Yazar "Aközlü, Zeynep" seçeneğine göre listele
Listeleniyor 1 - 13 / 13
Sayfa Başına Sonuç
Sıralama seçenekleri
Yayın Adölesan dönemde görülen yakın partner şiddetinde risk faktörleri(Maltepe Üniversitesi, 2019) Aközlü, ZeynepŞiddet üzerindeki çalışmalar genellikle evli çiftler üzerinde yapılmış, genç insanlar üzerindeki etkilerinin incelenmesine ise yakın zamanda başlanmıştır. Oysa adölesan dönemde maruz kalınan şiddetin, gelecekte yaşanacak olan şiddet olgularının öncüsü olduğu bilinmektedir. Adölesan dönemin çocukluktan erişkinliğe bir geçiş dönemi olduğu ve ilişkilerdeki deneyimsizlikleri nedeniyle şiddetin sonuçlarından daha fazla etkilendikleri düşünüldüğünde, şiddete zemin hazırlayan risk faktörlerini değerlendirmenin önemi tartışılmazdır. Bu çalışma psikolojik açıdan kırılgan bir dönem olan adölsan dönemde görülen yakın partner şiddetini risk faktörleri açısından incelemek amacıyla yapılmıştır.Yayın Adölesanlarda siber zorbalığa maruziyetin sonuçları: Siber mağduriyet(Maltepe Üniversitesi, 2019) Aközlü, ZeynepSiber zorbalık; internet, cep telefonu, sosyal ağlar vb. bilgi iletişim teknolojilerini kullanarak, başkalarına zarar verme amacı taşıyan ve sürekli olarak tekrarlanan davranışlardır. Bu davranışlar, hakaret etmek, dedikodu yaymak, kişisel bilgi ve görüntüleri izinsiz olarak yayınlamak, birini utandırmak veya sanal ortamdan dışlamak gibi biçimlerde ortaya çıkmaktadır. Alanyazında siber zorbalığa maruz kalan adölesanların, psikolojik yönden etkilenmelerinin yanı sıra okul başarısı ve sosyal yaşam açısından da olumsuz etkilendiğine dair kanıtlar vardır. Bu çalışma siber zorbalığa maruz kalan adölesanlarda psikolojik, fiziksel, akademik ve sosyal sorunların incelemesi amacıyla yapılmıştırYayın Anne sütü ve emzirme ile ilgili anneler tarafından bilinen doğrular ve yanlışlar(Maltepe Üniversitesi, 2018) Aközlü, ZeynepGİRİŞ ve AMAÇ: Bu çalışma, anne sütü ve emzirme ile ilgili anneler tarafından bilenen doğrular ve yanlışların neler olduğunun incelenmesi amacıyla tanımlayıcı olarak yapılmıştır. YÖNTEM ve GEREÇLER: Araştırma, 1 Ocak – 1 Mart 2015 tarihleri arasında Eğitim ve Araştırma Hastanesinde 0-2 yaş grubu bebeği yatan 250 annenin katılımı ile gerçekleştirilmiştir. Veri toplama aracı olarak, 32 sorunun yer aldığı anket formu ve annelerin anne sütü ve emzirmeye yönelik bilgilerini değerlendiren 34 ifadenin yer aldığı tanımlayıcı form kullanılmıştır. Verilerin değerlendirilmesinde istatistiksel analizler kullanılmıştır. BULGULAR: Çalışmaya katılan annelerin yaş ortalaması 28.7 olup, %27.6’sının ilkokul mezunu ve %87.2’sinin ev hanımı olduğu saptanmıştır. Annelerin %85.6’sının anne sütü ve emzirme ile ilgili bilgi aldığı, bilgi edinme kaynaklarında %56 ile sağlık personelinin ilk sırada yer aldığı belirlenmiştir. Annelerin %41.6’sı “Buzdolabından çıkarılan anne sütü ocakta ısıtıldıktan sonra bebeğe verilmelidir” ifadesine, %71.2’si “Göğüsler her emzirmeden önce karbonatlı veya sabunlu suyla temizlenir” ifadesine evet demiştir. Annelerin bilgi alma durumları ile anne sütü ve emzirmeye yönelik ifadelere verdikleri yanıtlar karşılaştırıldığında, annelerin bilgi alma durumları ile sekiz ifade arasında istatistiksel olarak anlamlı fark bulunmuştur (p<0.05). TARTIŞMA ve SONUÇ: Çalışmaya katılan annelerin büyük çoğunluğu anne sütü ve emzirme ile ilgili bilgi almış olmalarına rağmen, anne sütü ve emzirmeye yönelik bilgilerinin yeterli olmadığı görülmüştür.Yayın COVID-19 pandemisinde sağlık hizmetlerine erişim: çocuk sağlığı nasıl etkilendi?