Türkiye’nin dört farklı bölgesinde çocuk ve ergenlere cinsel tacizde bulunan kişilerin karakteristik özellikleri

Küçük Resim Yok

Tarih

2011

Dergi Başlığı

Dergi ISSN

Cilt Başlığı

Yayıncı

Erişim Hakkı

info:eu-repo/semantics/openAccess

Araştırma projeleri

Organizasyon Birimleri

Dergi sayısı

Özet

Amaç: Son yıllarda Adli Tıp Kurumu’na başvurular Türkiye’de çocuk ve ergenlerde cinsel istismarın çok yaygın olduğunu göstermektedir. Ülkemizde ve uluslararası literatürde taciz mağdurlarıyla ilgili çok sayıda araştırma yürütülmüş olmasına karşın, çocuk ve ergenlere cinsel istismarda bulunan kişilerin klinik ve demografik özelliklerine yeterince odaklanılmamıştır. Bu çalışmada Batı Karadeniz, Doğu Anadolu, Marmara ve Akdeniz bölgesindeki belli hastanelere gönderilen mağdurlar değerlendirilerek, cinsel istismarcıların sosyokültürel özellikleri incelenmiştir. Yöntem: Olgular Zonguldak Karaelmas Üniversitesi Tıp Fakültesi Hastanesi, Elazığ Ruh Sağlığı ve Hastalıkları Hastanesi, Adana Ekrem Tok Ruh Sağlığı ve Hastalıkları ve Bursa Dörtçelik Çocuk Hastanesi Çocuk ve Ergen Ruh Sağlığı ve Hastalıkları kliniklerinde adli değerlendirmeye tabi tutulan çocuk ve ergen cinsel istismar mağdurlarına eylemde bulunan istismarcılarının bilgilerini içermektedir. Cinsel istismarcılara ait veriler olguların tıbbi veya adli dosyalarındaki kayıtlardan elde edilmiş; mağdurların demografik özelliklerine (yaş, cinsiyet), olayın karakteristik özelliklerine (istismarcı-mağdur ilişkisi) ve sanığın belirleyici özelliklerine göre (yaş, cinsiyet, eğitim düzeyi, evlilik durumu, suç amaçlı çocuk pornografisi ve/veya bilgisayar kullanımı) kaydedilmiştir. Bulgular: Çocuk ve ergenlere yapılan cinsel tacizlerde, tüm istismarcılar erkektir. Cinsel istismarcıların çoğunun mağdur olan çocuk ve ergenin aile üyelerinden, akraba veya tanıdık kimselerden oluştuğu saptanmıştır. En sık kız çocukları istismara maruz kalmakta, artan yaşla birlikte istismara uğrayan kızların oranı artmaktadır. Cinsel istismarcıların eğitim düzeyinin düşük olması, evli olmama ve madde ve/veya alkol kullanım öyküsü oranının yüksek olduğu izlenmektedir. Sonuç: Bulgularımız, çocuk ve ergenlere karşı cinsel taciz vakalarında istismarcıların çoğunluğunu erkek ve evli olmayan kişilerin oluşturduğunu, istismarcılarda eğitim düzeyinin düşük ve madde ve/veya alkol kullanım öyküsü oranının yüksek olduğunu göstermiştir. Türkiye’de çocuk ve ergenlerin mağduru olduğu cinsel istismar olgularında değişik istismarcı tipleri arasında klinik açıdan anlamlı farklılıkları daha iyi belirleyebilmek amacıyla yapılacak ileri araştırmalara gereksinme vardır.

Açıklama

Anahtar Kelimeler

Kaynak

Anadolu Psikiyatri Dergisi

WoS Q Değeri

Scopus Q Değeri

Cilt

12

Sayı

1

Künye