İletişim Fakültesi Koleksiyonu
Bu koleksiyon için kalıcı URI
Güncel Gönderiler
Yayın Lobicilik ve İsviçre’nin sözleşmeli çocukları: Verdingkinder / Lobbying and the contracted children of Switzerland: Verdingkinder(2016) Türkkol, FatmaLobicilik kavramının temel tanımlarından biri, “Belirli bir çıkar grubunun isteklerini, siyasal organlara kabul ettirmek, onları kendi doğrultusunda etkilemek amacıyla kurulmuş topluluk” şeklindedir. Bu tanımlamaya uygun bir örnek oluşturan ve çalışmaya konu olan olay da İsviçre'de 1790'lı yıllardan 1960'lı yılların sonuna kadar süren bir çocuk hakları ihlalidir. Yapılan bir yasal düzenleme ile 14 yaşından küçük çocukların fabrikalarda çalışması yasaklanınca çocuklar ailelerinden alınarak çiftliklere satılmış ve süreci de toplumun kabullenmesi sağlanacak şekilde din adamları yürütmüştür. Bu çocukların ortak özellikleri yoksul, boşanmış veya suç işlemiş ebeveynlere sahip olmalarıdır. 1998 yılından beri resmi olarak mağdurların haklarını konu alan lobicilik faaliyetinin büyük oranda başarıya ulaştığı görülmektedir. Yapılan çalışmalarla tanıklar dinlenmekte, hedeflenen tazminatın devlet tarafından mağdurlara ödenmesine çalışılmaktadır. Halen hayatta olan 10.000 mağduru ve ailelerini yakından ilgilendiren konu, başarıya ulaşmış bir lobicilik faaliyeti örneği olarak gösterilebilir niteliktedir.Yayın Sağlık iletişiminde sosyal medya kullanımının bireyler üzerindeki etkileri / Effects of social media usage on individuals in terms of health communication(T.C.Maltepe Üniversitesi, 2016) Tosyalı, Hikmet; Sütçü, Cem SefaTeknolojik gelişmeler birçok alanı olduğu gibi sağlık alanını da etkilemekte, hem sağlık uzmanlarının hem de hastaların medikal bilgilere hızlı ve kolay bir şekilde ulaşmalarına imkân sağlamaktadır. Günümüzde en çok kullanılan iletişim araçlarından biri haline gelen sosyal medya, gerek kişilerarası gerekse kitle iletişimine imkân sağlayan yapısı sayesinde sağlık alanında kişiler ve kurumlar tarafından kullanılan etkili araçlardan birisi haline gelmiştir. Sağlık hizmetlerine erişimin oldukça kısıtlı olduğu yıllarda hastane veya hekime ulaşma imkânı olmayan insanlar ailelerinden, akrabalarından ve arkadaş gruplarından aldıkları önerilere göre tedavilerini gerçekleştirirken günümüzde tedavi önerilerine; tavsiye siteleri, bloglar, sosyal paylaşım ağları gibi sosyal medya platformlarından ulaşılmaktadır. Sağlık sektörü temsilcilerinin gazete, radyo ve televizyonda yapacakları reklam ve tanıtım faaliyetlerinin de yasal düzenlemelerle oldukça sınırlandırılmış olması, sosyal medyayı sektör temsilcileri için önemli bir tutundurma aracı haline getirmiştir. Bu çalışmada sağlıkla ilgili konularda sosyal medya kullanımının etkileri ve sağladığı imkânlar, güncel uygulamalar perspektifinde tartışılmaktadır.Yayın İnternet ve sosyal medya kullanıcılarının internet güvenliği ve çevrimiçi gizlilik ile ilgili kanaatleri ve farkındalıkları / Internet and social network users’ opinions and awareness regarding ınternet security and online privacy(T.C.Maltepe Üniversitesi, 2016) Aslanyürek, MalikAktif internet kullanıcı sayısının 2,5 milyara ulaştığı günümüzde internet ve siber ortamda devletin gözetim teknolojilerini kullanması; internet servis sağlayıcılarının ve şirketlerin pazarlama faaliyetleri amacıyla çevrimiçi ortamda bulunan kişisel verilerimizi toplaması; tam olarak neye ve kime hizmet ettikleri bilinemeyen bilgisayar korsanlarının ise kötü amaçlı faaliyetleri internet güvenliği ile çevrimiçi gizlilik alanında birçok