Yazar "Gündüz, Şafak" seçeneğine göre listele
Listeleniyor 1 - 20 / 20
Sayfa Başına Sonuç
Sıralama seçenekleri
Yayın Dönüşümsel ve etkileşimsel liderlik ile iş tatmini arasındaki ilişki(Maltepe Üniversitesi, Sosyal Bilimler Enstitüsü, 2007) Gündüz, Şafak; Bakoğlu, RefikaGünümüz bir çok toplumsal degisime tanık olmaktadır. Bu hızlı degisimlerden kuskusuz toplumda önemli bir yeri olan isletmeler de etkilenmektedir.İsletmeler, degisimlere ayak uydurabilmek için sürekli olarak kendilerini yenilemek zorundadırlar. Aksi takdirde devamlılıklarını sürdürmeleri imkansızlasır. İsletmelerin önemli bir unsuru olan yöneticilerin de tüm bu degisimlerde çok önemli rolü vardır. Yöneticiler klasik yönetim anlayısından uzak, çagdas bir tarz olusturmanın öneminin farkındadırlar. Artık, lider yöneticilik bir yönetim fonksiyonu halini almıstır.Son yıllarda ortaya çıkmıs olan dönüsümsel ve etkilesimsel liderlik özelliklerinin astların üzerinde olumlu etkiler bırakabilecegi varsayımından hareketle bu çalısma olusturulmustur. Çalısma, lider ve yönetici kavramları üzerinde durmakta, bu iki kavramın birbirlerinin yerini alabilecek kavramlar oldugunu açıklamakta, dönüsümsel ve etkilesimsel liderlik özellikleri ile bunların karsılastırmasına yer vermekte ve son olarak da bu özelliklerin is tatmini ile olan iliskisini ortaya koymaktadır.Yayın ELEKTRONİK TİCARETTE LOJİSTİK HİZMET KALİTESİ MÜŞTERİ TATMİNİ VE MÜŞTERİ SADAKATİ BAKIMINDAN NE DENLİ ÖNEMLİ?(2022) Canöz, Yasar Harun; Gündüz, ŞafakDijitalleşme sürecinin bir parçası olarak yirminci yüzyılın sonlarında ortaya çıkan ve hızlı bir şekilde ticari hayatımızın ayrılmaz bir parçası haline gelen elektronik ticaret, tüketicilere artık zaman ya da mekân kavramlarına bağlı kalınmadan satın alınmak istenilen ürünlerin ya da hizmetlerin, çevrimiçi olarak satın alınmasına imkân sağlamaktadır. İşletmeler için ise geleneksel alışveriş kavramı ile ulaşmaları belki de imkânsız olacak tüketicilere ulaşma imkân sunan elektronik ticaret, işletmelere daha geniş pazarlara giriş şansı yaratması yanında, diğer işletmelere ve belki de kendilerinden büyük ve normal şartlarda rekabet edemeyecekleri işletmelere karşı rekabet edebilmeleri açısından da bir avantaj sağlamaktadır. Tüketiciler genel olarak satın aldıkları ürün ve hizmetin beklentilerini karşılamasını ve bunu da uygun bir maliyetle gerçekleştirmesini talep ederler. Günümüzde elektronik ticaret ile tüketicilerin bu taleplerine, ürün ve hizmetlerin kendilerine uygun şartlar altında ulaştırılması da eklenmiştir. Bu nedenle elektronik ticaret ile faaliyet gösteren işletmelerin, sunulan lojistik hizmet kalitesini müşterileri için memnuniyet ve sadakat sağlayıcı bir unsur, kendileri içinde rekabetin önemli bir avantaj olarak görmeleri gerekmektedir. Bu araştırmada, lojistik hizmet kalitesinin, müşteri memnuniyeti ve müşteri sadakati ile olan ilişkisi, İstanbul ilinde ikamet eden 398 elektronik ticaret kullanıcısı olan tüketicinin katılımıyla sağlanan veriler üzerinden gerçekleştirilen istatistiksel analizler ile incelenmiş ve yorumlanmıştır. Bu etkinin araştırılması amacıyla, lojistik hizmet kalitesi için Micu ve ark. (2013), müşteri memnuniyeti ve sadakati için Eid (2011) tarafından geliştirilen ölçekler kullanılmıştır.Yayın Founder’s syndrome at the backstage of agency theory: A threat to corporate governance and corporate social responsibility(BMIJ, 2018) Gündüz, ŞafakAgency theory studies have had almost no attention to antecedents of the causes leading agent-principal problem. As there is yet no consensus over what constitutes a perfectly