COVID-19 salgınının çalışanların kişisel yaşamı üzerindeki etkileri: cinsiyet bağlamında bir değerlendirme
Küçük Resim Yok
Tarih
2022
Yazarlar
Dergi Başlığı
Dergi ISSN
Cilt Başlığı
Yayıncı
Afet ve Risk Dergisi
Erişim Hakkı
info:eu-repo/semantics/openAccess
Özet
Bu çalışmada, COVID-19 salgını ile birlikte kendilerini Heteropya’ ya dönüşen bir dünyanın içinde bulan çalışanların kişisel yaşamlarının salgın sürecinden nasıl etkilendiğinin nitel yöntem aracılığıyla incelenmesi hedeflenmiştir. Veriler, farklı iş kollarında çalışan yaşları 25 – 65 arasında, 21 kadın, 27 erkek katılımcıyla yapılan grup odak görüşmelerinden elde edilmiş, veri analizi tekniği ile yürütülen araştırmada MAXQDA’nın güncel sürümü kullanılmıştır. Uzaktan çalıştıkları için sosyal yaşamları da evlerin içine hapsolan, karantinada dışarı çıkamadıkları için hareketsizleşen ve sosyal çevreleri hane içindekilerle sınırlanan kadın ve erkekler, Salgın öncesindeki sosyal yaşamlarından yoksun kalmışlardır. Salgındaki bir diğer zorluk ise ev içi işlerde kadınlardan beklenen geleneksel rollerin sürdürülmesine yönelik adil olmayan beklenti ve buna bağlı olarak kadınların iş yüklerindeki dramatik artıştır. Erkek partnerlerinin ev işlerinin sorumluluğunu eşit bir şekilde paylaşmamaları, kadınları, salgın süresince artan ev işi, çocuk bakımı gibi sorumlulukları çoğu zaman tek başlarına üstlenmek zorunda bırakmıştır. Araştırmada, karantina döneminde kişisel kaynakları evin dışında kalan erkeğin yaşadığı stres nedeniyle psikolojik açıdan kadınlara kıyasla daha dayanıksız oldukları gözlenmiştir. Salgında en fazla yaşanan duygular, yakınlarına hastalık bulaştırma kaygısı, yoğun belirsizlik hissi ve buna bağlı endişe gibi gözükmektedir. Salgın döneminde hane halkının karşılıklı yardımlaşmaya dayalı tutumunun, krizle baş edebilmek bakımından son derece işlevsel olduğu görülmüştür. Araştırmanın sonuçları cinsiyet açısından değerlendirildiğinde, salgın gibi kriz dönemlerinde daha görünür hale gelen kadınlara karşı ayırımcılığın toplumun genelini ilgilendiren bir sorun olduğu açıktır. Cinsiyetçi bakış açısının eşitlik yönünde dönüşümü için, bu çalışmada önerilenler dahil olmak üzere, çeşitli önlemler alınması daha adil bir toplum için olmazsa olmaz niteliktedir.
The aim of this study, conducted using a qualitative method, is to examine how the personal lives of employees—who found themselves in a world that has turned into Heteropia with the COVID-19 epidemic—are affected in these hard times. The data were obtained from group focus interviews with 21 female and 27 male participants working in different business lines. The current version of MAXQDA was used in the research, conducted with data analysis technique. As people started working from home due to the pandemic regulations, their social life was interrupted. Their outdoors physical activities drastically dropped and their social environment became confined to their interaction with their families. Another challenge during the epidemic is related to gender stereotyping which unfairly assigns women the responsibility of taking care of the housework, giving rise to the dramatic increase of women's workloads. The reluctance to participate in the management of the housework and childcare on the part of most men resulted in the double-load put upon the shoulders of women. Moreover, as the data clearly indicated, being confined at home negatively affected men more than it did women. Accordingly, men did not cope as well as women with the stress and they became psychologically more vulnerable. The emotions most experienced in the epidemic seem to be the fear of infecting relatives and the anxiety due to the intense feeling of uncertainty. It has been observed that in the households where cooperation reigned, both men and women did much better in coping with the crisis during the pandemic. Evaluating the research results from a gender perspective, it is quite clear that discrimination against women, more visible in times of crises such as pandemics, is a social problem at large. In order to change the sexist perspective and establish the culture of gender equality, to take precautions and implement adequate policies is a sine qua no condition for a fairer society.
The aim of this study, conducted using a qualitative method, is to examine how the personal lives of employees—who found themselves in a world that has turned into Heteropia with the COVID-19 epidemic—are affected in these hard times. The data were obtained from group focus interviews with 21 female and 27 male participants working in different business lines. The current version of MAXQDA was used in the research, conducted with data analysis technique. As people started working from home due to the pandemic regulations, their social life was interrupted. Their outdoors physical activities drastically dropped and their social environment became confined to their interaction with their families. Another challenge during the epidemic is related to gender stereotyping which unfairly assigns women the responsibility of taking care of the housework, giving rise to the dramatic increase of women's workloads. The reluctance to participate in the management of the housework and childcare on the part of most men resulted in the double-load put upon the shoulders of women. Moreover, as the data clearly indicated, being confined at home negatively affected men more than it did women. Accordingly, men did not cope as well as women with the stress and they became psychologically more vulnerable. The emotions most experienced in the epidemic seem to be the fear of infecting relatives and the anxiety due to the intense feeling of uncertainty. It has been observed that in the households where cooperation reigned, both men and women did much better in coping with the crisis during the pandemic. Evaluating the research results from a gender perspective, it is quite clear that discrimination against women, more visible in times of crises such as pandemics, is a social problem at large. In order to change the sexist perspective and establish the culture of gender equality, to take precautions and implement adequate policies is a sine qua no condition for a fairer society.
Açıklama
Anahtar Kelimeler
Cinsiyet ayırımcılığı, COVID-19 salgını, Eşitsizlik, Kişisel yaşam, Gender discrimination, Covid-19 pandemic, Inequality, Personal life
Kaynak
Afet ve Risk Dergisi
WoS Q Değeri
Scopus Q Değeri
Cilt
5
Sayı
1
Künye
Özeren, Ö.Ç., Çabuk, Ç. ve Şimga, H. (2022). COVID-19 salgınının çalışanların kişisel yaşamı üzerindeki etkileri: cinsiyet bağlamında bir değerlendirme / Impacts of the COVID-19 pandemic on the personal life of employees: an evaluation in the context of gender. Afet ve Risk Dergisi, 5(1), s.297-317.