ihlale sebep olmaktadır. Çalışmada ülkemizdeki internet kullanıcılarının internet güvenliği ve çevrimiçi gizlilik alanlarındaki ihlaller karşısında kanaatlerini ve farkındalıklarını değerlendirmek amacıyla 479 katılımcılı bir anket araştırması gerçekleştirilmiştir. Araştırma bulguları, çevrimiçi gizlilik ve güvenlik ihlalleri karşısında internet kullanıcılarının farkındalık boyutunun yüksek olduğunu; fakat bu ihlaller karşısında internet kullanımından vazgeçme eğilimlerinin düşük olduğunu göstermektedir.Yayın Yugoslav sineması ve balkanizm sonrası Bosna-Hersek sineması’na bakış: Danis Tanovic sineması örneklemi / A view into Yugoslav cinema and cinema of Bosnia-Herzegovina after balkanism: Sample of Danis Tanovic cinema(T.C.Maltepe Üniversitesi, 2016) Akova, SibelHer bir argümanı ile güncel yaşam pratiklerinden soyutlanmaya olanak tanıyan, büyüsü ile sanatın en çekici dallarından biri olan sinema, kuşkusuz ki olayların, öykülerin, karakterlerin ve hikayelerin betimlendiği mekanlar ile hafızalarda yer edinir. Görkemli dekorları ve büyülü mekanları ile hayaller kurdurabilen, gerçeğe en yakın görüntüleri ile yaşamı sorgulatabilen sinema, mekan kurguları ile anlatılmak istenenin (içerik) kurgu, ideoloji, mizansen ve form gibi sembolik anlatım araçlarını kullanarak, düşün dünyasını zenginleştirmektedir. Toplumsal referansların izdüşümü niteliğine haiz sinema, içeriği, mekanlarının tasarımı, hikayenin gücü ve oyuncularının ifadeleri ve öğeleri ile birey ve toplumlara, gerçek veya hayal söylenmek isteneni, düşünsel ipuçları aracılığı ile görsel algı yaratarak akıl gözüne hitap etmektedir. Çalışma ile ‘’insanlık için, aydınlık için, gelecek için sinema yapıyoruz, filmlerimiz insanlık mücadelesi içindir, kriterlerimiz yoktur’’ söylemi ile hareket eden, sinema disiplini içerisinde farklı bir kıymete sahip Yugoslav Sinemasının (1945-1991) tarihi seyri incelenerek, dönemin iktidarının sinema sanatına bakış açısı ve beklentileri ile dönemin şartları içerisinde mevcut olan siyasal ve toplumsal olayların sinema disiplini üzerindeki etkileri ile sinema yapımcılarının iktidara karşı itaatkar ve muhalif şeklindeki zıt duruşları irdelenmiştir. Yugoslavya’nın dağılma süreci itibariyle, 1992 yılından günümüze kadar olan süreç içerisinde, BosnaHersek ülkesinde sinema sanatının durumu hakkında saptamalar yapılmaya çalışılmıştır. Çalışma karşılıklı görüşme tekniği ile hazırlanmıştır. Karşılıklı görüşme ise BosnaHersek sinemasının en güçlü temsilcilerinden biri olan Yönetmen Danis Tanovic ile gerçekleştirilerek, Yugoslav, Bosna-Hersek ve Danis Tanovic sinemaları üzerine tespitleri içermektedir. Çalışma ile literatürde, Yugoslavya Sineması’na dair olan mevcut eksikliği tamamlayabilmek amaçlanmaktadır.Yayın Soma maden kazası sonrasında verilen başsağlığı ilanları: Nicel ve nitel bir çalışma / Condolence advertising in the days following Soma mining accident: A quantitative and qualitative study(T.C.Maltepe Üniversitesi, 2016) Türkel, SelinBaşsağlığı ilanlarını, bir organizasyonun paydaşları ile duygudaşlık kurmasına olanak sağlayan kurumsal mesajlar olarak tanımlamak mümkündür. Bu çalışmada, başsağlığı ilanlarının temel özellikleri hakkında alan yazındaki görece olarak az sayıdaki eserden yararlanarak Türkiye’de bir araştırma gerçekleştirilmiştir. Üç aşamada yürütülen araştırmanın ilk kısmında, Soma maden kazasından sonra verilen başsağlığı ilanları üzerinde bir içerik analizi yapılmıştır. İkinci aşamada, içerik analizinden elde edilen mesaj çekiciliğine dair bulgularla