working corporate governance mechanism, this discursive analysis tries to draw attention to the hidden reason of agent-principal problem in order to help the constitution of healthy corporate governance with corporate social responsibility. The purpose is to put forward that Founder’s Syndrome could be one of the reasons behind agency problem and a threat to corporate governance and corporate social responsibility. This paper is the first to extend Agency Theory by associating it with a syndrome analysing the psychological and behavioural instigations of it, which fills the void in literature. A theoretical lens to enhance organizations’ ability to be the corporate social responsibility-focused by overcoming Founder’s Syndrome is provided bearing implications especially for organisational behaviour researchers.Yayın FOUNDER’S SYNDROME AT THE BACKSTAGE OF AGENCY THEORY: A THREAT TO CORPORATE GOVERNANCE AND CORPORATE SOCIAL RESPONSIBILITY(2018) Gündüz, ŞafakAgency theory studies have had almost no attention to antecedents of the causes leading agent-principal problem. As there is yet no consensus over what constitutes a perfectly working corporate governance mechanism, this discursive analysis tries to draw attention to the hidden reason of agent-principal problem in order to help the constitution of healthy corporate governance with corporate social responsibility. The purpose is to put forward that Founder’s Syndrome could be one of the reasons behind agency problem and a threat to corporate governance and corporate social responsibility. This paper is the first to extend Agency Theory by associating it with a syndrome analysing the psychological and behavioural instigations of it, which fills the void in literature. A theoretical lens to enhance organizations’ ability to be the corporate social responsibility-focused by overcoming Founder’s Syndrome is provided bearing implications especially for organisational behaviour researchers.Yayın Full-Service Carrier (FSC) vs Low-Cost Carrier (LCC): Purchasing Decision-Making Process of Passengers(2023) Gündüz, Şafak; Karaağaoğlu, NuranThe demand for the aviation industry has grown as a result of the shift in people's travel preferences brought on by rising wealth and expanding trade in the world and in our nation. Air travel is now preferred due to state assistance, new airports, superior aircraft, and the relative drop in expenses. This study's main focus is on the consumer purchase patterns of two airline companies that operate in the very competitive aviation sector. Depending on whether the airline is a full-service carrier or a low-cost carrier, these variables change. The "Factors Affecting Airline Preferences Scale" was created and distributed to passengers of two airline organizations at Istanbul Sabiha Gökçen Airport (a full-service carrier (FSC) and a low-cost carrier (LCC) operating in Turkey) to assess the extent to which variables like airline reputation, advertising, frequent flyer programs, price, service quality, and digital marketing tools like websites, e-mails, Facebook, Twitter, Instagram, YouTube, and mobile applications have an impact on the process of ticket purchasing decision of passengers. It was shown that the passengers' purchasing decisions were influenced by reputation, service quality, frequent flyer programs, price, digital marketing initiatives, and advertisement. It was shown that depending on whether the airline is a full-service carrier or a low-cost carrier, the impact of these elements differs.Yayın İş yaşamında