(İstanbul Üniversitesi, 2021) Aközlü, Zeynep; Öztürk Şahin, ÖzlemCOVID-19, Dünya Sağlık Örgütü tarafından 11 Mart 2020 tarihinde pandemi olarak ilan edilmiştir. Hastalığın yüksek bulaşıcılığı nedeniyle tüm dünyada sağlık hizmetleri sunumunda değişikliklere gidilmiş, sağlık otoriteleri acil nedenler dışında hastane başvurularının azaltılması çağrıları yapmıştır. Viral yayılımı önlemek için uygulanan kısıtlamalar, hastalığın belirsizliğine ilişkin korkular, sağlık profesyonellerinin enfekte hastaların takibi, tedavisi ve bakımına yönlendirilmesi, kişisel koruyucu ekipman eksikliği ve pandeminin getirdiği finansal zorluklar nedeniyle COVID-19 dışı sağlık hizmetlerine erişim oranlarında keskin bir düşüş yaşanmıştır. COVID-19’un neden olduğu bu durumdan en çok etkilenen popülasyon şüphesiz ki çocuklar olmuştur. Sağlık hizmeti sunumundaki değişiklikler nedeniyle ana-çocuk sağlığı hizmetleri sekteye uğramış, bağışıklama oranları büyük ölçüde azalmıştır. Enfekte hastalara müdahale edebilmek için polikliniklerin kapatılması, yataklı servisler ve ameliyathanelerin yoğun bakımlara dönüştürülmesi çocukların akut veya kronik hastalıklarının tanı ve tedavilerinde gecikmelere neden olmuştur. Kronik hastalığı olan çocuklar ilaç veya tıbbi ekipman sıkıntısı yaşamış, rehabilitasyon hizmetlerine ihtiyaç duyan çocuklar destekleyici bakım alamamışlardır. Ayrıca okulların kapatılmasıyla koruyucu ruh sağlığı hizmetleri sürdürülememiştir. Sağlık hizmetlerine erişim oranlarındaki azalmalar, başta düşük ve orta gelirli ülkeler olmak üzere tüm dünyada çocukluk çağı mortalite ve morbiditesi üzerinde olumsuz sonuçlar doğurabilir. Türkiye’de çocuk sağlığına yönelik kazanımların sürdürülmesi ve sağlık hizmetlerinin planlanması açısından dünyadaki verilerin incelenmesi önemlidir. Dolayısıyla bu derlemede, küresel salgın sürecinde sağlık hizmetlerine erişimdeki azalmanın çocuk sağlığı üzerindeki etkilerinin incelenmesi amaçlanmıştır.Yayın Determination of the quality of life of parents with children treated in the pediatric oncology clinic during the COVID-19 pandemic and affecting factors(Medknow, 2023) Topan, Aysel; Şahin, Özlem Öztürk; Aközlü, Zeynep; Bayram, Dilek; Ayyıldız, Tülay KuzluIntroduction Even in the absence of a pandemic, pediatric oncology patients have decreased immunological levels. This condition requires families to monitor their children’s risk of infection on a frequent basis. The possibility of being exposed to coronavirus disease 2019 (COVID-19) in a hospital or community environment has created significant concern among cancer families. Objectives This study sought to ascertain the quality of life of parents who sought treatment for their children at a pediatric oncology clinic during the COVID-19 epidemic, as well as the factors that influenced it. Materials and Methods This cross-sectional study included 62 parents with children ages 0 to 19 who receive treatment for their children at the pediatric oncology clinic of an application and research center in Turkey’s Western Black Sea area. “The Participant Information Form” and “The Scale of Quality of Life-Family Version (QOL-FV)” were used to collect data. The researchers used the face-to-face interview approach to obtain data. To investigate the differences in scale levels based on the descriptive characteristics of the parents, one-way analysis of variance, t-test, and post hoc (Tukey, least significant difference) analyses were used. Results The total mean score of the parents’ QOL-FV was found to be 148.097 25.843 (87–258). In the study, it was determined that financial difficulties, difficulties in accessing the hospital during the treatment process, and changes in daily activity/behavior had negative effects on parents’ quality of life. Conclusion Most of the parents who participated in our study stated that their quality of