deneysel bir araştırma yürütülmüştür. Son kısımda ise, farklı çekicilik türlerine ilişkin deney sonuçlarının yorumlanabilmesi adına odak grup çalışmasından yararlanılmıştır. Araştırma sonuçları, taziyede bulunmanın kurumlar için riskli olabilecek hassas bir konu olduğunu göstermiştir. Başsağlığı dileme davranışının altında yatan motivasyonlar, hedef kitle tarafından sorgulanabilmektedir.Yayın Medya gücünü aşındırma girişimi olarak taraftar tepkiselliği: “Medya mağduru” tribüncüler medyaya karşı / Football fans contesting media power: Supporters as “Media victims” against the media(T.C.Maltepe Üniversitesi, 2016) Akın, AltuğBu makalede futbol taraftarlığı kimlikleri etrafında bir internet forumunda bir araya gelmiş bir topluluğun, Özgür Soylu isimli taraftarın deplasman maçına giderken öldürülmesi olayı ardından medya mağduru oldukları hissini kolektifleştirmeleri ve öfkelerini medyaya karşı eylemlere dönüştürme süreçleri incelenmiştir. İçerik analizi ve internet etnografisi yöntemlerinin kullanıldığı araştırmada hedeflenen, forum kullanıcısı taraftarların ortaya koydukları medyaya yönelik tepkinin özelliklerinin, sebeplerinin ve dönüşümünün derinlemesine anlaşılmasıdır. Medyanın toplumsal gücünün denetim altında tutulma yollarından biri olarak tartışılan taraftarların medyaya yönelik tepkisinin medya ve iletişim çalışmaları alanındaki eleştirel yaklaşımları besleyebileceği noktaların tartışıldığı makalede öfkenin eyleme dönüşümü medya gücü ve alternatif medya kavramlarından hareketle ele alınmıştır. Bu süreçte önemli bir durak olarak medya mağduriyeti hissi kavramı önerilmiştir.Yayın Social construction of ınternational news in India: Politics of ınternational news agencies(T.C.Maltepe Üniversitesi, 2015) Mitra,TanujThis study outlines the prominence of international news reportage by the international news agencies in India. It also looks into the politics of international news in the selection process of an Indian newspaper. The most widely used sources within the mainstream media are the international news agencies due to their credibility and wealth of information drawn from a network of locations around the world. Traditionally, the news agencies are seen as the primary source for the majority of news-related information. The newspaper organization’s implicit trust on these news agencies as the single source forms a large part of the news agenda. If the volume of international news is considered, one invariably finds the balance being tilted sharply in favor of certain ‘advanced’ countries compared to the ‘developing’ countries. This article explores the role of three dominant news agencies that are sources of international news in India, such as Associated Press (AP), Agence France Presse (AFP), and Reuters in the ‘Times of India’ newspaper published from Hyderabad, India, and how they play an important role in construction of international news. The article identifies the patterns and commonalities in the news coverage with the help of statistical data gathered from the monitored newspapers. The data are collected and classified with regard to the geographical area, the type of news and the agencies that report them. Indian newspapers argue that advanced planning is an important indicator of this construction, and the information passed along by news agencies tends to drive some aspects of news coverage. If one assesses the cyclic nature of the news coverage, the newspaper organization’s own coverage is influenced by these dominant news