erkekte ortaya çıkan ancak kadını tehdit eden sendromlar(Kültür Ajans, 2018) Gündüz, Şafakİş yaşamının sosyal sermayesi olan çalışanlar organizasyonların en önemli aktörlerini teşkil etmektedir ve günümüzün giderek zorlaşan koşullara uyum sağlama mücadelesinde bir takım psikolojik güçlükler yaşamaktadır. Bireyler, insan ilişkilerinin yoğun biçimde yaşandığı örgütlerde iş yaşamının gerektirdiği birtakım davranış biçimleri benimserken, örgüt veya kendilerinden kaynaklı nedenlerle her zaman sağlıklı ilişki biçimleri yürütmeyebilmekte, çeşitli sendromlarla karşılaşabilmektedir. Psikolojik hastalık grubunda yer almayan sendromlar, örgütsel davranış disiplininin kapsamına girmektedir. Bu çalışmanın amacı, iş yerinde genellikle erkeklerde ortaya çıkan, ancak sonuçları itibariyle kadınları etkileyen ve kadınları iş yaşamındaki mücadelede güçsüzleştiren sendromlar hakkında farkındalık yaratarak erkek egemen iş dünyasındaki dinamiklere bir ölçü de olsa etki sağlamaktır. Çok fazla sayıda olan sendromlardan üçlü bir seçki şeklinde erkeklerde beliren ve kadınların iş yaşamındaki konumunu etkileyen Cam Tavan Sendromu, Testosteron Zehirlenmesi ve Helen Sendromu bu çalışmada irdelenecektir. Literatürde herhangi bir sınıflandırma yapılmaksızın irdelenen sendromların bu çalışma ile ilk kez cinsiyet sınıflandırılmasına tabi tutulması çalışmanın dikkat çekici yönüdür.Yayın İş yerinde yaşanan sendromlar(Maltepe Üniversitesi, 2017) Gündüz, ŞafakKitabımızda literatürde, “işletme”, “kurum”, “kuruluş” “organizasyon”, “şirket” gibi kavramlarla da ifade edilen İngilizcedeki “organisation" kavramı “örgüt” olarak kullanılmıştır. Ancak örgüt sözcüğünün dilimizde yarattığı bazı negatif çağrışımlar nedeniyle kitabımızın adında “iş yeri” ifadesi tercih edilmiştir. Bu tercihin bir diğer sebebi de bireylerin her gün çalışmaya gittiği ve diğer insanlarla ilişki içinde bulunduğu ve bireyin işi ile olan ilişkisinde en yakın çevresini ifade eden kavramın “iş yeri” olduğunun düşünülmesidir.Yayın İŞLETME DİSİPLİNİNDE TÜRKÇE DİLİ KULLANILARAK YAPILAN ARAŞTIRMALARDA YAŞANAN ÇEVİRİ SORUNSALI: ÇEVİRİ SORUNU YAŞANAN BAZI SÖZCÜKLER İÇİN TERMİNOLOJİK BİR ÇALIŞMA(2018) Gündüz, ŞafakBu çalışmanın amacı, şu anda İşletme disiplininde Türkçe eserlerde çeviri kaynaklıoluşan bilgi kirliliğine dikkat çekmek ve konu ile ilgili çözüm önerileri sunmaktır. Araştırmacınınİşletme alanındaki doktora eğitiminin yanı sıra Amerikan Kültürü ve Edebiyatı alanındakilisans eğitimindeki tecrübelerinin de konuya ışık tutar nitelikte olarak disiplinlerarasıliteratürün zenginleştirilmesi beklenmektedir. İngilizcede tek bir kavramın dilimizde de tek birkavram şeklinde kullanılmasının Türkçe bilim dili oluşturma açısından önemli olduğuna dikkatçekilmektedir.Bu çalışma, İşletme alanında çalışma yapan ve İngilizceye hakim olduğunu düşünerekçeviri yapanların dikkat etmesi gereken konuların altını çizmekte ve farklı örnekleri irdeleyerekkonu hakkında farkındalık yaratmayı amaçlamaktadır.Yayın Kariyer basamaklarında kadının düşmanı olarak kendisi: Süper anne sendromu, görünmez kadın sendromu ve külkedisi sendromu(Kültür Ajans, 2017) Gündüz, ŞafakOrganizasyonların günümüzün giderek zorlaşan koşullara uyum sağlamasında en önemli aktörlerini, iş yaşamının sosyal sermayesi olan çalışanlar teşkil etmektedir. Yeni üstlendikleri rol ve sorumluluklar; çalışanlar üzerinde belirgin baskılar oluşturmakta, söz konusu baskılarla başa çıkmakta zorlananlarda ise birtakım psikolojik güçlükler ortaya çıkmaktadır. İnsan ilişkilerinin yoğun biçimde yaşandığı örgütlerde iş yaşamının gerektirdiği