The perceptions of the content-teachers in tertiary education on English as a medium of instruction within Turkish context / Türkiye bağlamında yükseköğretimdeki alan öğretim üyelerinin İngilizcenin öğretim dili olarak kullanılmasına ilişkin algıları
Yükleniyor...
Tarih
2024
Yazarlar
Dergi Başlığı
Dergi ISSN
Cilt Başlığı
Yayıncı
Maltepe Üniversitesi, Lisansüstü Eğitim Enstitüsü
Erişim Hakkı
info:eu-repo/semantics/openAccess
Özet
This study was conducted with 24 content-teachers from the Faculties of Medicine, Engineering and Social Sciences of a state university in Türkiye. The research aimed to find out the content-teachers’ views on the use of English as a medium of instruction (EMI hereafter) at tertiary level of education as well as their perceptions on its advantages and disadvantages. It also probed the problems that the academicians encountered during their EMI teaching practice, the strategies they adopted to deal with those challenges and the suggestions that they put forward for better EMI implementation. In order to collect the data, three different qualitative research methods were employed, namely, semi-structured interviews, a focus-group discussion and classroom observations. The results were analyzed by coding and categorizing. The findings revealed that although some academicians welcomed EMI programs at universities by clarifying various reasons such as the status of English as a language of science, others opposed to its integration on the ground that the education should be offered through the mother tongue. There was also a group who held both a supporting and an opposing idea in regard to its implementation. Supporting ideas based on the idea that education should be given in English because the students would have the opportunity to follow the current literature and publications and they would not have any difficulties in accessing to the materials, on the contrary their opposing ideas were related to the fact that the learners could not construct the content knowledge due to their insufficient linguistic levels. As a result of the study, it was revealed that the language deficiency of the students constituted the biggest challenge for academicians and they mostly used the code-switching technique to overcome the problems. It was also determined that the content-teachers chiefly put emphasis on the preparatory education in order to improve the practices of using English as a medium of instruction. Field instructors stated that students should be classified according to their departments and terminological information should be provided during the preparatory year of education process.
Bu çalışma Türkiye’deki bir devlet üniversitesinin Tıp, Mühendislik ve Sosyal Bilimler Fakültelerinde çalışan 24 alan öğretim elemanıyla yapılmıştır. Çalışma, alan öğretim elemanlarının İngilizcenin öğretim dili olarak kullanılmasıyla ilgili görüşleriyle birlikte, uygulamanın avantajları ve dezavantajlarına ilişkin algılarını ortaya çıkarmayı da amaçlamaktadır. Araştırma ayrıca öğretim elemanlarının İngilizcenin öğretim dili olarak kullanılması sürecinde karşılaştıkları problemleri, bu problemleri aşmak için kullandıkları stratejileri ve daha iyi bir uygulama için önerilerini de saptamayı hedeflemiştir. Veri toplamak için üç farklı nitel araştırma yöntemi kullanılmıştır: yarı yapılandırılmış görüşmeler, odak-küme görüşmesi ve sınıf gözlemleri. Veriler kodlanarak ve tematik seçeneklere ayrılarak incelenmiştir. Araştırma sonucuna göre, bazı alan öğretim elemanları İngilizcenin dünyada bilimin dili olması gibi sebeplerden dolayı İngilizcenin öğretim dili olarak kullanılmasını destekliyorken diğer akademisyenler eğitimin ana dilde olması gerektiği görüşünü ifade ederek öğretim dili olarak İngilizcenin kullanılmasına karşı görüş bildirmişlerdir. Ayrıca bir grup öğretim elemanı da bu programları kısmen desteklediklerini kısmen de karşı çıktıklarını beyan etmektedirler. Bu grup içinde yer alan akademisyenlerden bazıları eğitimin İngilizce verilmesini, öğrencilerin güncel alan yazını ve yayınların izlenmesi, materyal erişimi konusunda zorluk yaşamamaları gibi sebeplerden dolayı destekliyorken öğrencilerin yetersiz dil bilgisi düzeylerinin içerik bilgisini anlamalarına engel olması nedeniyle bu programların uygulanmasına karşı görüş bildirmektedirler. Çalışmanın sonucunda, öğrencilerin dil yetersizliğinin akademisyenler için en büyük problemi oluşturduğu ve sorunların üstesinden gelmek için düzenek değiştirme tekniğini en çok kullandıkları da ortaya çıkmıştır. İngilizcenin öğretim dili olarak kullanılması uygulamalarının iyileştirilmesi için akademisyenlerin özellikle hazırlık eğitimine vurgu yaptıkları saptanmıştır. Alan öğretim elemanları; öğrencilerin bölümlerine göre sınıflandırılıp terim bilgisinin hazırlık eğitim sürecinde verilmesi gerektiğini belirtmiştir.