life got worse with the pandemic. It was determined that the COVID-19 pandemic had effects on the quality of life of parents of pediatric oncology patients in various ways.Yayın The effect of massage on newborns(Maltepe Üniversitesi, 2018) Aközlü, Zeynep; Ekim, AyferMassage therapy is one of the most used and effective methods in alternative therapies. Massage is also a therapeutic nursing method and affects the baby's behaviour status, respiration and stress level positively.Yayın Engelli çocuklar sahip olan ailelerle yapılan hemşirelik lisansüstü tezlerinin incelenmesi: sistematik derleme(Istanbul Aydin University, 2020) Aközlü, Zeynep; Ekim, AyferAmaç: Bu sistematik derleme, engelli çocuklara sahip olan ailelerle yapılan hemşirelik alanındaki lisansüstü tezlerin incelenmesi amacıyla yapıldı. Gereç ve Yöntem: Çalışma, içeriğinde “engelli çocuk, hemşire, aile” kelimesi geçen lisansüstü tezlerin taranması şeklinde 1-10 Temmuz 2019 tarihleri arasında gerçekleştirildi. Araştırma kapsamına dahil edilme kriterlerine göre 18 lisansüstü teze ulaşıldı. Bulgular: İncelenen lisansüstü tezlerin büyük çoğunluğunun (n=15) yüksek lisans tezi olduğu, %61.1 ile en fazla tezin (n=11) Çocuk Sağlığı ve Hastalıkları Hemşireliği Anabilim Dalı’nda yapıldığı ve %23.8’inin konu alanının ebeveyn ruh sağlığı (f=5) üzerine olduğu saptandı. Sonuç: Engelli çocuğu olan ailelerin fiziksel, duygusal, sosyal ve ekonomik yönlerden büyük bir yük altında oldukları görülmektedir. Hemşireler tarafından sağlanan bilgi, bakım, danışmanlık, eğitim ve destek girişimleri, engelli çocuğa sahip olan ailelerin yaşadıkları güçlüklerle baş edebilmesi, yaşam kalitesinin arttırılması ve uzun süreli bakımın devamlılığı açısından oldukça önemlidir.Yayın Internet addiction and stressors causing internet addiction in primary school children during the Covid-19 pandemic: a descriptive and cross-sectional study from Turkey(Yeşilay, 2021) Aközlü, Zeynep; Kolukısa, Tuğçe; Öztürk Şahin, Özlem; Topan, AyselIn this study, we aimed to examine the status of internet addiction in children and the stress factors causing it during the coronavirus disease 2019 (COVID-19) pandemic. This study was a descriptive and cross-sectional study. The study sample included 154 parents of 7- to 10-year-old students. Participant information form and the Family-Child Internet Addiction Scale were used as data collection tools. The data of the study were collected with a questionnaire (via Google Forms) between July 15 and December 15, 2020. Of the children participating in the study, 90.3% (n=139) showed no symptoms and 9.7% (n=15) showed limited symptoms in terms of internet addiction. The total mean score that the children obtained from the scale was found to be 24.6±16.9. It was observed that the frequency of a child playing games with parents, the parents watching news about COVID-19 with the child, and the child being frequently warned about the COVID-19 precautions increased the children’s internet addiction scores (p<0.05). This study demonstrated that if the pandemic process was prolonged, internet addiction in children could be further triggered.Yayın The perception concerning the COVID-19 pandemic: case of Turkey(The Association of Health Research and Strategy, 2021) Hoşgör, Haydar; Aközlü, Zeynep; Gündüz Hoşgör, DeryaObjectives: This study aims to evaluate the level of knowledge and perception of the Turkish society about the COVID-19 pandemic. Methods: This cross-sectional study whose sampling consists of 903 adults. Results: About half (49.6%) of the participants' information sources about COVID-19 composed of printed and visual media tools such as television, radio, newspaper, etc. 57.5% of the participants stated that their selfknowledge levels about COVID-19 were at a good level, whereas 19.7% of them at a very good level. 