birtakım davranış biçimleri belirlenmektedir. Profesyonel yaşamda yazılı olmayan kurallar çerçevesinde yürütülen ilişki biçimleri; örgütün yapısına, kültürüne ve iklimine göre farklılıklar gösterebildiği gibi bireyin özelliklerine göre de şekillenmektedir. Bireyler, örgüt veya kendilerinden kaynaklı nedenlerle her zaman sağlıklı ilişki biçimleri yürütmeyebilmekte, çeşitli sendromlarla karşılaşabilmektedirler. Psikolojik hastalık grubunda yer almayan sendromlar, örgütsel davranış disiplininin kapsamına girmektedir. Bu çalışmanın amacı, genellikle iş yerinde genellikle kadınlarda ortaya çıkan ve yine kadının kendi kendine zarar veren ve kadınları iş yaşamındaki mücadelede güçsüzleştiren sendromlar hakkında farkındalık yaratarak iş dünyasının kariyer dinamiklerine dikkatleri çekmektir. Bu çalışmada, çok sayıdaki sendrom içinden, özgün bir üçlü seçki yapılmış; kadınlarda görülen ve kadının kendisinden kaynaklanarak iş yaşamındaki konumuna olumsuz olarak yansıyan Süper Anne Sendromu, Görünmez Kadın Sendromu ve Külkedisi Sendromu ele alınarak irdelenmiştir.Yayın Kontrol liderin elinde mi? Girişimcilik okulundan cevap(Doğuş Üniversitesi, 2010) Gündüz, ŞafakStrateji oluşturmada liderin rolü ve konumu konusunda işletme disiplininde çok çeşitli görüşler hakim olmuştur. Örgütün iç çevresinde en güçlü kim? Lider mi strateji oluşturur, yoksa örgüt dinamikleri mi? Örgüt mü stratejiyi izler, yoksa strateji mi örgütü? Örgüte kontrol mü hakimdir yoksa kaos mu? Tüm bu sorular henüz yanıt bulamamış ve kontrol-kaos paradoksu olarak literatürdeki yerini almıştır. Bu çalışmanın amacı, Mintzberg’in “Strategy Safari” adlı eserinde belirtmiş olduğu kontrol ve kaos üzerine oluşmuş olan paradoksu, on stratejik düşünce okulundan biri olan “Girişimcilik Okulu” çerçevesinde ele alıp “girişimci kişilik” ile strateji oluşturmada liderin elinde bulundurabileceği inisiyatifi vurgulamaktır.Yayın Kuşaklar ve örgütsel sessizlik/seslilik(Sakarya Üniversitesi, 2018) Gündüz, Şafak; Pekçetaş, TuğrulAmaç: Kuşaklar; dönemler arasındaki siyasi, kültürel ve diğer değişkenlerden etkilenen yaş grupları olarak ifade edilmekle birlikte, daha derinlemesine incelendiğinde, kuşakları birbirlerinden ayıran tek ayrıntının yaş farklılıkları olmadığı açıkça görülmektedir. Örgütsel tutumlar ve örgütle ilgili tüm unsurlarda kuşaklar arasında derin farklılıklar olabildiği, literatürdeki çalışmalarda ortaya koyulmuştur. Bir örgütsel tutum olan örgütsel sessizliğin de farklı kuşaklarda farklı düzeylerde gelişmesi de söz konusu olabilir. Yeni işgücünün beklentileri doğrultusunda şekil alma yönünde liderlik çalışmalarının yapılandırılması gereğinin duyulduğu bir gerçektir. Bu doğrultuda bu çalışmanın amacı örgüt içindeki sessizlik/seslilik düzeyinin kuşaklar temelinde değerlendirilmesidir. Yöntem: Bu amaç ile 30 maddelik Örgütsel Sessizlik Ölçeği kolayda örnekleme yöntemiyle akaryakıt dağıtım sektöründen seçilen kişiler üzerinde uygulanmıştır. İstanbul’da faaliyet gösteren bir akaryakıt dağıtım şirketinin 10 istasyonundan 133 kişi çalışmaya katılmıştır. Bulgular: X kuşağının genel örgütsel sessizlik düzeyinin Y kuşağına oranla daha yüksek olduğu ortaya konulmuştur. Sonuç: Bu araştırmanın literatüre yaptığı en önemli katkı, yöneticilerin uygun örgüt iklimi oluşturmalarında X ve Y kuşağı özelliklerini dikkate alabilmeleri adına yol gösterici olmasıdır.Yayın Metaphorising knowledge management: “ALICE in Wonderland”(Knowledge Management Research & Practice, 2019) Gündüz, ŞafakThe aim of this study is to carry journey metaphor addressed in literature very