British Imperial Rhetoric: Pukka Sahibs, Memsahibs and Orientals in Burmese Days by George Orwell
Küçük Resim Yok
Tarih
2016
Yazarlar
Dergi Başlığı
Dergi ISSN
Cilt Başlığı
Yayıncı
Erişim Hakkı
info:eu-repo/semantics/openAccess
Özet
George Orwell'in Burmese Days romanı otonomi ve bağımsızlık taleplerinin Hint Yarımadasında güçlü şekilde ifade edildiği ve Burmalıların İngiliz sömürge yönetimine karşı küçük çaplı muhalefet işaretleri göstermeye başladıkları 1920lerde Burma'nın Kyauktada adlı sömürge şehrinde geçer. Bu çalışmanın amacı Burmese Days romanında sömürülenler ve sömürgeci ya da "pukka sahib" ve "memsahibler" arasında var olan kültürel, ekonomik, sosyal ve psikolojik engellerdeki İngiliz imparatorluk söyleminin yansımalarını araştırmaktır. Dönem ve İngiliz imparatorluk retoriği hakkında kısa bir tarihi açıklamadan sonra ikinci bölümde, İngiliz imparatorluk söyleminin, erkek ve kadın tüm sömürgecilerin algılarını, düşüncelerini ve sömürülenlerle ilişkilerini nasıl baltaladığını ve bu insanlara olan cehalet, önyargı ve düşmanlıklarını nasıl beslediği analiz edilmektedir. "Pukka sahib" ve 'memsahib'lerin adil, dürüst, namuslu, bitaraf, mesafeli ve işinde kusursuz oldukları yolundaki yaygın algının tersine, romanda yer alan kadın ve erkek karakterler bir araya gelmekten korktukları yerel halkı hor görmekte, hakir görmekte ve sevmemektedirler. Üçüncü bölüm esas olarak, diğer İngiliz kadın ve erkeklerinden farklı olarak sömürge rejiminin medenileştirici ya da eğitici bir amacı olduğuna inanmayan Flory üzerinde durur. Flory, böyle yapmak yerine İngiliz sömürgecilerin açıkça ekonomik, dilsel, sosyal ve kültürel olarak çöreklendikleri Burma'daki bir sömürgede değerlerini, ilkelerini ve ideallerini yüceltmeye takıntılı olduklarına inanmaktadır. Dördüncü ve son bölümde ise, üstün, medeni ve eğitimli "pukka sahib" ve "memsahib"lere göre kendilerinin daha aşağıda, ahlaksız ve yozlaşmış oldukları yolundaki algıyı içselleştirmiş iki Burmalı üzerindeki baskın söylemin dikte ve dayatmalarının olumsuz etkisi araştırılır. "Doğulular" umutsuzca ve boş yere İngilizlerin yaşam biçimlerine, adetlerine, usullerine ve kültürüne öykünse ve bu yüzden bunları taklit etmeye ve uyum sağlamaya uğraşsa da, imparatorluk öğretisinin tam tersine sömürgeciler ahlaksız, edepsiz, adil olmayan, içkici, ırkçı kadın avcıları ve koca avcılarından ibaret olduğu için Orwell'in çizdiği sömürgeci topluluk korkutucudur
Açıklama
Anahtar Kelimeler
Kaynak
Hacettepe Üniversitesi Edebiyat Fakültesi Dergisi
WoS Q Değeri
Scopus Q Değeri
Cilt
33
Sayı
2