agencies. Structures of journalism practices in the country are routinized around the production of these news agencies and the elements of news flow remains critical to the news production process.Yayın The influence of the CNN effect and the Al Jazeera effect on American foreign policy(T.C.Maltepe Üniversitesi, 2015) Palloshi, ShqipeThis article explores the relationship between American mass media and foreign international news channels on United States foreign policy. Initially, the paper examines the ability of contemporary global mass media to influence governments’ policy making. Then, it focuses on the ability of American mass media to influence the foreign policy decisionmaking at the White House. The last part of this article examines the influence that foreign global mass media (in this case, Al Jazeera) can or cannot have on U.S. foreign policy decisions. Finally, the article ends with an assessment of both the CNN Effect and the Al Jazeera Effect in terms of the significance and the benefits and/or drawbacks of their influence. In conclusion the article discusses whether the United States government has the ability to control this media influence and use it to support its policy agenda, and with an assessment of the future of the CNN effect and the Al Jazeera effect.Yayın Journalistic expression in social networks: The case of Georgia(T.C.Maltepe Üniversitesi, 2015) Dzvelishvili, NataThe freedom of expression is a right recognized in all the developed countries of the world, and its protection is a priority in a democratic society. Despite that, recently there have been a number of reports that published information about cases of journalists dismissed from work due to the fact that they expressed their viewpoint on social networks. The goal of the research is the identification of the situation existing in Georgia with regards to the freedom to express viewpoints on social networks. In other words, it looks into whether or not editorial boards have their own media policy, if they do (or do not) impose certain restrictions on their journalists, and how ethical are comments made by journalists on social networks over the issue they are working on. The research uses a qualitative research method- in-depth interview. Therefore, in this context, the editors of the four highest-rated newspapers and seven media experts in Georgia have been polled. The results have shown that according to the majority of the sample, it is unethical for a journalist to express an opinion with regard to the material he/she had been working on, and that the dismissal from job in this case may be justified, yet the journalist should be given warning in this contextYayın Heterotopias and confrontations: Cinema and literature as the mirrors of new visions of Turkey(T.C.Maltepe Üniversitesi, 2015) Çağlar, Berkant; Futtu, MelikeTurkish society is continuously exposed to various processes of social transformation. These transformations can be evaluated as the reflections of the internal and external changes with economic, political, social and cultural dimensions. Neoliberalism, globalization, political Islam and identity politics might be seen as the main phenomena that determine the forms of social changes in Turkey. These wide arrays of changes have unsurprisingly found their reflections in many different spheres of cultural production. New Turkish Cinema and Contemporary Literature of Turkey have been prominent ones among these spheres. For instance, unlike