often, which identifies the search for knowledge with self-development, into a specific example from literature, the fairy tale “Alice in Wonderland”. There is a lot of research on the choice of metaphor to reason about and to define knowledge and knowledge management, however, there is a void in conceptualising them. This paper is an attempt to bridge that void exploring the possibility of combining journey metaphor with a well-known fairy tale to make the concept more vivid and thus memorisable believing that it is undeniable that stories or myths are more indelible and effective on minds and memories. Being aware of the role metaphors play in conceptualisation and their great impact on and power over knowledge management increases the need to do research to prevent it from becoming just a management fad.Yayın Preventing blue ocean from turning into red ocean: A case study of a room escape game(Sakarya Üniversitesi, 2018) Gündüz, ŞafakThe weariness of competitive business environment has made it one of the hot topics of recent business management literature to find ways to escape from the intense Red Ocean by creating a Blue Ocean where there is no competition. Rene and Mauborgne’s BlueOcean Strategy (2004) provides a reasonable solution for this issue. Blue Ocean Strategy studies demonstrate that every blue ocean will eventually turn red due to fast entries into the market and the literature leaves a gap in understanding how blue oceancould be turned into blue again after it becomes red. This study addresses this void specifically by exploring the practices of a room escape organization of a new-born entertainment sector showing how they could manage to create their second blue ocean after experiencing their blue ocean turning into red. It is aimed at contributing to Blue Ocean Strategy with a case study in which the process of creating a blue ocean is traced; its immediate turning into red and achieving to become blue again is analysed. Thisstudy illustrates the ease of application of Blue Ocean Strategy in practicewith the case study of a room escape game organisation. This study aims to generate insights for future research for managers, academics, innovators, entrepreneurs and policy makers who are interested in creating their sustainable blue ocean with innovative moves by presenting a solid case analysis.Yayın The relationship between spiritual leadership and organizational cynicism: The moderating effect of emotional intelligence(Doğuş Üniversitesi, 2017) Gündüz, ŞafakThe dramatic effects of the discipline of Business Management on employees have brought leadership into sharp focus; the concept of Spiritual Leadership has recently begun to be included in the scope of the studies on positive leadership and emotional leadership, and probably because Organizational Cynicism, which results from the stresses and strains brought about by globalization, is regarded as an organizational pathological disorder, leadership has become a concept through which the discipline of Business Management is seeking a remedy. Based on these, the aim of this study is to support the tautology with an emic approach that spiritual leadership, which can be favoured by employees who are in search of some meaning in the workplace has inevitably a positive effect on organizational cynicism and emotional intelligence has a mediating effect on the relationship between spiritual leadership and cynicism within the Turkish culture. Stating the negative relationship between spiritual leadership and organizational cynicism