurumları ve çok daha karmaşık hale bürünen 'şirketlerin vatandaşlığı' kavramı ele alınmıştır. Çok yönlü teorik arka planına rağmen, ortak bir fikre ulaşıldı: Çok yönlü teorik arka planına rağmen ortak bir fikir vardı: Şirketler toplumun gelişmesinde bir role sahiptir (ya da sahip olmalıdır). Bilim adamları böylece yöneticilerin şirket yönetiminde sadece paydaşların çıkarlarını göz önünde bulundurması gerekliliği görüşünü sorgulamaya başlamıştır. Berle-Dodd uyuşmazlığı bir kez daha gündeme gelmiş ve paydaş değeri paradigması inceleme altına alınmıştır. Bir dizi alternatif model geliştirilmiştir (aydınlatılmış hissedar değeri ya da uzun vadeli üretim teorisi , takım üretim teorisi), ve hepsi ortak bir soruda bocalamıştır: yöneticiler diğer paydaşların çıkarlarını ne kadar göz önünde bulundurmalıdır? Bu paydaşlar arasında sosyal, ekolojik haklara ve insan haklarına sahip olanlar bulunmaktadır. ŞSS ye ilişkin tartışma güçlü bir şekilde kendini paydaşların çıkarlarına ilişkin tartılmaya bağlamıştır. Bu bildirinin ilk kısmında bu tartışmaların şirket etik kuralları (şirketlerin uyduğu, yayınladığı bağlayıcı olmayan kurallar bütünü) ile birlikte ulusal ve uluslararası mevzuatı nasıl etkilediğine ilişkin güncel ŞSS standartlarının normatif çerçevesini çıkarmak için inceleme yapılacaktır.
Açıklama
Anahtar Kelimeler
Kaynak
International Faculty of Law Student Congress 2016
WoS Q Değeri
Scopus Q Değeri
Cilt
Sayı
Künye
Pappalardo, L.M. (2016). Corporate social responsibility and philanthrophy: the missing link. current normative framework and empirical evidence from multinational companies' inveolvment in the refugee crisis / Şirket sosyal sorumluluğu ve hayırseverlik: kayıp halka. güncel normatif çerçeve ve çok uluslu şirketlerin mülteci krizindeki yerine ilişkin ampirik bulgular. Maltepe Üniversitesi, International Faculty of Law Student Congress 2016. s. 27-30.