the Yeşilçam Cinema, The New Turkish Cinema has problematized and revealed the previously ignored subjects of Turkish cinema through creating new narratives. At this juncture, this study is aimed to examine the changing structure of Turkey by considering categories of class, gender and ethnicity under the grand concept of space. The theoretical framework is constituted by Michel Foucault’s notion of heterotopia and Richard Sennett’s notion of confrontation to extensively address the issue of space in Turkey. The study used the focus group technique to get other opinions on exemplifying cases.Yayın Nefret söylemi ve yeni medya / Hate speech and the new media(T.C. Maltepe Üniversitesi, 2015) Vardal, Zeynep BurcuGünümüzde geleneksel medya, çoğu zaman egemen ideolojiyi yansıtırken; yeni medya ise toplumun farklı kesimlerini temsil edebilme niteliğini göstermektedir. Bu bağlamda nefret söyleminin kaynağı medya ya da yeni medya değil; toplumun kendisidir. Toplumdaki egemen ideolojinin geleneksel medya aracılığıyla yeniden üretilmesi ve yaygınlaştırılması yanında yeni medya; teknolojisiyle nefret söyleminin yayılmasına destek olurken, görece demokratik bir görünüme sahip olan kullanıcı içerikli yapısıyla da meşrulaşmasına ve üretici/kullanıcılar tarafından kanıksanmasına neden olur. Bu noktada, yeni medyanın toplumdaki kusurları yaygınlaştıran ve büyülten bir yapısı olduğu da öne sürülebilir. Geleneksel medya içerikleri, çoğunlukla profesyonel meslek mensupları tarafından üretilmekte; medya mensupları da yüzlerce yıllık bir gazetecilik geleneği ile bazı etik kodlar geliştirmiş bulunmaktadır. Yeni medya önemli bir dezavantaj olarak bu tarihsel gelenekten de yoksundur. Yaygın biçimde, egemen ideolojinin halk tarafından benimsenmesini sağlamakla görevli olan medya, günümüzde yerini büyük ölçüde, benimsetmenin yanında içeriği kendi üretebilmek ve paylaşabilmek suretiyle içselleştirmeyi de sağlayan yeni medyaya bırakmıştır. Diğer taraftan yeni medya, uygun şekilde kullanıldığında toplumun nefret söylemleri konusunda bilinçlendirilmesi açısından önemli bir araç olabilecek potansiyeli de bünyesinde barındırmaktadır.Yayın Sosyal medyada kimlik inşasında yeni akım: Özçekim kullanımı / New trend in identity achievement in social media: Using selfies(T.C.Maltepe Üniversitesi, 2015) Özdemir, ZaferÇağımızın postmodern toplumlarında kimliği oluşturan en önemli faktör hiç şüphesiz ki tüketim malları ve tüketim kalıplarıdır. Kimlikler, tüketim kültürü içinde şekillenerek hızlı tüketilen, satın alınabilen ve kısa sürede değiştirilebilen sembolik bir görünüm haline gelmiştir. Özellikle sosyal medya ile birey, kendisine ilişkin bilgileri üyesi olduğu platformlar üzerinden sergileyerek toplumsal bir görünürlük kazanmaya başlamıştır. Birey, sosyal medya üzerinden sürekli kim olduğunu sergilemekte ve içinde bulunduğu sosyal çevreye, tüketim alışkanlıklarına, aile ve arkadaşlık ilişkilerine dair bilgileri istediği şekilde kurgulayarak, görselliğe dayalı bir kimlik oluşturma yoluna gitmektedir. Son zamanlarda sosyal medyada yoğun olarak paylaşılan özçekim fotoğraflar, bireyin kimlik inşasında önemli bir araç haline gelmiştir. Çalışmada, kimliklerin sosyal ağlar yoluyla yeniden oluşumu; sembolik ve sözsüz iletişim, gözetlenme ve benliğin sunumu gibi kavramlar, Goffman’ın kuramsal yaklaşımlarıyla irdelenecektir.Yayın Duyusal markalamanın marka sadakati üzerindeki rolü(T.C.Maltepe Üniversitesi, 2015) Babür Tosun, Nurhan; Elmasoğlu, KamileBu çalışmada, günümüzde zorlu pazar