64.4% of the participants stated that their health would be seriously damaged if they get this virus; 58.9% of them thinks that this virus will severely damage their place of the resident; 50.9% of them stated that they trust that this crisis will be handled effectively by the health authorities of Turkey. Participants rated themselves an average of 8.7 points on compliance with COVID-19 measures. It was found that the participants had a 55% confidence in the Coronavirus Scientific Advisory Board (Turkey) and the World Health Organization (WHO) regarding COVID-19. Conclusions: Like all over the world, health authorities also in Turkey have taken several measures in the context of fighting against the pandemic and they expect society to comply with these measures. The fact that individuals in the society fulfill their individual responsibilities by confirming the accuracy of the information took place in printed/visual and social media from reliable sources is an important factor in reducing the effects of infectious diseases.Yayın Practices of Turkish Mothers on the Use of Supplements, Herbs-Spices and Child Nutrition During the COVID-19 Pandemic Lockdown: A Cross-Sectional Study / Türk Annelerin COVID-19 Pandemisi Sürecinde Takviye Edici Gıda, Bitki-Baharat Kullanımı ve Çocuk Beslenmesi Uygulamaları: Kesitsel Bir Çalışma(2022) Öztürk Şahin, Özlem; Taşdelen, Yeliz; Aközlü, Zeynep; Uçar, Beyza; Topan, AyselObjective: The study aimed to examine the practices of mothers regarding the use of supplements, herbs-spices and child nutrition during the coronavirus disease-2019 (COVID-19) pandemic lockdown in a sample of Turkish mothers. Material and Methods: This descriptive and cross-sectional was study conducted in Karabük province of Türkiye. Five hundred and sixty five mothers with children aged 2-18 participated in the study. For data collection, a questionnaire was used to evaluate the foods consumed by children and the practices of mothers on child nutrition. Descriptive statistical methods, and the chi-square test for differences between groups in terms of categorical variables was used. Results: Eighty-nine percent of mothers had used at least one product to protect their children from COVID-19. While the use of supplements by the mothers was 62%, the use of herbs and spices was 74%. A significant difference was found between the type of product used by the mothers and the state of mothers’ being informed about the use of any product (Psupplement<0.001; Pherbs-spices< 0.001). Conclusion: Especially the mothers who resorted to these products used them without getting any information. In order for parents to access evidence-based information on child nutrition, training given by health professionals in a virtual learning environment is important for mothers to learn proper nutrition practices.Yayın Psychosocial effects of immigration on children(Maltepe Üniversitesi, 2018) Aközlü, Zeynep; Ekim, AyferImmigration is defined as a phenomenon and a place where individuals or groups move from one place to another to settle in there and to spend some or all of their lives because of social, economic, cultural and political reasons. Especially in recent years, hundreds of thousands of people have immigrated from Middle East to Europe in order to escape from war and torture, resulting in a serious population movement. In immigration cases, children are in a special position due to the fact that their numbers are too high and they need to be protected. It is the