Yaşlı ayrımcılığının pandemi hali: covıd-19 sürecinde kuşaklararası etkileşimin dönüşümü
Küçük Resim Yok
Tarih
2020
Yazarlar
Dergi Başlığı
Dergi ISSN
Cilt Başlığı
Yayıncı
Mehmet Dursun Erdem
Erişim Hakkı
info:eu-repo/semantics/openAccess
Özet
The COVID-19 crisis has caused global economic, cultural and social change by affecting many areas in society, from the way individuals interact to daily practices. Social isolation, started with curfew restrictions taken to prevent the spread of the COVID-19 virus, changed the course of everyday life and led to changes and transformations in the nature of many institutions within the social structure. These changes and transformations in the public and private sphere also reshaped the order of intergenerational interactions. The percentage of COVID-19 related deaths among individuals above 65 years of age is significantly higher compared to other age groups. This occasion sets the scene that the most disadvantageous group of age are the elder individuals. The elder individuals who already confront problems such as exclusion, poverty, loneliness and discrimination before COVID-19 have been marginalized and exposed to much more severe and violent discriminatory attitudes and behaviours by other members of the society through the medium of social and physical isolation. These attitudes and behaviours reinforce and reproduce ageism by covering discoursive and non-discoursive practices. In this context, this study aims to address the effect of curfew restrictions that are applied on elderly people in Turkey on intergenerational interactions and ageism. To achieve this goal, an analysis is made on the basis of the triangle of power, domination and discourse, using the perspectives of Foucault and Bourdieu.
COVID-19 pandemi krizi, toplum içinde bireylerin etkileşim şekillerinden, günlük yaşam pratiklerine kadar pek çok alana etki ederek küresel anlamda ekonomik, kültürel ve sosyal değişime neden olmuştur. COVID-19 virüsünün yayılmasının önüne geçmek için alınan sokağa çıkma kısıtlama önlemleriyle başlayan sosyal izolasyon, gündelik yaşamın seyrini değiştirerek toplumsal yapı içinde birçok kurumun doğasında değişim ve dönüşüme yol açmıştır. Kamusal ve özel alanda meydana gelen bu değişim ve dönüşümler, kuşaklararası etkileşim düzenini de yeniden şekillendirmiştir. Diğer yaş gruplarına nazaran 65 yaş üstü bireylerin COVID-19 virüsü nedeniyle yaşamını kaybetme oranının daha yüksek olması, bu süreçten etkilenen en dezavantajlı yaş grubunun yaşlı bireyler olmasına zemin hazırlamıştır. COVID-19 öncesi dönemde dışlanma, yoksulluk, yalnızlık ve ayrımcılık gibi sorunlarla karşı karşıya olan yaşlı bireyler; bu süreçte sosyal ve fiziki izolasyon ile birlikte toplumun diğer fertleri tarafından daha keskin ve şiddetli ayrımcı tutum ve davranışlara maruz bırakılıp ötekileştirilmişlerdir. Bu tutum ve davranışlar, yaşlı bireyleri topyekün tahakküm altına alan söylemsel olan ve söylemsel olmayan pratikleri kapsayarak yaşlı ayrımcılığını pekiştirmekte ve yeniden üretmektedir. Bu çerçevede bu çalışma; Türkiye’de COVID-19 pandemisi kapsamında, 65 yaş üstü bireylere yönelik kronolojik yaşı temel alarak uygulanan dışarı çıkma kısıtlamalarının kuşaklararası etkileşim ve yaşlı ayrımcılığına etkisini Michel Foucault ve Pierre Bourdieu perspektifinden bakarak iktidar, tahakküm ve söylem üçgeni üzerinden ele almayı amaçlamaktadır.
COVID-19 pandemi krizi, toplum içinde bireylerin etkileşim şekillerinden, günlük yaşam pratiklerine kadar pek çok alana etki ederek küresel anlamda ekonomik, kültürel ve sosyal değişime neden olmuştur. COVID-19 virüsünün yayılmasının önüne geçmek için alınan sokağa çıkma kısıtlama önlemleriyle başlayan sosyal izolasyon, gündelik yaşamın seyrini değiştirerek toplumsal yapı içinde birçok kurumun doğasında değişim ve dönüşüme yol açmıştır. Kamusal ve özel alanda meydana gelen bu değişim ve dönüşümler, kuşaklararası etkileşim düzenini de yeniden şekillendirmiştir. Diğer yaş gruplarına nazaran 65 yaş üstü bireylerin COVID-19 virüsü nedeniyle yaşamını kaybetme oranının daha yüksek olması, bu süreçten etkilenen en dezavantajlı yaş grubunun yaşlı bireyler olmasına zemin hazırlamıştır. COVID-19 öncesi dönemde dışlanma, yoksulluk, yalnızlık ve ayrımcılık gibi sorunlarla karşı karşıya olan yaşlı bireyler; bu süreçte sosyal ve fiziki izolasyon ile birlikte toplumun diğer fertleri tarafından daha keskin ve şiddetli ayrımcı tutum ve davranışlara maruz bırakılıp ötekileştirilmişlerdir. Bu tutum ve davranışlar, yaşlı bireyleri topyekün tahakküm altına alan söylemsel olan ve söylemsel olmayan pratikleri kapsayarak yaşlı ayrımcılığını pekiştirmekte ve yeniden üretmektedir. Bu çerçevede bu çalışma; Türkiye’de COVID-19 pandemisi kapsamında, 65 yaş üstü bireylere yönelik kronolojik yaşı temel alarak uygulanan dışarı çıkma kısıtlamalarının kuşaklararası etkileşim ve yaşlı ayrımcılığına etkisini Michel Foucault ve Pierre Bourdieu perspektifinden bakarak iktidar, tahakküm ve söylem üçgeni üzerinden ele almayı amaçlamaktadır.
Açıklama
Anahtar Kelimeler
Sociology, COVID-19, Pandemic, Ageism, Foucault, Bourdieu, Domination, Discourse, Sosyoloji, COVID-19, Pandemi, Yaşlı Ayrımcılığı, Foucault, Bourdieu, Tahakküm, Söylem
Kaynak
Turkish Studies
WoS Q Değeri
Scopus Q Değeri
Cilt
15
Sayı
4
Künye
Varışlı, B. ve Gültekin, T. (2020). Yaşlı ayrımcılığının pandemi hali: covıd-19 sürecinde kuşaklararası etkileşimin dönüşümü / Pandemic state of ageism: transformation of intergenerational interaction during covid-19 pandemic. Turkish Studies, Mehmet Dursun Erdem. 15(4), s. 1227-1237.