yapısı altında pek çok işletmenin tüketicilerde marka sadakati oluşumu sağlamak amacıyla uygulamaya başladığı duyusal markalama stratejisinin etkin olup olmadığı incelenmeye çalışılmıştır. Bu amaç doğrultusunda ilk aşamada, duyusal yolla markalama yaptığı düşünülen markaları saptamak için odak grup görüşmesi gerçekleştirilmiştir. Araştırma sonucunda, Coca Coca, Nutella ve Nescafe en başarılı duyusal markalama yapan markalar olarak belirlenmiştir. Araştırmanın sonraki aşamasında ise, Ankara, Gazi ve Hacettepe Üniversitesi öğrencileri arasından bu markaları iyi tanıyan ve kullanan kişilerden seçilmiş katılımcılara, duyusal markalamanın sadakat üzerindeki etkisini saptamaya yönelik anket uygulanmıştır. Elde edilen bulgular değerlendirildiğinde, duyusal markalamanın marka sadakati üzerinde pozitif yönde bir etkide bulunduğu ortaya çıkarılmıştır.Yayın Bir pazarlama iletişimi unsuru olarak E-Wom’un turizm ürünleri tercihine etkisi(T.C.Maltepe Üniversitesi, 2015) Ündey Kalpaklıoğlu, NurTuristik mal ve hizmet üreten, pazarlayan ticari ve ekonomik kurumlar olan turizm işletmeleri iktisadi hayatta önemli bir yere sahiptirler. Konaklama işletmeleri, seyahat işletmeleri, turizmle ilgili ürünler üreten işletmeler olarak ayırabileceğimiz bu işletmeler birçok farklı ürünü bir araya getirerek turizm ürünü üretmektedirler. Turizm ürünü; turizm sektörü içinde yer alan işletmelerin turistlerin taleplerini karşılamak için ürettikleri birleşik bir üründür. Turistlerin seyahate çıktıkları andan itibaren yararlandığı ulaştırma, konaklama, beslenme, eğlenme, dinlenme vb birçok hizmetin bir araya getirildiği bir bütündür olan turistik ürün sadece mal ve hizmetlerle sınırlı değildir. Bir doğal güzelliğinde turistik ürün niteliğinde olduğu söylenebilir. Pazarda her geçen gün artan turizm işletmesi sayısı tüketicinin tercihini zorlaştırmakta, aynı zamanda da üreticinin rakipleri arasında fark edilmesini güçleştirmektedir. Piyasada yaşanan bu değişimler sonucunda işletmeler diğer sektörlerde olduğu gibi, turizm sektöründe de geleneksel pazarlama anlayışlarından uzaklaşarak, tüketicilerin istek ve ihtiyaçlarına odaklanan bir pazarlama anlayışına yönelmişlerdir. Dijital medyada yaşanan gelişmeler buranın bir pazarlama mecrası olarak görülmesine olanak sağlamıştır. Tüketicilerin gücünün farkına varmış, yenilikçi, yaratıcı ve çağdaş işletmeler, özellikle yeni medyada ağızdan ağıza pazarlama (e-WOM) uygulamalarıyla birlikte, yarattıkları pazarlama mesajlarının yayılmasında tüketicilerin de desteğini alarak bu sürece dahil olmalarına imkan vermiş, böylelikle kendilerini işletmenin bir parçası olarak hissetmelerini sağlayarak, aralarında sağlam bir güven duygusu ve bağ geliştirmiştir. Bu çalışmada pazarlama iletişimi bakış açısıyla yeni medyada kullanılan e-WOM yöntemlerinin tüketicilerin turizm ürünü tercihine etkisini ölçmeye yönelik bir alan araştırması yapılmıştır. İstanbul ilinde 153 kişi üzerine yapılan alan araştırması SPSS 17.0 programında değerlendirilmiş, Chi-square istatistiğinden yararlanılarak değişkenler arası ilişkiler değerlendirilmiştir.Yayın Haber merkezlerinde dolaylı denetim: Bir katılımlı gözlem çalışması(T.C. Maltepe Üniversitesi, 2015) Tansel İliç, DenizEditoryal bağımsızlık iddiasının temel dayanak noktalarından biri, haber üretim sürecinde, muhabirin emeği üzerinde doğrudan bir denetimin olmamasıdır. Ancak yeni kapitalist düzende, tüm diğer işyerleri gibi, haber merkezlerinde de, doğrudan denetim yerini dolaylı denetim mekanizmalarına bırakmıştır. Dolayısıyla