Bu çalışma Türkiye’deki bir devlet üniversitesinin Tıp, Mühendislik ve Sosyal Bilimler Fakültelerinde çalışan 24 alan öğretim elemanıyla yapılmıştır. Çalışma, alan öğretim elemanlarının İngilizcenin öğretim dili olarak kullanılmasıyla ilgili görüşleriyle birlikte, uygulamanın avantajları ve dezavantajlarına ilişkin algılarını ortaya çıkarmayı da amaçlamaktadır. Araştırma ayrıca öğretim elemanlarının İngilizcenin öğretim dili olarak kullanılması sürecinde karşılaştıkları problemleri, bu problemleri aşmak için kullandıkları stratejileri ve daha iyi bir uygulama için önerilerini de saptamayı hedeflemiştir. Veri toplamak için üç farklı nitel araştırma yöntemi kullanılmıştır: yarı yapılandırılmış görüşmeler, odak-küme görüşmesi ve sınıf gözlemleri. Veriler kodlanarak ve tematik seçeneklere ayrılarak incelenmiştir. Araştırma sonucuna göre, bazı alan öğretim elemanları İngilizcenin dünyada bilimin dili olması gibi sebeplerden dolayı İngilizcenin öğretim dili olarak kullanılmasını destekliyorken diğer akademisyenler eğitimin ana dilde olması gerektiği görüşünü ifade ederek öğretim dili olarak İngilizcenin kullanılmasına karşı görüş bildirmişlerdir. Ayrıca bir grup öğretim elemanı da bu programları kısmen desteklediklerini kısmen de karşı çıktıklarını beyan etmektedirler. Bu grup içinde yer alan akademisyenlerden bazıları eğitimin İngilizce verilmesini, öğrencilerin güncel alan yazını ve yayınların izlenmesi, materyal erişimi konusunda zorluk yaşamamaları gibi sebeplerden dolayı destekliyorken öğrencilerin yetersiz dil bilgisi düzeylerinin içerik bilgisini anlamalarına engel olması nedeniyle bu programların uygulanmasına karşı görüş bildirmektedirler. Çalışmanın sonucunda, öğrencilerin dil yetersizliğinin akademisyenler için en büyük problemi oluşturduğu ve sorunların üstesinden gelmek için düzenek değiştirme tekniğini en çok kullandıkları da ortaya çıkmıştır. İngilizcenin öğretim dili olarak kullanılması uygulamalarının iyileştirilmesi için akademisyenlerin özellikle hazırlık eğitimine vurgu yaptıkları saptanmıştır. Alan öğretim elemanları; öğrencilerin bölümlerine göre sınıflandırılıp terim bilgisinin hazırlık eğitim sürecinde verilmesi gerektiğini belirtmiştir.
Açıklama
Tam Metin / Full Text
Anahtar Kelimeler
EMI programs, Content-teachers, Linguistic level, Tertiary education, Code-switching, EMI programları, Alan öğretim elemanı, Dil seviyesi, Yüksek öğretim, Düzenek değiştirme
Kaynak
WoS Q Değeri
Scopus Q Değeri
Cilt
Sayı
Künye
Özcan, M. (2024). The perceptions of the content-teachers in tertiary education on English as a medium of instruction within Turkish context / Türkiye bağlamında yükseköğretimdeki alan öğretim üyelerinin İngilizcenin öğretim dili olarak kullanılmasına ilişkin algıları. (Yayımlanmamış Yüksek Lisans Tezi). Maltepe Üniversitesi, Lisansüstü Eğitim Enstitüsü, İstanbul.
