Tragedya ve akıl

dc.authorid0000-0002-3302-6691en_US
dc.authorid0000-0002-5415-668Xen_US
dc.authorid0000-0001-8004-4916en_US
dc.authorid0000-0001-8608-904Xen_US
dc.authorid0000-0002-7605-246Xen_US
dc.contributor.authorÖnkal, Güncel
dc.contributor.editorÇotuksöken, Betül
dc.contributor.editorArlı Çil, Dilek
dc.contributor.illustratorPaçacıoğlu, Mehmet Bahadır
dc.contributor.otherSerin, Mustafa
dc.date.accessioned2024-07-12T20:55:38Z
dc.date.available2024-07-12T20:55:38Z
dc.date.issued2023en_US
dc.departmentMaltepe Üniversitesi, İnsan ve Toplum Bilimleri Fakültesien_US
dc.description.abstractFriedrich Nietzsche (1844-1900), Tragedyanın Doğuşu'nda Kral Midas'ın ormanda Dionysos'un yoldaşı Silenos'u yakalamaya çalıştığını ve nihayetinde onu köşeye sıkıştırdığında insan için en arzu edilen şeyi sorduğunu aktarır (Nietzsche, 2005). Aldığı yanıt aslında yanıtların en korkuncudur: "Senin için en iyi şey, senin açından bütünüyle ulaşılmaz şeydir; hiç doğmamış olmak, hiç olmamış olmak, hiç olmak. Bu durumda ikinci en iyi şey de bir an önce ölmektir" (Akt. Güçbilmez, 2003: 22). Aklıyla yarı tanrı olmaya soyunan insanın da yaşam ile ölüm arasındaki trajik yolculuğu bu gecikmişliğin bir ifadesidir. Çağlar boyunca farklı biçimlerde geliştirilen "tragedya" ürünlerinin izleyicisinde/okuyucusunda bıraktığı izlenimin ortak-ontolojik kavuşma noktası "geç kalınmışlık" ve "zamanın geriye döndürülemezliği" hissidir. İnsan, –ne yazık ki– "geciken" bir varlıktır. Geciktiğinin, geride olduğunun farkında olarak ilerlemeye çalışan insanın geçmişi ile geleceği arasında durduğu nokta başlı başına trajedidir. Böylelikle insan trajedide aklı ile karşılaşır: bir yandan arzuladığı, diğer yandan kaçındığı iki yüzünün birbirinden sonsuza değin ayrılması gibi. Nietzsche'nin, insanın kendisi ile ilgili somut algının arkeolojisi olarak gördüğü bu nokta çalışmamızın ana sorunsalını oluşturacaktır. Ancak bu konuyu tartışırken Nietzsche'nin akıl eleştirisinin uyarıcı işlevinden yararlanarak modern sonrası yansımalarına yer vermeyi tercih edeceğim. Tragedya burada bir gösteren olarak yer alacak; akıl, gösterilen ve insan gösterge olarak ifade edilecektir.en_US
dc.identifier.citationÖnkal, G. (2023). Tragedya ve akıl. Çotuksöken, B. ve Arlı Çil, D. (Ed.). Felsefe söyleşileri XIII-XIV: Metafizik nedir, ne değildir? Aydınlanma ve akıl kitabı içinde (ss. 115-128). İstanbul: T.C. Maltepe Üniversitesi.en_US
dc.identifier.endpage128en_US
dc.identifier.isbn978-605-2124-69-7
dc.identifier.startpage115en_US
dc.identifier.urihttps://hdl.handle.net/20.500.12415/2867
dc.institutionauthorÖnkal, Güncel
dc.institutionauthorÇotuksöken, Betül
dc.institutionauthorArlı Çil, Dilek
dc.institutionauthorSerin, Mustafa
dc.institutionauthorPaçacıoğlu, Mehmet Bahadır
dc.language.isotren_US
dc.publisherT.C. Maltepe Üniversitesien_US
dc.relation.ispartofFelsefe söyleşileri XIII-XIV: Metafizik nedir, ne değildir? Aydınlanma ve akılen_US
dc.relation.publicationcategoryUlusal Kitapta Bölümen_US
dc.rightsinfo:eu-repo/semantics/openAccessen_US
dc.snmzKY05628
dc.titleTragedya ve akılen_US
dc.typeBook Part
dspace.entity.typePublication

Dosyalar