doğrudan denetimin yokluğu, o işyerinde çalışanın emeği üzerine hiç denetim uygulanmadığı şeklinde yorumlanmamalıdır. Bu çalışmada, genel olarak orta sınıf mensubu olarak habercilerin, ekonomik sermayeyi ikinci plana atmaya eğilimli oldukları ve genel olarak meritokratik toplum tasarımına inandıkları ortaya konmaya çalışılmıştır. Bu nedenle, genel olarak habercilerin de bağlı olduğu orta sınıf, sınıf bilinçlerini yitirmeye meyillidir. Sınıf bilincinin yokluğu ise, doğrudan denetimin kontrol mekanizmaları içindeki yerinin, oransal olarak azalmasına neden olmaktadır. İçselleştirme mekanizmaları üzerinden dolaylı denetim mekanizmaları işlemektedir. Habercilikteki dolaylı denetim mekanizmalarını anlamak amacıyla ulusal haber kanalının Ankara bürosunda bir hafta boyunca katılımlı gözlem yapılmıştır. Bu süreç içerisinde elde edilen verilerle, televizyon haberciliğinde, yeni denetim mekanizmalarının yerleştiği sonucuna varılmıştır.Yayın Marka yönetiminde araştırma: Fonksiyonel manyetik rezonans görüntüleme tekniği / Research in brand management: Functional magnetic resonance imaging technique(T.C.Maltepe Üniversitesi, 2015) Özkaya, BetülHer markanın birbirine benzediği hiper rekabet ortamında marka yönetmek her geçen gün biraz daha zorlaşmaktadır. Değişimin hızının artık herkesin ezberini bozduğu böyle bir ortamda, markalar pek çok rakip marka arasından farklılaşarak tüketici zihninde yer alma peşinde koşmakta ve bu farklılığı ise artık duygusal bağlarla yaratmaya çalışmaktadırlar. Dolayısıyla bilgiye olan ihtiyaç da hiç olmadığı kadar artmaktadır. İşte bu nedenle, bugün artık marka yöneticilerinin, değişimi yönetebilmek için her zamankinden daha fazla bilgiye sahip olmaları gerekmektedir. Her marka yöneticisinin, tüketicilerin zihnini okuması mümkün olamadığı için araştırmaların gücü de tam bu noktada devreye girmekte ve yöneticiler, tüketicilerin neyi neden yaptıklarını anlamak ve doğru kararlar verebilmek için son yıllarda büyük önem kazanan fonksiyonel manyetik rezonans görüntüleme (fMRI) tekniğinden yararlanmaktadırlar. Başarılı markaların pek çoğu tüketicilerini, bu teknik sayesinde çok daha yakından tanıyabilmekte, tüketicilerin beklentilerini daha iyi bilebilmekte ve böylece geleceği bugünden görerek yatırımlarını yönlendirebilmektedirler.Yayın Toplumsal hareketlerin markalanmasında reklamın kullanımı / The use of advertisement in branding social movements(T.C.Maltepe Üniversitesi, 2015) Yel, Ali Murat; Nas, Alparslan20. yüzyılda kültürün postmodern dönüşümü ve tüketim kültürlerinin ortaya çıkışı ile birlikte reklam ve marka olguları yalnızca ticari faaliyetlerin bir aracı olmaktan çok, kültürel, toplumsal ve ideolojik anlamların taşıyıcıları haline gelmişlerdir. Diğer yandan bakıldığında toplumsal hareketler de 20. yüzyıldan farklı bir biçimde evrilerek giderek görselleşmiş ve oluşturmuş olduğu sembol ve ikonlarla kitlelerde görsel bir deneyim yaşatmıştır. Bu araştırmanın amacı güncel toplumsal hareketlerin kendilerini marka toplulukları olarak gerçekleştirme biçimlerinin çözümlenmesidir. Bu doğrultuda Türkiye’den hareketle Gezi ve Rabia hareketlerini karşılaştırmalı olarak inceleyecek olan bu çalışma, marka topluluğunu oluşturan nitelikleri baskın kodlar olarak ele alarak, toplumsal hareketlere mensup bireylerin yaratıcı tasarımıyla kitlelere yaygınlaştırılan anlam, sembol ve ikonları içeren görsellerin, toplumsal hareketin markalanması ve reklamının yapılasındaki rolüne dikkat çekmiş olacaktır. Sonuç olarak bu araştırma, toplumsal