children who pay the biggest price during the war and immigration. Immigration causes an irregular enviroment therefore, children are not able to benefit from education, health, social services, and they face more violations of rights. The negativities that may occur in this process can cause the children to be deeply and sometimes permanently damaged in their physical, mental and social development. Children are confronted as a new and important group within the recent migration movements. New and comprehensive studies are needed to understand the effects of immigration on child mental health. The aim of the review is to provide information about the psychosocial problems experienced by refugee children and adolescents.Yayın Sağlık programlarında öğrenim gören öğrencilerin Covid-19'a dair bilgi, önlemlere uyum ve risk algısı düzeylerinin sosyo-demografik özellikler açısından incelenmesi(Zekai ÖZTÜRK, 2021) Hoşgör, Haydar; Aközlü, ZeynepBireylerin sağlık riski algısı, bulaşıcı hastalıkların yayılımının önlenmesinde önemli bir faktördür. COVID19’un daha çok yaşlı nüfusu etkilediği yönündeki haberler genç yaş gruplarında rehavete neden olabilmektedir. Bu çalışmanın iki temel amacı vardır. Bunlardan ilki, üniversite öğrencilerinin sosyodemografik özellikleri ile COVID-19 hakkındaki bilgi, önlemlere uyum ve risk algısı düzeyleri arasındaki farkların incelenmesidir. İkincisi ise katılımcıların COVID-19’a dair bilgi, önlemlere uyum ve risk algısı düzeyleri arasındaki ilişkilerin araştırılmasıdır. Bu amaç doğrultusunda veriler, 1-10 Aralık 2020 tarihleri arasında İstanbul’da bulunan bir vakıf üniversitesinin sağlık programlarında eğitim gören öğrencilerden çevrimiçi anket yöntemiyle toplanmıştır. 310 kullanılabilir anketin elde edildiği araştırmada; öğrencilerin risk algısı düzeyleri ile cinsiyet ve yaşadıkları yerin niteliği arasında anlamlı bir farklılık saptanmıştır (p<0,05). Öğrencilerin önlemlere uyum düzeyi ile risk algısı düzeyi (r=0,273) ve bilgi düzeyi (r=0,131) arasında pozitif ve anlamlı bir ilişki saptanmıştır. Ayrıca öğrencilerin COVID-19 kaynaklı risk algıları ve bu konudaki bilgi düzeyleri arttıkça, virüsten korunma önlemlerine daha fazla riayet ettikleri sonucuna varılmıştır.Yayın Sağlık programı öğrencilerine verilen web tabanlı enfeksiyonlardan korunma eğitiminin covid-19 korku düzeyine etkisinin incelenmesi(Fenerbahçe Üniversitesi Sağlık Bilimleri, 2023) Erdoğan, Hatice; Aközlü, Zeynep; Bakır, Gizem Kubat; Ulcay, Doğa; Taşçı, Sena MelikeBu çalışmada, sağlık programlarında okuyan öğrencilere verilen web tabanlı enfeksiyonlardan korunma eğitiminin COVID-19 korku düzeyine etkisinin incelenmesi amaçlandı. Yarı deneysel tasarımda olan bu araştırmanın örneklemini 513 öğrenci oluşturdu. Veri toplama aracı olarak, sosyodemografik özellikleri sorgulayan “Tanıtıcı Bilgi Formu” ve COVID-19 enfeksiyonu ve korunma yöntemleri hakkında bilgi düzeylerini değerlendiren form kullanıldı. Eğitim öncesi “Ön Test” uygulandı ve ardından web tabanlı eğitim sistemi üzerinden 40 dakika süren “COVID-19 Enfeksiyonu ve Korunma Yöntemleri” eğitimi gerçekleştirildi. Eğitim sonrasında “Son Test” uygulandı. COVID-19 döneminde öğrencilere verilen web tabanlı COVID-19 enfeksiyonu ve korunma yöntemlerine yönelik eğitim öncesi ve sonrası bilgi düzeyleri ve COVID-19 Korkusu Ölçeği puanları arasında istatistiksel olarak anlamlı fark saptandı (p<0,05). Bu araştırmanın sonucunda; hemşirelik, ilk ve acil yardım, anestezi programlarındaki öğrencilere verilen web tabanlı enfeksiyonlardan korunma eğitiminin etkili olduğu, öğrencilerin bu konuda bilgi düzeyini arttırdığı ve COVID-19’a yakalanma korkularının azalmasına katkı sağladığı görüldü.