and to some extend it may be overcome by emotional intelligence may contribute to leadership.Yayın Ruhsal Liderliğin İş Tatmini Üzerindeki Etkisini Farklı Kuşaklar Üzerinden İnceleme(2021) Gündüz, Şafak; Demirdağ, AlperBu araştırmanın amacı ruhsal liderliğin iş tatmini üzerindeki etkisini farklı kuşaklar bazında incelemektir.Ruhsal Liderlik Ölçeği ve İş Tatmininin sosyodemografik bilgilere göre farklılık gösterip göstermediğinin sınandığıbu araştırma, nicel verilere dayalı tarama modellerden ilişkisel tarama modelinde tasarlanmıştır. Ölçüm aracıolarak, Fry’ın 40 maddelik Ruhsal Liderlik Ölçeği ile 18 maddelik Minnesota İş Tatmini Ölçeği kullanılmıştır.Toplanan verilerin analiziyle elde edilen bulgulara göre, ruhsal liderlik arttıkça iş tatmini de artmaktadır. Ykuşağının ruhsal liderlik algısı toplam 9 boyutun 5’inde X kuşağına göre daha yüksektir. İş tatmini algısı puanlarıdeğerlendirildiğinde Y kuşağının iş tatmini algısının sadece içsel tatmin boyutunda X kuşağından daha yüksekolduğu görülmektedir. Ruhsal liderliğin iş tatmini üzerindeki etkisini farklı kuşaklar üzerinden incelemesineatıfta bulunan bu çalışma, X ve Y kuşaklarının ruhsal liderlik ve iş tatmini algıları arasında kısmi farklılıkolduğunu ortaya koymaktadır. Ruhsal liderliğin iş tatminini pozitif yönde etkilediği literatürü destekler biçimdebir kez daha görülmüştür.Yayın Ruhsal liderlik ile Örgütsel Sinizm Arasındaki İlişki: Duygusal Zekânın Aracı Etkisi(2017) Gündüz, ŞafakLiderlik; İşletme disiplininin özellikle çalışanlar üzerindeki önemli etkisi nedeniyle büyük ilgi odağı olmuş, son dönemlerde pozitif liderlik ve de duygusal liderlik adı altında yapılan çalışmalarda Ruhsal Liderlik kavramına yer verilmeye başlanmış, küreselleşmenin getirdiği ağır yüklerin yol açtığı Örgütsel Sinizm belki de örgütsel patolojik bir rahatsızlık olarak görüldüğünden, İşletme disiplininin çare aradığı bir kavram olmuştur. Bundan hareketle, işyerinde anlam arayışında olan çalışanların tercihi olabilecek ruhsal liderliğin örgütsel sinizm üzerinde azaltıcı etkisini Türk kültüründe göstermek bu çalışmanın amacıdır. Ruhsal liderlik ile sinizim arasındaki negatif ilişkinin duygusal zekâ ile aşılabileceğinin ortaya konulması liderlik literatürüne katkı sağlar niteliktedirYayın Sürdürülebilir stratejik yönetim ve kurumsal yönetim(Maltepe Üniversitesi, 2020) Gündüz, Şafak; Mumcu, Tansel; Karasar, Şahin; Karataş, SerdarUzun yıllara dayanan yöneticilik ve akademisyenlik tecrübesinin ürünü elinizdeki bu kitapla, stratejik yönetim ve kurumsal yönetim kavramlarına bir kez de sürdürülebilirlik penceresinden bakıyoruz. Örgütlerin yalnızca ekonomik çıkar gözetmenin çok ötesine geçilmesi gerektiği farkındalığının yüksek olduğu günümüzde, ekolojik ve sosyal çıkarların da en az kârlılık kadar önemli olduğuna bir kez daha dikkat çekmek istedik. Dünyamızın daha yaşanabilir bir hâl almasında biz akademisyenlerin de rolünün büyük olduğu bilinciyle derslerimizde stratejik yönetim, liderlik, kurumsal yönetim gibi konularda öğrencilerimizle paylaştığımız birikimimizi sizler için derledik. Gelin hep birlikte neslimizin ihtiyaçlarını karşılarken, gelecek nesillerin gereksinimlerine cevap verme yeteneğini tehlikeye atmamak için neler yapabileceğimize bir göz atalım.Yayın X ve y kuşaklarının dışarıdan kahvaltı satın alma davranış farklılıkları(Atatürk Üniversitesi Sosyal Bilimler Enstitüsü, 2018) Danışman, Ali Şahin; Gündüz, ŞafakKahvaltı sektörü, günümüzde yaşanan yoğun iş temposu nedeniyle evlerinden kahvaltı yapmadan çıkan ve genellikle simit veya poğaça gibi atıştırmalıkları