hareketlerin marka toplulukları haline gelmesi sürecinde reklamın kullanılma biçimlerini çözümleyerek, mevcut literatüre katkı sağlamayı hedeflemektedir.Yayın Tematik çocuk kanallarında yayınlanan çizgi filmlerde yerel ve küresel izler / Local and global traces in cartoons broadcast on themed children’s tv channels(T.C.Maltepe Üniversitesi, 2014) Kaya, TebrikeUydu yayın teknolojisindeki gelişmeler, ulusal televizyon kanallarının ülke sınırlarını aşmasını sağlamış ve küresel medya ağlarının oluşumuna zemin hazırlamıştır. Bu gelişmeler sayesinde, müzik, spor, haber ve çocuk gibi pek çok farklı tematik televizyon kanalının başka ülkelerde seyredilmesi olanaklı hale gelmiştir. Uluslararası çocuk kanallarının kolaylıkla izlenir olması, çocukların televizyon karşısında daha fazla zaman geçirmesine neden olmaktadır. Yabancı kültür ürünü olan bu çizgi filmleri seyreden çocuklar, kendi kültürlerinden farklı kültürel unsurlarla yüz yüze kalmaktadır. Bu nedenle, küresel çocuk kanallarında yayınlanan çizgi filmler aracılığıyla çocuklara dayatılan kültürel unsurların niteliği üzerinde düşünmek gerekmektedir. Ulusal ve uluslararası çocuk televizyonlarında yayınlanan yerli ve yabancı çizgi filmleri yerel ve küresel kültür bağlamında elen alan bu çalışmada, çizgi filmlerin kültürel unsurları aktarma işlevi tartışılmaktadır.Yayın Kamusal alan bağlamında ağ toplumu ve yeni kamusal alan arayışı(T.C.Maltepe Üniversitesi, 2014) Çalışkan, OsmanUygulama zemini Antik Yunan’a kadar götürülen kamusal alan düşüncesi, feodalizmin çöküşüne zemin hazırlayan burjuva devrimi ve esasında onun hazırladığı ekonomik ve siyasal ortamla ilişkilendirilmektedir. 17. yüzyılın sonu ile 18. yüzyılda hayat bulan kamusal alanın, yine burjuva devriminin bir sonucu olan kapitalist ekonomik sistemin etkisiyle 19. yüzyılda çöküş sürecine girdiği belirtilir. Manuel Castells’in “Enformasyonel Kapitalizm” diye adlandırdığı, Enformasyon Çağı’nın bir çıktısı olan Ağ Toplumu kavramı ise bilgi ve iletişim teknolojilerinin süratli gelişimine paralel olarak ortaya çıkmış ve kamusal alan tartışmalarına yeni bir boyut kazandırmıştır. Klasik kapitalizmin yeni yüzü addedilen Bilgi Çağı’nda yeni medya uygulamalarının, yeni bir kamusal alan oluşturma potansiyeli bu tartışmaların odağında yer alan konulardandır. Buna bağlantılı olarak bu çalışmanın amacı ise, bahsi geçen kavramlar arasındaki ilişkiyi ortaya koyarak yeni medyanın, yeni bir kamusal alan inşa etme potansiyelini tartışmaktır.Yayın Kurumsal yönetimlerde finansal ve etik kararlar / Ethics and financial decisions in corporate governance(T.C.Maltepe Üniversitesi, 2014) Gülay, İhsan; Gülay, BelisTicari hayatta faaliyet gösteren tüm kurumsal şirketlerin temel amacı, toplumun gereksinim duyduğu mal ve hizmetleri karşılamakla birlikte şirket faaliyetlerinin sürdürülebilirliğini sağlayacak gerekli getiriyi ve ticari itibarı sağlamaktır. Kurumsal şirketlerin marka değerini koruma ve yükseltmeleri şirket stratejilerinin doğru tanıtım algılamasının yapılmasıyla mümkündür. Kurumsal yönetimler bu algılamayı etik değerler üzerinden yaygın ve doğru yöntemleri halinde marka değerlerinin korunmasını ve sürdürülebilirliğini sağlayabilirler. Küreselleşen iş dünyasında 1997 yılında Uzak Doğu’da başlayan ve tüm Dünya’yı sarsan skandallardan sonra, Amerika’da, Avrupa’da yaşanan şirket skandalları kurumsal yönetim ilkelerinin yazılımını ve uygulanmasını gerekli kılmış, başta ABD olmak üzere birçok yeni yasal düzenlemelerin çıkarılmasını zorunluluk haline getirmiştir.