tercih eden bireylerin, hafta sonları aileleri ile birlikte dışarıda vakit geçirerek kahvaltı yapma isteğinden ötürü günümüzde oldukça önem kazanmış ve yaygınlaşmıştır. Kuşak teorileri baz alınarak, X ve Y kuşaklarının dışarıda kahvaltı satın alma davranış farklılıkları incelenen bu çalışma, kahvaltı salonu açacak kişiler için fizibilite çalışması niteliğinde olması bakımında da önemlidir. Konu üzerinde daha önce bir araştırma yapılmamış olması, çalışmayı X ve Y kuşağı teorilerine ilişkin literatüre katkı sağlar nitelikte kılmaktadır. Kolayda örnekleme yöntemi ile İstanbul ilinde yaşayan X ve Y kuşağına mensup 432 kişiden Tüketici Tarzları Envanteri kapsamında, anket ile elde edilen verilerin analizinde ölçekte oluşan alt boyut puanları arasındaki farklılık incelenmiş ve yalnızca alışkanlık/marka bağlılığı/odaklılık boyutu düzeyinde X ve Y Kuşağı arasında farklılık oluştuğu görülmüştür.Yayın YÖNETİCİLERİN Z KUŞAĞINDAN BEKLENTİLERİ VEZ KUŞAĞININ İŞ YAŞAMI BEKLENTİLERİ(2022) Güleç Bekman, Özlem; Gündüz, ŞafakBu çalışmada, Z kuşağının iş yaşamından beklentileri ve yöneticilerin Z kuşağından beklentileri incelenmiştir. Çalışmanın amacı şu an üniversitede olan Z kuşağı bireylerin iş hayatına atılmadan önce neler istediklerini belirlemek, yöneticilerin bu yeni kuşaktan neler beklediğini tespit etmek ve böylece aynı ortamda çalışacak bu iki kuşağın asgari müşterekte buluşabileceği noktaları ortaya koymaktır. Literatürde çok sayıda kuşak çalışması mevcuttur. Bu çalışmanın Z kuşağının yalnızca iş yaşamı ve yöneticiden beklediklerini ve yine yöneticilerin bu kuşaktan beklediklerini ortaya koyan kuşaklararası spesifik bir çalışma olması farklılığını ve önemini ortaya koymaktadır. Araştırmada Pandemi koşulları nedeniyle sınırlı sayıda kişiden mülakat aracılığıyla veri elde edilmiştir. Bu veriler ışığında Z kuşağının çalışmak denince ne anladığı, gelecekteki iş yaşamından ve yöneticilerinden beklentileri ve Pandemi koşullarının iş yaşamı beklentilerine etkisi, yöneticilerin ise Z kuşağı kavramı tanımı ve beklentileri, iş yaşamında neleri değiştireceklerini düşündükleri ve bu kuşağın beklentilerini karşılama potansiyellerine olan inançları ortaya konulmuştur.Bu çalışma ile iş yaşamında karşı karşıya gelmek üzere olan yeni kuşak ile mevcut yöneticilerin birbirlerine uyumlanma ihtiyaçlarının olduğu görülmüştür.Yayın Yükseköğretimde mavi okyanuslar(Durmuş Günay, 2018) Gündüz, Şafakİşletme disiplininin son zamanlarda giderek önem verdiği araştırma konularından biri yoğun rekabet savaşlarına sahne olan kızıl okyanuslardan kaçarak yeni mavi okyanuslara yelken açmaktır. Bu da ancak Rene ve Mauborgne (2004) tarafından ileri sürülen Mavi Okyanus Stratejisi ile mümkün gözükmektedir. Mavi okyanus stratejisi; ileri sürüldüğü tarihten bu yana sadece işletme disiplinin tekelinde kalmayıp, birçok alanda yoğun bir biçimde ele alınmıştır. Kavram ile ilgili İşletme alanında Türkçe yazında da oldukça çalışma bulunmaktadır. Ancak Türkçe yazında eğitim alanında konuyla ilgili yeterli çalışmanın olmaması bir eksiklik olarak tespit edildiğinden, özellikle yeniliklere çok açık olmak durumunda olan yükseköğretimin de Mavi Okyanus Stratejisinden faydalanabilmesi amacıyla bu çalışma yapılmıştır. Çalışmada aslında zaten yükseköğretimde uygulanmakta olan bu stratejinin örnekleri verilerek farkındalığın arttırılması sağlanacaktır. Çalışmanın; yükseköğretim alanında çalışmalar yapan araştırmacılara, uygulayıcılara, yöneticilere ve karar alıcılara ve yöneticilere rekabetin arttığı eğitim alanında yol gösterici nitelikte olması amaçlanmıştır.